Türkiye, tarım ve hayvancılık bakımından kendi kendine yeten bir ülke (!) idi.

Daha doğrusu biz öyle bilirdik.

Çünkü okullarda ekonomimizi öğrenirken hep bunlar anlatılmıştı.

Konya ovası Buğday ambarı,

Ege Şeker Pancarı,

Afyon ve yöresi Haşhaş.

Saymakla bitmez bunlar.

Sonra Seracılık çıktı ve yılın her mevsiminde istediğimiz ürünü üretmeye başladık.

Malumunuz Kıbrıs Barış Harekatı yapılacağı günlerde ABD yetkilileri diretmişti, haş haş ekimini azaltın diye. Zamanın Başbakanı Rahmetli Bülent Ecevit de “Türkiye’nin neresinde ne ekileceğini Türkler karar verir” diyerek haşhaş tartışasına son noktayı koymuştu.

Bunlar dağarcıklarımızı şöyle yoklayalım diye aklımıza gelenler. Gelmeyen daha birçok konu var da bir kenara bıraktık.

Konumuz şimdilik domates olsun.

Domates, dolar ve euro’nun başını alıp gittiği gibi o da zamlar arasında yürüyüp gidiyor.

Yayla domatesinin hava şartlarına yönelik bir ay daha devam edeceğini ifade eden Antalya Yaş Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan, “Yeni ürünlerden kokteyl gelmeye başladı. Bir ay sonra seralardan domates gelmeye başlar. Hangi ürün az ekilirse, onun fiyatı yüksek oluyor. Tüketici açısından 5 lira pahalı ama bizim girdimiz son iki ayda yüzde yüz arttı. Üretici 2 liraya domates satarsa batar. Bir ay sonra domates geldiğinde de fiyatlar düşmez. Domatesi ucuza yersen o zaman üreticiyi batırırız” diye konuştu.

Bu gidişle mutfaklardaki yangın devam edeceğe benziyor.

Çünkü Akcan’ın ifadesine göre yayla domatesinden sonra sera domatesleri de bir ay sonra piyasaya çıkacak. Tabi ki bu domateslerin yetiştirilmesindeki girdiler de son aylardaki dolar kurunun artması nedeniyle maliyet de yükseliyor. Üretici vatandaşın istediği fiyattan ürününü satacak olursa batacak.

Bu gün gibi aşikar.

Bu da demek oluyor ki, daha zamlardan etkilenmedik. Sadece Dolar ve Euro’nun artmasından etkilendik.

Yıkılmadık ayaktayız diyeceğiz ama gerçekten de yıkılmadık ama ayakta duramayacak gibiyiz. Önümüzdeki bir ay içerisinde zamlı girdilerle pazara çıkacak olan sebze ve meyve belimizi tamamen bükeceğe benziyor.

Hadi bizler evlerimize giren bir iki maaşlı geçinip gidiyoruz. Ya tek maaşla veya yaşlı aylığı ile geçinenlere ne demeli.

Allah sabır versin.