Yer Ceylanpınar: Suriye’de savaşın çıktığı ilk günler. Akın akın Suriyeliler Türkiye’ye geliyor. Bende Şanlıurfa’nın Suriye sınırındaki Ceylanpınar ilçesindeyim. Kaymakam ile sohbet ederken bir telefon geliyor, bu telefondan Kaymakam bey pek de memnun kalmıyor. Biraz deşeleyince, “Suriyeli sığınmacılar. Ankara’dan makyaj malzemesi istemiş. Bakanlıktan arıyorlar ve makyaj malzemesi dağıtmamızı istiyorlar” diyor. Hem Kaymakam bey, hem de ben derin bir of çekiyoruz.

Yer Gaziantep: Suriyeli sığınmacılar için kamp kurulmuş. Kampta yok yok. Günde 3 öğün yemeği devlet karşılıyor. İşin garip tarafı kamptakilerin çoğu 20’li yaşlarda erkekler. Yani ister Beşşar Esed rejimi güçleri taraftarı olun isterseniz muhalif. Tam savaşacak yaşta ellerinde tesbih sallayıp, sohbet edip keyif çatıyorlar. Milyar liralar bu kamplara akıyor. Derin bir of çekiyorum.

Yer Hatay. Cilvegözü Türkmen kampı. Çok sayıda Türkmen buraya sığınmış. Ancak içlerinde genç yok. Yaşlı çocuk ve kadınlar. Gençleri soruyorum, onlar savaşta diyorlar. 60’ına yakın bir Türkmen erkek ile sohbet ediyoruz. Gençler orada savaşırken, kendisinin burada olmasının çok zoruna gittiğini anlatıyor. Belki kayıp giden yıllara, belki de yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldığına isyan ediyor. Adamcağızı dinliyorum ve durumuna of çekiyorum.

Yer Antalya. Sabah erkenden denize gidiyorum. Konyaaltı sahilinde 4 Suriyeli uzanmış kumlara. Hepsi bir pikenin altında. Başlarının kenarında boş şişeler var. (Ancak alkollü mü değil mi bilmiyorum.) Güzel güzel yatıyorlar. Bir erkek, eşi ve çocukları araçtan malzemelerle inmiş. Ancak Suriyelileri görünce ellerindeki yüklerle oradan uzaklaşmaya çalışıyorlar. Derin bir of çekiyorum.

Yer Mersin. Akdeniz ilçesi. Yani Mersin’in tam göbeği. Otelden dışarı çıkmışım. Bir anda yanlışlıkla bir Arap şehrine girdiğimi sanmışım. Çünkü tabelaların tamamı Arapça. Türkiye’deyim demeye bin şahit lazım. Hatta bir tabela çok iyi. Suriye ev yemekleri yapıyormuş. Yani bizim meşhur Osmanlı mutfağı güme gitmiş. Bu kadar Arapça tabelayı görünce yine of çekiyorum.

Peki ben bu kadar of çekerken, millet halay mı çekiyor? Sanmam. Artık kendine bile bakmakta zorlanan ülkem insanı, açıkçası özellikle tatile gidip sonra geri dönen Suriyelileri istemiyor. Bu gün gibi ortada. Peki bundan sonra bu insanlar geri gönderilebilir mi, bence imkansız. Geçen gün gazeteye gelip zayi ilanı verdiler, kimliğini kaybeden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan. Suriyeliler kendilerine kucak açan iktidara bu kadar tutkulu bir şekilde bağlıyken, başka pariteye oy verir mi, tabi ki vermez. Yani Suriyeliler, 2023 seçimlerinde lazım.

RAKAMLARLA SURİYELİLER

Peki Türkiye’deki Suriyeli durumu ne? Türkiye’deki geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 23 Haziran 2021 tarihi itibarıyla 3 milyon 684 bin 412 kişi. Göç İdaresinin yayınladığı yaş aralığı tablosuna göre Suriyeli erkekler toplam Suriyeli sayısının %53,8’ini oluşturuyor. Suriyeli kadınların oranı ise %46,2. 10 yaşın altındaki Suriyelilerin sayısı 1 milyon 67 bin 36. Genç nüfus olarak tanımlanan 15-24 yaş aralığında 752 bin 284 kişi bulunuyor. Suriyeli genç nüfusun toplam Suriyeli sayısındaki oranı %20,4. Yaş tablosuna göre kayıtlı Suriyelilerin yaş ortalaması 22,2.

Suriyelilerin En Yoğun Olduğu İller
En çok Suriyeli barındıran şehir 527 bin 749 kişi ile İstanbul. İstanbul’u 451 bin 962 kişi ile Gaziantep, 435 bin 845 kişi ile Hatay takip ediyor. Türkiye’de Suriyelilerin olmadığı bir şehir bulunmuyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1 Kasım 2020 tarihinde yapılan açıklamada 2018-2020 arası devlet üniversitelerinde okuyan Suriyeli öğrenci sayısının 73 bin 570 olduğu belirtildi. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada 30 Haziran 2020 itibarıyla anaokulunda 35 bin 553, ilkokulda 338 bin 807, ortaokulda 222 bin 703 ve lisede 89 bin 518 öğrencinin eğitim gördüğünü açıkladı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada 26 Şubat 2019 tarihi itibarıyla en az bir ortağı Suriye uyruklu olan şirket sayısının 15 bin 159 olduğu belirtildi. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Türk vatandaşlığı verilen Suriyeli sayısının 110 bin olduğu açıklandı. Bu kişilerin 53 bini yetişkin, 57 bini ise çocuklardan oluşuyor. (30 Aralık 2019 tarihi itibarıyla) İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 19 Eylül 2019 tarihinde yaptığı açıklamada, Türkiye’de doğan Suriyeli bebek sayısının 450 bin civarında olduğu belirtti.

BOLU BEYİ COŞTU AMA…

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, seçildiği günden beri sürekli Suriyelilerin ülkesine dönmesi gerektiğini açıklıyordu.  Son açıklaması ile adeta sosyal medya yıkılıyor. Özcan, “Yabancı uyruklu kim varsa abonemiz olan, su fiyatlarına, katı atık ücretlerine başta olmak üzere bazı ücretlerde 10 kat zam yapacağız. Türk vatandaşıyla yabancı uyruklu vatandaş aynı fiyattan suyu kullanamayacak. 10 kat suya, 10 kat katı atık vergisi ücretine zam yapacağız” demişti. Dün de hakkında soruşturma başlatıldı. Sayın Özcan, yukarıda yazdığımız nedenlerden dolayı bizde Suriyelilerin misafirliğinden sıkıldık ancak, bir CHP’li belediye başkanına da bu ırkçı yaklaşım hiç yakışmamış. Bence bu kararından vazgeçmeli ve Suriyelilerin geri gönderilmesi için partisinin iktidar olmasını beklemeli. Sen genel başkan Suriyelileri göndereceğiz dedi diye böyle kararlar almaya kalkarsan, arkanda partini de bulamazsın. Bu arada şimdi hayal ettim de Tanju Özcan, Muğla ya da Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı olsaydı bulunduğu ilde ya turizmi bitirirdi, ya da o belediye dünyanın en zengin su işletmesinin sahibi olurdu herhalde.

Esen kalın…