Yakından tanıdığım, ailece görüştüğüm dostum Şeyhmus Kökerer’i ne zaman telefonla aramaya kalksam, toplantıda olduğu şeklindeki yanıtı canımı sıkmıştır. Bir ara fırsat bularak, “Ne o dostum siyasete mi hazırlanıyorsun, ufukta erken seçim mi var?”  diye sordum ve sorduğuma pişman oldum. O kadar dertli, o kadar yüreği esnaf sıkıntısıyla dolu olan arkadaşım telefonda adeta içini döktü. Değim yerindeyse bir dokundum, bin ah işittim. Bu sitemini kaleme alabildiğim kadar kamuoyuna duyurmak amacıyla köşemde yazıyorum. Turizm kenti olan ve yaşam gelirinin tamamı çiftçilik ve turizm üzerine olan Antalya, adeta can çekişiyor. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle tükenme aşamasına gelen çitçinin sesini kimseler duymak istemezken, Antalya esnafı tükenişe başkaldırarak seslerini saraya duyuruncaya kadar eyleme geçeceklerini belirtiyorlar.

ERTELEMELİ KREDİ

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) 37. Grup Restoran, Yiyecek – İçecek ve Eğlence Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Şeyhmus Kökerer, sektörde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, seslerini duyurmak için her kapıyı çalacaklarını söyledi. Kökerer, tükenme aşamasına getirildiklerini, esnafların para kazanmak bir yana, boğazlarını doyuracak ekmeğin derdine düştüğünü vurgulayarak kiraları ve borçları ödeyemez durumda olduklarını, yüksek faizle kredi çekmek zorunda kaldıklarını bildirdi. Düşük faizli ertelemeli krediye ulaşamadıklarına da işaret eden Kökerer, işletmelerin kapalı olması nedeniyle ellerindeki stoklu ürünlerin de ziyan olduğunu söyledi. Seslerine kulak verilmesini ve sorunlarına çözüm bulunmasını isteyen Kökerer, oda başkanlarını, siyasi partilerin il başkanlarını Dernek başkanlarına akla gelen tüm kurum ve kuruluşların kapılarını zorlayarak, destek almak amacıyla ziyaret edeceklerini ve eylem yapma düşüncesinde olduklarını kaydetti.

DOKUZ AYDRI İŞ YAPMIYOR

 Sektörleriyle ilgili ATSO’ya kayıtlı 2 bin 590 üyeleri bulunduğunu bildiren Kökerer, “Üyelerimizin 950’si pasif, bin 590’ı ise aktif. Antalya’da Kahveciler Odası’na bağlı bin, Lokantacılar Odası’na bağlı da 3 bin üye var. Antalya genelinde odalara bağlı yiyecek-içecek sektöründe hizmet veren toplam 6 bin 590 üye bulunuyor” açıklamasında bulundu. 16 Mart’tan itibaren işletmelerin kapandığını hatırlatan Kökerer, “Bu işletmeler 9 aydır iş yapamamakta. Nargile kafeler kapalı olmasına rağmen Nargile Ruhsat Belgesi alındı, 4 bin 590 lira. Yatırmayanların ruhsat belgeleri iptal edildi. Açılmayan bir işletmenin ruhsat belgesinin iptal edilmesini sizin takdirinize bırakıyorum” diye konuştu. “Yiyecek-içecek, yemek sektöründe stoklu çalışılır. Bizim en büyük sorunlarımızdan birisi stoklu çalıştığı için stoktaki ürünlerimizin ziyan olması. Bir üyemizin 330 bin liralık ürünü ziyan oldu, atıldı. İşyerlerimizin açılacağına inandığımız için, ayakta durabilmek için kredi çektik. Belirlenen tarihlerde iş yerlerimiz açılmadığından dolayı kredileri ödeyemedik. Çoğu arkadaşımız kırmızı çizgi yedi. Kredi Garanti Fonu’ndan 1 yıl ertelemeli kredi imkanı tanındı ama bankalara para gelmediği için alamadık. Diğer kredilerimizi kapatabilmek için yüksek faizle kredi çekmek zorunda kalıyoruz” diyen Kökerer, kamu alacaklarının yapılandırmasıyla ilgili son müracaat tarihinin ertelenmesinin sevindirici olduğunu belirtti.

SON HAYKIRIŞ

Kökerer, “Ödemelere Nisan ayında başlanacak. Dilerim salgın biran önce biter ve yapılandırmamızı öderiz. Yoksa yapılandırmayı da ödeyemeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Kredi borçlarının işyerleri açılıncaya kadar ertelenmesini isteyen Kökerer, “Bize kredileri hibe edin demiyoruz. Düşük faizle erteleyin. Biz bu taşın altına elimizi koyduysak, sizde lütfen parmağınızı koyun” açıklamasında bulundu. Odalara aidatların, belediyelere vergilerin, ruhsat bedellerinin yatırılmaya devam ettiğine dikkat çeken Kökerer, “Yatırılmazsa faiz işleyecek. Devletin bize yapacağı kiralarımızı ve yapılandırmayı ileri tarihlere ötelemek. 1 yıl ertelemeli kredileri düşük faizle vermek. Bizim amacımız ne muhalefeti ne de iktidarı desteklemek. Biz ekmeğimizin peşindeyiz” dedi. Başkan Kökerer, ‘’Ziyaretlere esnaftan oluşturduğumuz ekiple başladık. Bizden devlet nasıl olmazsa olmaz olan vergileri yıllardır alıyorsa, zor günde bize destek olmak zorundadır. Türkiye Deli Dumrul ülkesi değildir. Halk devletine ödüyorsa, devlet de halkını korumalı, kollamalı, yaşamını kolaylaştırmalıdır. Sesimizi saraya duyuruncaya kadar ziyaretlerimiz, eylemimiz devam edecektir. Bizim içinde bulunduğumuz durum bu. ESNAFIN SON HAYKIRIŞI, TÜKENİŞİ’’ şeklinde konuştu.