Doğanın en yıkıcısı olan fay hattının kırılması. Dünya tarihinde görülmemiş depremler vurdu geçti. Daha artçılar devam ediyor sanıyorum. Evlere giremezsiniz. Öyle bir deprem ki çaresiz kaldığımız zamanlar.

Binlerce yapı yıkılmış. Bu ülkede her zaman deprem var. Yapılan röportajlar depremden kurtulanlar ve sağ kalanlar enkazları görmek bile acı durum. Türkiye tek vücut oldu. Antalya’da gezdiğim tüm sivil topluma yararlı dernekler kendilerini ve üyelerini koordine ederek, deprem için neler yapabilecekleri hususunda eşgüdüm sağlamış ya da sağlıyordu.

Başka da depremde nasıl davranmalıyız? Toplum olarak bilmiyoruz.

Ülkemizi herkes deprem ülkesi olarak duyuruyor da, bir türlü hatalarımızdan sonuç çıkarılıp, sonuca göre çare üretmiyor. Saldım çayıra Mevla’m kayıra, Allaha havale edilen durumla. Allah bize akıl fikir vermiş. Siz bu akıldan sınava gireceğinizi bilmiyor musunuz? Biliyorsanız Allah’ı mı kandırıyorsunuz? Ne biçim bir iman ve itikattır ki: Çürük binaları satın alan kişileri yok cennetin evi, yok manzara, yok deniz görünümlü diye satıyorsunuz. El insaf demekten başka ne gelir elden. Çünkü genlerimize işledi dünyada mekân ahirete iman. Ben burada iman aramam.

Sevgili okurlar,

Elbette dayanışma içinde olacağız. Ama bu zalim zulüm edenleri de ortaya koymamız çıkarmamız gerekir. Yani yasaya, yönetmeliklere uymadan yapılan bina müttehitleri kefenin cebi yok. Çok zengin olabilirsiniz. Ne olur insan güvenliğini sağlayın.

Hiç mi ölen, depremde yıkılan sizin yaptığınızdan ölü çıkan canları görünce, sol yanınız sızlamaz?