Günlerdir internet sitelerinde bazı haberler dolaşıyor.

Sanki fısıltı gazetesinin yaydığı haberler.

Sanki Şehir efsanesi

Ülkemizin gelir kaynaklarından en büyüğü hemen hemen turizm.

Turizmin de en büyük ayaklarından olan bir seyahat acentesi hakkında yazılanlar nihayet gün ışığına çıktı.

Özellikle internet gazeteciliği yapan kurumlar, sanki bir düşmanı döver gibi bu seyahat acentesi hakkında sayfalarca yazılar yazdı.

Sonra ne mi oldu?

Bu seyahat acentesi yetkilileri birer birer internet gazetecileri hakkında yasal yollara başvurdu.

Tabi gazetecilerin haklı olup olmadıklarını da yargı karara bağlayacak.

Biz sadece kulağımızın üstüne yatıp, olacakları beklemeye başladık.

Neden mi?

Türkiye, özellikle Antalya, turizmden önemli bir şekilde pasta payı almaktadır.

Bu pasta payını düşürmemek gerekir sanırım.

Bunda da medyanın büyük payı vardır.

Biz de tedbirlerimizi aldık. Konuyu irdeledik ve bu konuda yazılan çizilenleri bilgi dağarcığımızda tutmak için hazırlıklar yaptık.

Verilere baktığımızda ayağın biri değil, bir kaçı yere basmadı ve beklemeye başladık.

Beklemeseydik ne olurdu.

“Tü… Kaka…” der ve altın yumurtlayan tavuğun kesilmesinde en başta bizler de yardımcı olurduk.

Çünkü madalyonun bir de öbür yüzü var bunu unutmamak gerekir.

Yapılan açıklamalara baktığımız zaman, Antalya’ya gelen yerli ve yabancı turistlere bakıyoruz, geçmiş yılların rekorlarını kırıyor.

Bunların en büyük sebebi de bu asılmak istenen seyahat acentesi değil midir?

Bir zamanların Antalya valisi olan kişi, Antalya’nın 3 T’sinden bahsederdi. Tarım, Ticaret ve Turizm…

Turizmi baltalayın bakalım iki T masayı ayakta tutar mı?