Günümüzün en yaygın ruhsal bozuklukları arasında depresyon yer alıyor. Ekonomik kaygı yaşamanın yanı sıra yalnızlık, bir yakının kaybı, işte ve aile içerisinde yaşanan sorunlar depresyonu tetikliyor. Kültürel etkinliklere katılanların ise daha az stresli bir yaşam sürdüğü bir araştırma ile ortaya konmuş. Kültürel etkinliklere katılımın belli ölçüde maddi imkan gerektirdiği de göz önünde bulundurulduğunda, ekonomik sıkıntı çeken bireylerin depresyon halinden kurtulması daha da güçleşiyor. Uzmanlara göre, stresi azaltmanın ve ruh sağlığını korumanın yolları arasında iyileştirici gücü sayesinde kültürel etkinliklere katılmanın etkisi büyük önem arz ediyor.
YARI YARIYA AZALTIYOR
İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre; sinema, tiyatro, konser ve müze ziyareti gibi ayda en az bir kez kültürel bir etkinliğe katılmak depresyon riskini önemli ölçüde azaltıyor. Düzenli olarak kültürel etkinliğe katılanlardaki depresyon seviyelerinin daha düşük olduğunun tespiti ise araştırmayı doğruluyor. Kültürel faaliyetlerin gücü insanların ruh sağlığını olumlu yönde etkiliyor ve depresyonu yarı yarıya azaltıyor. Uzmanlar, bu anlamda sanat terapisinden söz ediyor ve depresyon hastaları üzerinde gözlemlerde bulunarak kültürel aktivitelere katılmanın insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini bilimsel kanıt olarak sunuyor.
