Ben önceleri bu köşede ekonomi konusunda aklımın erdiği bilgimin yettiği bazı şeyleri paylaşır, haddimi aşmadan bazı hükümler de verirdim.
Farkındaysanız bir süredir ekonomi yazmıyorum.
Çünkü ne yazık ki haklı çıktım.
O günlerde felaket tellallığı ile suçlanırken de, bugün de aynı düşüncedeyim ben. Sonradan şaşırıp fikir değiştirenlerden değilim yani.
Bu yazıyı kendimi övmek için yazmıyorum yanlış anlaşılmasın. Ayrıca haklı çıkmaktan da hiç memnun değilim. Sizler gibi ben de aynı sıkıntıları yaşıyorum çünkü.
Gelelim yazının esas konusuna.
Ben diyorum ki, bu hükümet seçime doğru bize bir “yalancı bahar” yaşatacak. Hiçbir iktidar bu halde gireceği seçimden galip çıkmayı beklemez. Çıkamaz da zaten. Yani bir “yalancı bahar” kaçınılmaz gibi geliyor bana. Ama o baharın sonuçlarını önümüzdeki üç-beş yıl öderiz. Hem de fitil fitil…
İktidarı kimin alacağı, kimin Cumhurbaşkanı olacağından bağımsız bir yorum bu. Kim gelirse gelsin, halkın tabiriyle anamız ağlayacak.
Ne yazık ki yine felaket tellallığı yapıyorum galiba.
Bu beklediğim “yalancı bahar” zannettiğinizden de iyi olacaktır. Yapma çiçekler açacak, kafesteki kuşlar mutlu mutlu ötecekler.
Benim gibi ekonomi eğitimi almamış olaya sonradan ve kenarından burnunu sokmaya çalışan bir mühendis eskisinin yorumu sizin için çok önemli olmayabilir. Ama size ekonomi alanında duayen bir abimize anlattığım örneği vereceğim. Bazen eğitim ve medeniyet kör eder insanı. Sonrasında o da hak verdi bana.
Üç günde on kilo vermek isteyen hastayı düşünün. Tüm doktor ve diyetisyenler kibarca imkansız olduğunu anlatıp kapıyı gösterirler. Çünkü tıp bilimi, onlara öğretilen bilgiler bunu gerektirir. Tersinin imkansız olduğunu söylerler. Hakları da vardır aslında kendilerine göre.
Ama aynı hastaya bir başkası değişik bir çözüm bulabilir.
İki bacağını keserseniz on kilo azalır bir beden.
Bu da bir çözüm müdür ayrı bir konu.
Ama görünüşte tartı istenen kiloda çıkar. Hedef tutturulur.
Ha sonra hasta ne olur?
Hayatı ne hale gelir?
Ona bakmazsanız yapabilirsiniz.
Demem o ki, bacaklar tehlikede.
Yüz tane çözüm yolu var ekonomik “yalancı bahar”ın. Ama sonuçları ağır olacaktır.
Diyorum ya benimki yine felaket tellallığı.
İnşallah ben kötü düşünüyorumdur.
İnşallah ekonomiden hiç anlamıyorumdur. Ve benim bilmediğim bir “yalancı bahar” çözümü vardır.
İnşallah bacaklar kalır…