Sibel Kökçü Güzellik Merkezi işletme sahibi Sibel hanımla sektör hakkında konuştuk. Sibel Kökçü sektörün durumunu anlattı

A.S.: “Sibel hanım sizi tanımakla başlayalım. Sibel Kökçü kimdir?”

S.K. “Sakarya’da doğdum. 2006 yılında Antalya’ya geldim. 7 yıl turizmde çalıştım. Sonrasında güzellik sektörüne girmeye karar verdim. Azeri bir arkadaşımın vesilesi ve desteği ile bu sektöre girmiş oldum. 2010 yılında güzellik sektörüne girdim. 6 yıl kadar SPA sektöründe çalıştım. Kalfalık, ustalık ve usta öğreticiliği eğitimlerimi tamamladıktan sonra kozmetik firmasına geçtim. Firmalarda deneyim kazandıktan sonra kendi yerimi açmaya karar verdim. Yaklaşık 1 yıldır kendi güzellik salonumu işletmekteyim.”

A.S.: “Merkezinizde ne tür hizmetler veriyorsunuz?”

S.K.: “Lazer epilasyon, leke tedavileri, kırışıklık tedavileri, akne tedavileri, farklı cilt bakımları, protez tırnak, kalıcı oje, manikür, pedikür, masaj hizmetlerimiz mevcut. Masaj hizmetlerinden sadece bayan müşterilerimiz faydalanabiliyor. Sadece masaj bayanlara özel yapılıyor ama diğer tüm hizmetlerden hem bayan hem erkek müşterilerimiz faydalanabiliyor.”

A.S.: “Sizce Antalya’da güzellik sektörü ne durumda?”

S.K.: “Bence Antalya’da güzellik sektörü altın çağını yaşıyor diyebilirim. Artık bakımsız insan kalmadı. Bakımsız kadın demiyorum farkındaysanız, bakımsız insan kalmadı diyorum. Herkes aşırı bakımlı ve aşırı hijyenik. Son 4 yıldır özellikle insanlar daha da bilinçlenmiş durumda. Önceden güzellik lüks olarak görünüyordu ama şimdi mutfaklarından kısıp, güzellik merkezlerine giden kadınlar tanıyorum. Artık güzellik merkezlerine gitmenin, ihtiyaç olduğunu daha iyi anlamaya başladık. Fakat güzellik merkezlerinin sayısı çok fazla artmış durumda. Bunun biraz sıkıntısını yaşıyoruz. Bakımlı insanların sayısı giderek artıyor. Ve sayı arttıkça da bizim sektörümüz altın çağını yaşamaya devam edecektir. Güzellik merkezlerine gidebilmek artık eskiye göre daha kolay. SPA ve güzellik salonları, ulaşılması zor yerlermiş gibi bir algı vardı. Buralara gelmek artık nasıl ihtiyaç olduysa, bu yanlış algının da artık değiştiğini düşünüyorum.”

A.S.: “Sektörün sorunları ve çözüm önerileri hakkında neler düşünüyorsunuz?”

S.K.: “Sektörde açıkçası sorun görmüyorum. Gerçekten son yıllarda sektör çok daha iyi hale geldi. Ondan öncesinde estetisyenler zararlı ve yanlış şeyler yapabiliyorlardı. Denetimler arttıkça ve bir şeyler zorlaştıkça artık estetisyenler kafalarına göre davranamamaya başladılar. Bu bir taraftan çok iyi oldu neden derseniz danışanlarımız çok zarar görmekteydi. Kişi gidip 2 ay birinin yanında çalışıyordu ve estetisyenim deyip uygulama yapmaya çalışıyordu. Uygulamayı haliyle yanlış yapıyordu. Vücudu ve yüzü yanan çok kişi oluyordu. Güzellik merkezlerinde hiç kimse botoks ve dolgu yaptırmasın. Merkezlerde yapılacaksa bile mutlaka doktor olmalı. Çünkü o doktor onu nasıl düzelteceğini de biliyor. Bir şikâyet olduğunda da en azından bir doktor müdahalesi ve açıklaması her zaman daha bilimsel ve mantıklı olacaktır. Ama bizim gibi estetisyenler bunu yaparsa bizler hata olduğunda bunun altından kalkamayız. Onun için tekrar söylüyorum bence mutlaka bu işlemleri doktorlar yapmalı.”

