Bir lider düşünün ki

Ömrü cepheden cepheye at sırtında geçmiş, sayısız muharebede savaşmış ve buna rağmen ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ diyebilen, çağdaş düşünce yapısından hiç uzaklaşmamış,

İngiliz donanmasının İstanbul Boğazı’na girmesi üzerine, ‘Geldikleri gibi giderler’ diyebilecek kadar ileri görüşlü ve kararlı,

Kurtuluş Savaşı sırasında birçok ciddi kumandan ve Anadolu hareketini destekleyenler merkezi Anadolu, Karadeniz kıyıları, Çukurova ve Doğu Anadolu ile yetinmenin daha gerçekçi bir strateji olduğunu düşünürken, ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır’ diyebilecek kadar bağımsızlığına düşkün,

Bu memlekette İstanbul ve Ankara Üniversitesi’ni teşkilatlandıran ve ilgili fakültelerin adını da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi koyan. Dilsiz ve coğrafyasız tarih yapmanın imkanı olmadığını çok açık bir şekilde görecek kadar coğrafyaya ve tarihe önem veren,

Cumhuriyet kurulduktan sonra o kadar imkansızlığa rağmen ordunun masraflarından kısıp, Milli Eğitim’e yoğunlaşacak kadar eğitim sever,

Demir yolunun gelişmiş olması sebebiyle direnişin de savunma da daha rahat yapılacağını öngörerek Ankara’yı Milli Mücadele’nin merkezi yapacak kadar zeki,

Savaşmasını bildiği kadar, barışmasını da bilen. ‘Mecbur kalmadıkça savaş bir cinayettir’ diyebilen. İzmir’in kurtuluşu sonrasında Hükümet Konağı’na girerken merdivenlere serilen ve ‘Onlar işgal ettiklerinde Türk bayrağını yere sermişlerdi’ denilerek çiğnenmesi istenen Yunan bayrağını kaldırtıp, ‘Bayrak bir milletin namusudur, ayaklar altına alınamaz’ diyecek kadar bayrak sevdalısı,

Bir lider düşünün ki, 57 yıllık ömrüne 11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 13 kitap ve bir ülke sığdıran.

Evet, yeteri kadar düşündüyseniz tüm dünyanın saygı duyduğu askeri, lideri, başöğretmeni, kurucuyu, Gaziyi ve Başbuğu açıklamanın zamanı geldi…

Ulu Önder Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

Böyle büyük bir liderin huzurunda ona hakaret eden, bir de bunu videoya alan şahıs ve onun gibi düşünenler kendi tarihlerini biraz da olsa okuyup araştırsınlar. Araştırsınlar ki ebediyete göçüp gitmiş bir bedenden korkmamayı öğrensinler ve Atatürk’ün fikirlerinin sonsuza dek bizimle yaşayacağını kabullensinler.

İlber Ortaylı’nın ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ isimli kitabına yazdığı Önsözden bir alıntı yaparak yazımı bitirmek istiyorum.

“ Atatürk bu milletin aranan lideridir. Millet, başı her sıkıştığında onu özler ve bu sebeple de silinemez bir şahsiyettir. Atatürk, yıpratılma seansları ile zarar görmeyecek, son derece önemli ve anıtsal bir siyasi portredir. Dolayısıyla, Atatürksüz tarih düşünülemez. Bunun böyle olduğu zamanla daha da iyi anlaşılacaktır. Tarih, Atatürk’ün etrafında şekillenmelidir ve öyle de olacaktır”