Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO), 2020 Yılı’nın ilk meclis toplantısı dün gerçekleşti. Toplantıda yaşanan Elazığ depremi konuşuldu. ATSO Başkanı Davut Çetin, “Depremlerin olacağını biliyoruz, ama halen çok eksiğimiz var” dedi

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO), 2020 yılının ilk meclis toplantısı dün gerçekleşti. Toplantı Meclis Başkanı Süleyman Özer, Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Yönetim Kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla yapıldı. Elazığ depremi ve deprem sorununun genel olarak ele alındığı meclis toplantısında, kent ekonomisi de değerlendirildi. Elazığ depremindeki can kayıplarının herkesin yüreğini yaktığını belirten Davut Çetin, “Kurtarılan her kişi için birlikte sevindik, her kayıp hepimizin ortak acısı oldu. Türk milleti zor zamanlarda kenetlenme asaletine sahiptir. Bu depremde de milli birlik ve dayanışma sergiledik. Bütün milletimize, Hükümetimize, arama kurtarma ekiplerine teşekkür ediyoruz. İstanbul’dan Şanlıurfa’ya kadar çok sayıda belediye ekibi, AFAD, JAK, AKUT, UMKE gibi ekipler hepimize gurur verdi. Elazığ ve Malatya oda başkanlarıyla yaptığımız görüşmede, özellikle ısıtıcı ihtiyacı olduğunu söylediler. Yatak, ısıtıcı, yorgan, giysi, gıda, çocuk bezi gibi malzemeden oluşan iki tırı bizzat yükledik ve Elazığ’a gönderdik. Bir kamyonu daha Malatya’ya göndereceğiz” şeklinde konuştu.

 “MİLLİ GÜVENLİK SORUNU DEPREM”

Türkiye’nin en büyük milli güvenlik sorunu deprem olduğunu söyleyen Başkan Çetin, “Depremlerin olacağını biliyoruz, ama halen çok eksiğimiz var. Üç gün sonra bu depremi de unutup, bir sonraki depreme kadar beklememeliyiz. Elazığ depreminde yıkılan bina sayısı 76, ağır hasarlı bina bin 200 civarında. Bizi bekleyen asıl tehdit İstanbul depremidir. İstanbul depremi 7.5 şiddetinde bekleniyor. Tahminlere göre 40 bin civarında bina ağır hasar görecek. 150 bin civarında bina orta ve hafif hasar görecek. AFAD, insan kaybını 30 bin, ağır yaralı sayısını 50 bin olarak tahmin ediyor. Çok daha kötü tahminler de var. Artık olağan üstü bir deprem seferberliği başlatmalıyız. Bu mesele kesinlikle para meselesi değil. Türkiye’de kişi başına 10 TL toplansa 800 milyon lira yapar. Emin olun, Cumhurbaşkanı ve bütün siyasi liderler bir araya gelse, millete ortak çağrı yapsa, ortak bir komisyon çalışsa bir günde milyarlar toplanır. Siyaseti ikinci plana atarak milli birlik ve beraberlik içinde bu konuda çalışılmalıdır. DASK oranının halen yüzde 53 olduğunu öne sürdü.

“BİLDİĞİMİZ KONULAR DEĞİL”

Başkan Davut Çetin,  “Şehirlerimizin deprem planları nedir, deprem için ne kadar bütçe ayırdık, toplanma yerleri neresidir, toplanma yerlerinde gıda, su stoku nedir? Bunlar konuştuğumuz, bildiğimiz konular değil. Şehirlerde devlete ve belediyelere ait arsaları sosyal donatı ve afet alanları olarak korumadık. Her ilde riskli yapı stoku hızla belirlenmelidir. Türkiye’de bina sakinleri kendileri aralarında anlaşıp bir şey yapamaz. Yapı denetim sistemimiz sağlıklı değil. Bina risk analizleri zorunlu tutulmalı ve hızla yaptırılmalıdır. Makul ücretlerle bina zemin etütleri ve dayanıklılık testleri yapılabilir. Halen fay hatları araştırmaları yapılmıyor.  deprem gözlem istasyonlarının yetersiz Bu araştırmaları yönlendiren kurum yok. Son günlerde depremle ilgili tartışmalar bu sorunların görülmesi bakımından yararlı olmuştur. Siyaseti ikinci plana atarak milli birlik ve beraberlik içinde bu konuda çalışılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

 “İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”

Siyaset de iş birliği ortamı görmek istediğini belirten Başkan Çetin, “Bu ortamda bizim siyasetimizde de artık bir işbirliği ortamı görmek istiyoruz. Ekonomiye geçmeden önce dış politika konusuna dikkat çekmek istiyorum. Kıbrıs’taki doğal gaz aramaları ve Libya ile yaptığımız anlaşma nedeniyle çok sayıda ülke bize karşı cephe aldı. Kıbrıs’ta ve Libya’da haklı davamızı dünyaya anlatamıyoruz. Böyle bir zamanda dış politikada hükümet ve muhalefet arasında ortak karar ve işbirliği olmalıdır. Ayrıca, Dünyada güçlü ve itibarlı olmak için demokrasimizi güçlendirmek zorunda olduğumuzu artık görmeliyiz. Yabancı basın Türkiye’ye gereken ilgiyi göstermiyor. Medyamızın dünyadaki itibarını yükseltmek zorundayız. Basın özgürlüğünü sağlamalıyız ki, basınımız dünyada söz sahibi olsun. Sayın Cumhurbaşkanımız yargı reformunda daha ileri adımlar atılacağını açıklamıştır. Umuyoruz ki, bu adımlarla Türkiye dünyada daha güçlü bir yere sahip olur. Ekonomideki gelişmelere gelecek olursak, dünya ekonomisinde ABD-Çin anlaşması olumlu etki yarattı. İran gerilimi azaldı ve dünya ekonomisinde şimdilik bir ciddi sorun görünmüyor. Bu ay komitelerimizin raporlarında yeşil pasaport talebi, KDV ve tapu harcı indirimi talepleri öne çıkmıştır. Ülkemizde 3. dereceye gelen memurlara yeşil pasaport verilmektedir. Şimdi 15 yıllık avukatlara da verilmiştir. Artık en azından iş dünyasını temsil eden Oda ve Borsa yönetim organları ve Meclis üyelerine de bir hak tanınmalıdır. Komitelerimizden gelen vergi ve harç indirimi taleplerini TOBB’a, bakanlıklara yazıyoruz, ama olur mu olmaz mı, neye göre olur, belli olmuyor. Devlet kasası dolu değil. Merkez Bankası bu ay Hazineye 45 milyar lira kar ve yedek akçe aktardı. Hükümet, yatırım harcamalarını ciddi şekilde kısmıştır. Bu yılın kamu yatırım bütçesi 2018’den bile düşüktür. Kamu bankaları ekonomiye ve sektörlere destek olmaya çalışıyorlar. Ziraat Bankası ayakkabı sektörüne özel kredi paketi çıkardı. Kamu bankalarının konut sektörüne desteği devam ediyor. Konut kredisi kampanyası sonucunda Kasım ve Aralık aylarında satışlarda ciddi yükseliş oldu. Antalya’daki artış Ankara, Bursa gibi illerden daha yüksektir. Keşke bu canlanma kalıcı olsa ve diğer sektörlere de yayılsa” dedi. İLAYDA BAĞLI/ANTALYA GÜNDEM HABER