A.S.: “Uygulamalarınızda fiyat politikası nasıl belirleniyor?”

S.K.: “Yine büyük bir sorun olarak görmesem de sektörümüzde bazı işletmeler uygulama fiyatlarını çok aşağıya çekiyor. Tabi ki serbest piyasaya saygı duyuyorum ama bizim merkezlerin kullandığı ürünlerin maliyet fiyatının dahi aşağısına iş yapmak gerçekten bana hiç mantıklı gelmiyor. Tabi ki herkesin bütçesine göre güzel işler yapalım ve o şekilde ayarlamalarımız da olsun. Ama gerçek anlamda bazı uygulama fiyatlarını anlamak mümkün değil. İyi ürünler gerçekten çok pahalı. Nasıl kazandıklarını bilemiyorum ama bu şekilde işlem yapmak çok zor. Mesela geçtiğimiz gün yaşadığımız bir olayı örnek vermek istiyorum. Protez tırnak yaptıran bir bayanın akşama tırnaklarını arabada sökmek zorunda kaldılar ve gerçekten rezil bir durum yaşandı. Bizler de buna şahit olduk. Bu işi bilmeyen ve başka bir görevde olan kişi bu tırnakları yapmış. Sonuç haliyle hüsran. Biraz düşük fiyat diye bazı insanlar bu tarz işlemler yaptırıyor ama sonradan pişman oluyorlar. Hatta bu tarz işletmeler yüzünden bazen genelleme yapanlar oluyor. Yaşanan bu olaylar bizleri üzüyor. Her işi bilen yapsın tek isteğim bu.”

A.S.: “Sektördeki hedefiniz nedir?”

S.K.: “Ben bu sektöre girdiğimden beri hep hayalim ve hedefim vardı. Ben Leyla İnanır’ın öğrencisiydim.  Bir akademi açmak istiyordum. Öğrencilerimin olması ve onlara eğitim vermek istiyordum. Estetisyenler yetiştirmeyi hayal ediyordum. Bunun için de çok donanımlı olduğumu düşünüyorum. Bu olay çok zorlaştığı için ve akademi sayısının fazla olduğu için bu hayalimi ertelemek zorunda kaldım. Bir gün inşallah şartlar olgunlaşır ve hayalim gerçek olur. Çünkü tek istediğim şey öğrenci yetiştirmek.”

A.S.: “Danışanlarınıza söylemek istediğiniz şeyler nedir?”

S.K.: “Gittikleri merkezden aldıkları işlemin, mutlaka aldıkları kişiden detayını istesinler. Ne yapmalıyım, nasıl gelişir ve sonuç ne olur? Bunu internet üzerinden ya da sağdan soldan yapmasınlar. İşlemi yapacak kişiden detaylarını alsınlar. İşlem hakkında neler olacak, ne kadar sürede bitecek, etkisi ne olacak, vs. bu soruların cevaplarını tam aldıktan sonra işlemi yaptırma kararı versinler.  İşlemi yapacak kişi detaylı ve akıcı bir şekilde anlatabiliyorsa işlemi gönül rahatlığıyla yaptırabilirler. Ne olduğunu bilmeden, sonuçlarını dinlemeden kimseye işlem yaptırmasınlar.”

A.S.: “Son olarak söylemek istediğiniz şeyler nelerdir?”

S.K.: “Bizlere kendimizi ve sektörümüzü anlatabilme fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Herkesin mutlaka bilinçlenmesi ve gerçekleri öğrenmesi gerekiyor. Sizlerin aracılığıyla danışanlarımıza fikirlerimizi söyleyebiliyoruz. Bu işi hakkıyla yapan herkese de teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın.”