Serik’te çok iddialı bir seçim var. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki çekişmeye DSP’den Mehmet Habalı’nın da dahil olması, ortalığı karıştırdı. Aslında böylesine bir seçime dahil olmak istemem. Zaten Serik’te de yaşamamış olmam, böylesine bir seçime dahil olmayı haksız kılar. Ancak bir laf vardır ya, “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil” diye. Benimki de o hesap. Neye ne kadar tesiri olur bilemem. Ancak gerçekten yazmazsam da içimde kalır. Yusuf Mecek’i uzun yıllardır tanırım. Mecek üniversite mezunu değildir. Ancak çok ilginç bir şekilde tam bir proje adamıdır. Bugün bile anlamadığım bir şekilde, çok iyi proje yapar. Bir başka özelliği ise canının tezliğidir. Bir şeyin bugün olmasına karar vermişse, bir gün sonrasına bile kalması onun için zulümdür. Yusuf Mecek’i iyi anlamanız için birkaç anımı paylaşmak isterim. Bir gün yapay şelale inşaatının başında. 90 günde bitecek demiş. Orta çaplı bir belediye için bir yıllık bir iş. Sözünde de duracak ya, orada bankta sabahlıyor, işçilerin başında duruyor ve inşaatı tamamlatıyor. Bu sırada bir bekçi geliyor. Bekçi Mecek’i tanımıyor ve “Bak kalk git buradan Başkan gelir kızar şimdi” diyor. Sonra caminin imamı görüyor ve hep birlikte kahvaltı yapıyorlar. Yine bir gün telefonla aradım “Başkanım neredesin?” diye, “Beach Park inşaatındayım geçerken beni de alır mısın?” dedi. Gittim almaya fakat makam aracı orada. Tabi niye benim aldığımı sordum. Cevap enteresan, “Benim araç olmayınca burada olmadığımı anlayıp, işi yavaşlatıyorlar” dedi. Ben şok. Son hikayede enteresan. Belek’in komple kaldırımlarını değiştirmeye karar vermiş. Ankara taşı döşenecek. Esnafla toplantı yapıyor. Esnaf, “Başkanım sezon açılıyor. Şimdi bu işe girmeyelim” diyor. Mecek ısrarlı. Hafta sonu bitirim diyor. Sonra mı ne oluyor, kaldırımları kazdırıyor millet bakıyor hafta sonuna bitme şansı yok. Hemen eline bir kazma, “Arkadaşlar hakikaten bitmeyecek galiba” deyince esnaf da eline kazmayı alıp başlıyor çalışmaya. Bu arada blezer ceketle kravatlı kuyumcu abilerin kazmayla sınavı görülmeye değerdi. Bütün Belek’in tüm kaldırımları iki günde aydınlatmalı Ankara taşı oldu.
Tüm bunları niye yazdım. 31 yıldır Antalya’da gazetecilik yapıyorum. Gündoğmuş, Akseki ve İbradı’ya çok hakim değilim. Bunların dışında bana en az hangi ilçe değişmiştir diye sorsalar hemen, “Serik” derim. Mehmet Bankoğlu zamanından beri buradaki belediye başkanlarını bilirim. Hiç biri Serik gibi dünya harikası bir yeri, bana göre bir çıt üste çıkarmayı başaramadı. Ama ben biliyorum halkın değimiyle “Deli oğlan” Serik’i yeniden inşa eder ve hakketiiği marka değerine ulaştırır. Tabi ki bu benim görüşüm. Ama sonuç ne olursa olsun, ben yazdım rahatladım, gerisi Serik halkının görüşü…
Esen kalın…