1959 Yılına ait Hayat Dergisinden Okumuş olduğum güzel, gerçek ve değeri çok fazla olan bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Bundan 35 sene evvel 10 yaşındaki Curtis LaFrance içinden gelen samimi hisleri hiçbir formalitenin çerçevesine sokmadan yazdığı bir mektupla Mustafa Kemal’e bildirdi.  Mustafa Kemal’de bütün yorucu çalışmalarına rağmen ona cevap verdi. Atatürk bu suretle Amerikalılar’a yeni kurulan Cumhuriyetin zihniyetini belirten bir mesaj göndermiş oluyordu. Mustafa Kemal’le Curtis’in muhaberatı yanda görülen Los angeles, Examiner dahil bir çok Amerikan gazetelerinde çıktı. 28 Ekim 1923 günü New York eyaletinin Elmira adlı ufacık bir kasabasında yaşayan ve o sırada 10 yaşında bulunan Curtis adlı bir Amerikan çocuğu, hiçbir formaliteye lüzum görmeden ve sadece içinde duyduğu sevgiye uyarak Mustafa Kemal’e bir mektup yazdı. Mustafa Kemal’in ismini çok duymuştu. Onun hakkında yazılan bütün makaleleri okumuştu. fakat Çanakkale’nin muzaffer komutanını, vatan müdafaası uğruna ayaklanan milletiyle beraber düşmanın vatanın “harimi ismetinde” boğan Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları Başkomutanını daha yakından tanımaya çalışıyordu. İçinden gelen bütün bu samimi hisleri, hiçbir formalitenin çerçevesine sokmadan ve Cumhuriyetin ilanından bir gün evvel yani 28 Ekim 1923 günü bir mektupla Atatürk’e bildirdi. Ondan sadece bir nasihat, bir de imzalı bir resim istiyordu. Mektupta aynen şunları yazmıştı. Muhterem Efendim, 10 yaşında Amerikalı bir çocuğum. Türkiye de olup  bitenlere ve oradaki yeni hükümete karşı büyük bir ilgi duymaktayım. Birkaç gün evvel sizinle ve Madam Kemal’e yapılmış ve buradaki gazetelerde yayınlanmış bir röportajı okudum. Türkiye hakkında yazılan yazıları bir araya topluyorum. Bunlar arasında bir sürü makale, sizin ve eşinizinkiler de dahil olmak üzere bir çok resimler bulunmaktadır. Amerikalı bir çocuğa lütfen imzalı bir resminizi ve ufak bir mesaj gönderir misiniz? Bir gün Türkiye’yi ziyaret etmek arzusundayım. Mektup birkaç hafta sonra Ankara’ya geldi. Evrak defterlerine geçirildi. Sonra Atatürk’e gösterildi. Cumhuriyet ilân edileli bir ay bile olmamıştı. Mustafa Kemal, halletmeye mecbur olduğu büyük iç ve dış dâvâlar arasında gecesini gündüzüne katarak çalışıyordu. Buna rağmen “hadi oradan, işimi mi yok 10 yaşındaki Amerikalı çocuğa cevap verilir mi?” demedi. Türkler hakkında bir ufacık Amerikalının kafasında uyanan ilgiyi  söndürmek için ona ve onunla beraber bütün Amerikalılara bir mesaj göndermek imkanını kaçırmadı.  Hemen  aşağıdaki mektubu yazdı. Mektubunuzu aldım. Türk vatanı hakkındaki alâka ve temenniyâtınıza teşekkür ederim. Arzunuz veçhile bir adet fotoğrafımı leffen gönderiyorum. Amerika’nın zeki ve çalışkan çocuklarına yegâne tavsiyem Türkler hakkında her işittiklerine hakikat nazariyle bakmayıp kanaatlarını mutlaka ilmi ve esaslı tetkikata istinat ettirmeye bilhassa atfı ehemmiyet eylemeleridir. Hayatta naili muvaffakiyet ve saadet olmanızı temenni ederim.

GAZİ MUSTAFA KEMAL

Mektup İngilizceye tercüme ettirildi ve Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti / Hususi başlığını taşıyan kağıda yazdırıldı. Türkçe aslı ile beraber 10 yaşındaki çocuğun verdiği adrese gönderildi. İyinin doğrunun ve güzelin büyük ŞIĞI Atatürk, bu mesajında bütün kararlarının, hareketlerinin temeli olan bir prensibi bu ufacık Amerikalı çocuk vasıtasıyla bütün Amerikalılara duyurmak istemiş, her sahada ilmi ve esaslı tetkiklerin ehemmiyetini anlatmaya çalışmıştı. Bu tarihi vesikayı bana gönderen o zamanın 10 yaşındaki çocuğu Curtis LaFrance bugün büyük ve kendi ismini taşıyan bir ihracat firmasının müdürüdür. Yale Üniversitesini bitirdikten sonra tahsiline Paris ve Prag Üniversitelerinde devam etmiş ve II. Cihan Harbi’nin patlaması üzerine Amerika’ya dönerek doktorasını Columbia Üniversitesi’nde   tamamlamıştır. Amerikan ordusunda vazife gördüğü sırada çok yakından tanıdığı Avrupa memleketleri hakkında bilgisinden, iyi bildiği Avrupa dillerinden büyük istifadeler sağlamıştır. İnsanları, milletleri yakından tanımak için elindeki bütün imkanları kullanan bu ünlü iş adamının muvaffakiyet sırları arasında Atatürk’ten aldığı ilhamın bir hayli büyük olduğunu  sezmek hiç de güç olmasa gerektir.