Bilim adamı değilim, konusunda uzman da sayılmam sıradan bir insan ve gazeteciyim. Sadece mantığımın almadığı konuları düşünür, araştırır ve sorgularım. Bizi yönetenlerle mesleğim gereği birçok kez en üst kademelerdeki insanlarla muhatap oldum. Cumhurbaşkanından kaymakamına kadar. Bazılarının ıq’sunun çok düşük olduğu kanaatine vardım. Ancak günümüzde bizi yönetenlerin birçoğunun ıq’sunun yerlerde süründüğü kanaatine vararak sizlere bu yazıyı yazdım. Vereceğim örneklerle siz de kendi akıl ve vicdan muhasebesi yaparak değerlendirin. Neden akıl ve vicdan dedim, zaten aklı ve vicdanı olan biri İnsandır ve İnsanlık meziyetine haiz olmuş kimselerdir. Takım tutar gibi gelişmeleri algılayamayarak, değerlendiremeyenler vicdanını ve aklını bir kenara bırakmışlar ıq’ları yerlerde sürünenlerdir. Önce tam kapanma dedik… Tam kapanmanın dünyanın her yerinde ölçüleri bellidir. Adı üzerinde milyonlarca insanın evinden dışarı çıkmaması, tüm yaşam ihtiyaçları devlet yetkilileri tarafından karşılanmasıdır. Oysa bizim ülkede dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kapanma ile 16- 20 milyon insan hem de korona denilen illet virüsün en çok ve en kolay bulaştığı kapalı alanlarda çalışan insan guruplarının bulunduğu yerler. Bunlar dışarıda, geri kalan yaşlı, çoluk çocuk evlerinde hapsedildi.

Normal vatandaş cenazesini ancak 3-5 kişi ile defnetme zorunda kalırken, tarikat şeyhlerinin cenazesine binlerce insan katıldı. Yan yana omuz omuza… Filistin elden gidiyor, Mescidi Aksa elden gidiyor derken, binlerce insan bir anda birilerinin düğmeye basması sonucu sokaklara pankartlarla çıkarak tüm yasaklara, kanunlara karşı çıkarak yetkililerin umursamaz tavırları arasında yürüyüşler yaptı. Miting yaptılar… Takımları şampiyon oldu diye binlerce insan kutlamalarla sokaklara döküldü… İşte bizim zekamızla alay ettiklerini sanan yetkililer, aslında kendi ıq’larını ortaya koydular. 17 gün aradan sonra tedbirli açılma denildi… Virüsün en az bulaştığı, insanoğlunun ne çok ihtiyaç duyduğu temiz hava alımını sayın yetkililer yasakladı. Sahillerde meltem rüzgarlarının estiği kafe ve restoranlar, çay bahçeleri kapalı kaldı. Çünkü buraların 4 yanı açık, virüsün en zor bulaştığı yerlerdi. Peki neyi açtılar… Onların AVM’ler virüs bulaştırmayan yerler olmalı ki buraları halka açtılar. Temiz hava sirkülasyonu olmayan kapalı olan AVM’ler alelacele açıldı…. Tamamı açık hava olan aile çay bahçeleri, piknik alanları, plajlar az virüs bulaştığı ya da alınacak küçük tedbirlerle hiç bulaşmayan bu yerlerin kapalı kalmasını sağladı bizi yönetenler… Bitmedi… Yaşamımızı idame ettirmek için, ihtiyaçlarımızı gidermek için hepimiz çalışmak zorundayız. Bir çoğumuz yani milyonlarca insan açlık sınırı çok altında asgari ücretle, asgari ücretin altında maaş alan vatandaşlara devlet yüzde 4 ile 8 arasında zam yaptı oysa akaryakıttan mercimeğe, etten süte, yağdan birince kadar ne kadar ihtiyaç gıda ve yaşam malzemeleri varsa bunlara yılda yüzde 70 ile yüzde yüz arası zam yaptı. Bu yapılanları düşünüyorum ve akıl sağlıklarından endişe ediyorum. Bizi yönetenler neden böyle ? Biz bu duruma düşmüşken, bizi yönetenlerin çok daha zeki olması elbette beklenemez. Bu yüzden biraz da sizlerin akıl ve yürek anlayışınıza sunmak istedim. Umarım ben yanılıyorumdur… Karar sizin… Haydi hayırlısı….