Bazen kullandığımız kelimeler, cümleler öyle yerine oturuyor ki bunu söyleyen kişi nasıl akıl etmiş diye düşünmeden edemiyorsun. Tabiki de yaşadıkların doğrultusunda bunları düşünüyorsun. Yani yaşanmışlık önemli, işte tam bu sırada da farkındalık devreye giriyor. Peki farkındalığın da farkındalığı yaşamak nasıl oluyor. Sanırım bu da şu şekilde gerçekleşiyor olsa gerek…

Bu haftaki yazıma başlarken bahsetmek istediğim hani şu bizim bir birimiz için kullandığımız hakaret içeren ama söylenirken sanki komik anlatımlar içeren bazı sık kullandığımız cümleler vardır… Örnek vermek gerekirse “ Kuş beyinli, balık hafızalı, angut, “ gibi gibi…

Aslında küçümsediğimiz ve onların bu yaşam şekillerinden dolayı küçümsediğimiz bu hayvanlar beklenmedik davranışları ile biz insanlara yaşam dersi vermekte olduklarını bile bilmeden yaşamlarına devam ediyorlar. Doğanın getirdikleri ile yaşamak adına bizler ile savaşıyorlar… İnsanlar olarak her şeyin en iyisini ve doğalını ararken başka yaşamların doğal ortamlarını değiştirmek bizim vaz geçilmezimiz olmuş kimin umurunda dersiniz.

İşte o meşhur söz, farkındalığın da farkında yaşayabilmek ne güzel değil mi? Her bir şeyi bilmek ama kendi zevkleri oranında önemsememek, aslında bunu en çok da kendi ırkımız için yani ilerideki neslimiz olan kendi evlatlarımız için yapıyor olmak sizce ne kadar kuş beyinli yada balık hafızalı olduğumuzun bir göstergesi mi dir. Çok ağır bir eleştiri gibi gelmiş olabilir size, fakat şimdiden farkına varmak gelecek için önemli olduğundan yaşamın en doğalı olan üreme konusu basit ama yok etme dürtüsü dışında gerçekleşmeli.

Basit ve önemsiz gördüğümüz kuşlar onlara verilen beyin ile oldukça içgüdüsel bir üreme ve çoğalma sergiliyorlarken, sizce biz neden bu kadar yok edici bir tavır sergiliyoruz. Hangi yaşam uğruna ve bu bedel başka bir yaşama ödetilmeli şu an bunu cevabını vermek istemiyorum… Buna kendi içsel vicdanınız ile siz cevap verin isterim…

Görülüyor ki herkes kendi farkındalığının farkında yaşamaya devam edecek ama kısa bir hatırlatma olsun istedim. Balık hafızalarımızda bulunsun diye…