Geçtiğimiz günlerde gazeteci Yalçın Küçük’ün kaleme aldığı yazıda ilginç bir iddia yer buldu. Bu iddiaya göre Aksu’nun Ak Partili Belediye Başkanı Halil Şahin, partisi tarafından İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinde daha önce olduğu gibi metal yorgunluğu gerekçesiyle istifaya zorlanacak. Bu iddia açıkçası kent gündemine bomba gibi düştü. Yalçın, Ak Parti’ye uzak bir isim değil. Kaldı ki bu tür iddialar önce basın yoluyla ortalığa atılır, daha sonra ise tepkiler ölçülür, buna göre de hareket edilir. İşin garip tarafı bu iddiaya hiç kimsenin şaşırmamış olması. Yani herkes bu durumu hayatın normal akışına uygun görüyor. Bir garip durum ise Şahin kanadında. Başkanı çıkıp, “Bunu nereden uyduruyorsunuz. Ben görevimin başındayım. Çalışmalarıma devam ediyorum” demiyor. Bir kiralık tarla ve üzerine ekilen konu ise günden güne yayılmaya devam ediyor. Yani Aksu’da geliyor gelmekte olan.

BÖCEK’İN KAMİKAZELERİ

Bu ara Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in kamikazeleri iş başında. Kamikazeyi bilirsiniz II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Pasifik Cephesindeki Japon İmparatorluğu‘na bağlı savaş uçakları tarafından, Amerika Birleşik Devletleri savaş gemilerini batırmak veya tahribat etmek için düzenlenmiş intihar dalışları. Niye böyle diyorum Başkan Muhittin Böcek’in belediyede çalışan ve sadece kendisini yok etmeye çalışan bir ekibi var. Her ne kadar Başkan Böcek son dönemlerde gittikçe sola yaklaşsa da, bir türlü kurtulamadığı AK Partililer, onu paçasından çekmeye devam ediyor. Otobüsler bir yandan, su faturaları bir yandan derken, adeta tüm personel Böcek düşmanı. Son olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan etkinliğe katılmak üzere Karaalioğlu Parkı’na gittim. Aracımı park edeceğim kapıdaki görevli, “Giremezsiniz” dedi. Niye deyince, “Yasak” dedi. İyide içeride bir sürü otomobil var. Onları gösterince, “Onlar polis ve savcı. Sen gazetecisin giremezsin” dedi. Aldık boyumuzun ölçüsünü. Polis ve savcı giriyormuş. Sanırsın park alanı değil, cinayet mahalli. Tabi onun müdürü olan kişi muhtemelen, “Gazetecileri içeriye almayın. Azıcık başkanın aleyhine yazı yazsınlar” demiş olmalı. Sevgili başkanım size bir tüyo. Hakkınızda açılmış her davayı gazeteci haber yapar, ancak her yazıya savcılık soruşturma başlatmaz. Yani sıralamanızı iyi yapın. Bu arada tabi ki oradaki araçlar polis ve savcılara değil, çevredeki mekanların müşterilerine aitti.

SMA’LI ÇOCUĞA SIFIR OYUNU

İnşallah ben yazdığımda kampanya tamamlanmış olur. Artık ucuna gelindi. Ancak geçtiğimiz Cuma günü hepimiz çok sevinmiştik. SMA hastası Sare’nin kampanyası sona ermişti. Ancak çocuğumuza 5 milyon lira bağışlayacağını açıklayıp, kampanyayı tamamlayan bir firma 5 bin lira göndererek, “Kusura bakmayın ben 6 sıfır atıldığı için öyle dedim deyip işin içinden çıktı. (Daha öncede 5 milyon değil 5 milyar olurdu ya neyse.) Tabi herkesin çok morali bozuldu, ancak hayata tutunmak için sadece 500 gramı kalan ve kilo alması durumunda tedavisi yapılamayacak olan Sare için kampanya sürüyor. Ben yazıyı yazdığımda rakam yüzde 93’ler seviyesindeydi. Maliye personelinin çocuğu olan Sare için tüm personel kendilerini öylesine vakfetmişler ki, ben işi bu hafta bitireceklerine eminim. Gelin bu mübarek Ramazan ayında hepimiz Sare’ye destek olalım. Allah kimseye vermesin ama bugün ona, yarın bize…

Esen kalın…