Antalya’da son günlerde artan yoğun yağışlar heyelan riskini artırdı. Antalya'da heyelan riski taşıyan bölgeler için durumun kritik derecede önem taşıdığını vurgulayan Jeoloji Mühendisleri Odası (JM0) Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Karancı, riskli bölgelerde alınmayan tedbirler neticesinde doğacak ihmallerin vatandaşın canını tehlikeye atacağını ve riskli bölgelerde alınacak tedbirlerin hayati önem taşıdığını belirtti. Trabzon'un Artvin sahil yolunda meydana gelen ve 4 vatandaşın hayatını kaybettiği heyelanın, Antalya için de önemli bir uyarı niteliği taşıdığını kaydeden Başkan Karancı, “Benzer olayların bölgemizde yaşanma potansiyeline dikkat çekmek ve gerekli önlemlerin ivedilikle alınması gerektiğini vurgulamak isterim” dedi. Antalya’nın geleceğini korumak için jeoloji mühendislerinin uzmanlığından daha fazla yararlanılması ve bu tür doğal afetlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini söyleyen Karancı, Jeolojik ve jeoteknik temelli önlemler almanın, felaketlerin getireceği yıkımlardan çok daha kolay ve düşük maliyetli olduğunun altını çizdi.
ŞİDDETLİ YAĞIŞLAR RİSKİ ARTIRIYOR
Ülkemizde afetler içinde heyelan kaynaklı ölüm oranı %15 iken, dünya genelinde bu oranın %1,5’i geçmediğini belirten Karancı, “Bu veriler, ülkemizde felaketlerden tesadüfen kurtulduğumuzu, dünyada ise tesadüfen hayatını kaybedenlerin olduğunu göstermektedir. Yağışlar, heyelanları tetikleyen en önemli doğal faktörlerden biri. Özellikle şiddetli ve uzun süreli yağışlar, toprağın suya doygun hale gelmesine ve zeminin taşıma kapasitesinin azalmasına yol açar. Bu durum, eğimli arazilerde toprak kütlesinin yer çekimi etkisiyle kaymasına neden olur. Antalya gibi Akdeniz iklimine sahip bölgelerde yoğun yağışlar, heyelan riskini artıran başlıca unsur olarak karşımıza çıkıyor.” diye konuştu.
“HEYELAN RİSKİ HAFİFE ALINMASIN!”
Trabzon’da yapılan incelemelerin, 100 bin tonluk kütlenin hareket edebileceğinin ve ölümlere sebep verebileceğinin acı gerçeğini bir kez daha ortaya koyduğunu dile getiren Karancı, “Antalya’da da benzer büyüklükteki kütle hareketlerinin kara yollarını, yerleşim alanlarını ve altyapı sistemlerini tehdit edebileceği unutulmamalı. Kaçak ve kontrolsüz yapılaşma, doğrudan yamaca yapılan kazı çalışmaları ve doğal drenajın bozulması gibi insan kaynaklı faktörler, heyelanların afete dönüşmesinde etkili oluyor. Trabzon’da yaşanan olay da bizlere Antalya’daki heyelan riskinin hafife alınamayacağını gösteriyor.” şeklinde konuştu.
İŞTE ANTALYA’DAKİ RİSKLİ BÖLGELER
Antalya’nın, coğrafi yapısı ve eğimli arazileri nedeniyle heyelan riski taşıdığını ifade eden Karancı, “Özellikle Kaş İslamlar, Konyaaltı Üçoluk, Hisarçandır, Kumluca Yazır, Kemer Beycik ile Alanya, Manavgat ve Gazipaşa ilçelerinde, jeolojik ve jeomorfolojik yapıya bağlı olarak riskli alanlar bulunmaktadır. Yüksek ayrışma oranına sahip ve dayanımı düşük ana kaya üzerinde, konsolide olmamış malzeme aşırı yağışlarla su içeriğini artırarak eğim aşağı hareket eder ve bu durum yerleşim alanlarını tehdit edebilir. Bu riskli alanlar, Antalya İl Afet Risk Azaltma Planı’nda da açıkça belirtilmiştir.” açıklamasında bulundu.
“YAPILAŞMA DENETİMİ ARTIRILMALI!”
Heyelan gibi felaketleri önlemek için alınması gereken tedbirlerin önemine dikkat çeken Karancı, şu önerilerde bulunarak açıklamasını tamamladı:
“Heyelan riski taşıyan bölgelerde jeolojik, jeoteknik ve mikrobölgeleme çalışmalarının yapılması gereklidir. Bu çalışmalar, bölgenin heyelan potansiyelini detaylı analiz ederek güvenli yapılaşma için kritik veriler sağlar. İmar planlarında jeolojik uygunluk raporlarının öncelikli olarak değerlendirilmesi ve buna uygun yapılaşmanın sağlanması şarttır. Eğimli ve heyelan riski taşıyan bölgelerde yapılaşma denetimi artırılmalı, kontrolsüz kazı çalışmaları engellenmelidir.”