Cuma günü bütün çalışanların en sevdiği gündür. Çünkü bütün haftanın yorgunluğunu cumartesi ve pazar günü çıkarırlar. Yoğun bir günden sonra işten çıkıp, kafa dağıtmaya gittiğinizi düşünün. Size Cuma günü nasıl zehir olduğunu anlatmak istiyorum. Perşembe günü ofisin camından bir ses geldi. Ses şöyle diyordu: “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şehrimize teşrif edecektir. Bütün halkımızı yapılacak olan açılış ve mitinge davet ediyoruz.” Benim için siyasilerin böyle şeyler yapması çok bir anlam ifade etmiyor. Fazla gürültü olunca camı kapattım. Ertesi gün yani cuma günü. İşten çıktım arkadaşlarım beni bekliyordu. Birazda geç çıktık işten. İşten çıktığımda sokakta gördüğüm manzara beni şok etti. Belediye çalışanları Kepez Belediyesi’nin önünde bulunan bütün kaldırımlara bariyerler koymuştu. Bariyerler yolu kapatmıştı. Manzara şöyle: kaldırımlar kapalı, trafik her zamanki gibi felç olmuş. Yayalar geçecek yer bulamadığı için araçların arasına dalmış. Tam bir kaos.

Cumhurbaşkanın Antalya’yı ziyaret etmesi çok güzel. Katıldığı açılışlar çok güzel. Ancak kaosla gelmek nedir? Cumhurbaşkanının gelişine harcanan paranın miktarını bilmiyorum. Fakat buna ne gerek var? Siyasilerin gelişleri bu kadar abartılmamalı. Buna benzer şeyleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelişinde de yaşanmıştı. Ya siyasiler şehre gelince harcanan paralar, yapılan konuşmalar inanın halkı hiç ilgilendirmiyor. Bu yaptıkları hayatı felç ettiği gibi harcanan paralar halkın cebinden çıkıyor.

Dikkat çekmek istediğim bir diğer konu ise alınan güvenlik önlemleri. Sonuçta Cumhurbaşkanı geliyor. Tabi ki önlem alınacak. Ancak bu kadar abartı olması bir tek bana mı garip geliyor? Bana neden abartılı geliyor biliyor musunuz? Şimdi size birkaç olay anlatacağım. Ülke Afganlıdan, Suriyeliden, Rus’dan, Ukraynalıdan geçilmez oldu. Karabük’ün Eskipazar İlçesi’nde 3 Suriyeli yaşlı adamı sopayla döverek öldürdü. Yolda yürürken tanımadığı yaşlı adamı pantolon kemeri, tekme ve yumruklarla öldüresiye döven alkollü şahıs, cep telefonu kamerası ile kaydedildi. Rus turist tuvalet ücreti ödememek için işletmeciyi döverek öldürdü. Bu olayların sadece yüzde biri. Biz her gün dışarı çıkarken, ölmeden, tacize uğramadan, tecavüze maruz kalmadığımızda eve döndüğümüzde şükür diyecek hale geldik. Bunun en büyük sebebi ülkenin yol geçen hanı olması. Peki al böyleyken iktidar yetkilileri ne diyor? “Biz şu kadar Suriyeliye ev olduk. Biz şu kadar destek verdik. Şu kadar göç aldık” diyerek konuşuyorlar. Bende onların yerinde olsam onlar gibi övüne övüne konuşurdum. Çünkü onlar gelen göçmenlerle muhatap olmuyorlar ki. Olan yine halka oluyor. Onlar binlerce koruma ile gezerken, biz ‘Allah’ım sen bizi koru’ demekle yetiniyoruz. Vergiyi veren biz, ezilen biz, kendi ülkesinde 2’inci sınıf vatandaş olan biz. Onlar tatil yaparken, istediği gibi alışveriş yaparken bakan biz. Gelen göçmenler tarafından öldürülen biz. Ancak korunan onlar. Onlarda korkuyor herhalde. Yoksa korkmasalar neden bu kadar önlem alsınlar. Dimi ama.