Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, tarım girdilerinin yüksek olması domates fiyatlarının artmasına neden olduğunu belirterek, yetkililerin girdi maliyetlerine çözüm bulması gerektiğini söyledi. Başkan Alp, “Girdi maliyetlerine çözüm bulunmazsa çiftçilerimiz domates ve sebzesini ekemeyecek” dedi

Tartışma konusu olan yüksek domates fiyatlarının sebebi olarak girdi maliyetlerini gösteren Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, “Antalya’mızda domates ilk ekim, tek ekim ve ikinci ekim olmakla beraber üç tip ekilir.  Domatesin ilk ekimi bitti yerine ekilen tek ekim denilen domatesler mayısın sonu çıkacak. Bu aradaki boşluk yüzünden fiyatta bir yükselme oluyor. Tonajın azalması ve ihracatın devamını da göz önüne alırsak fiyatlarda oynamalar normal. Yükselme bu zamana mahsus değil geçtiğimiz yıllarda da oldu. Rusya’ya ihracatımız devam etmekte. Yeni domateslerimiz çıkınca açık arazilerde de ekilen domateslerimiz olacak. Girdiler de yüksek. Domates fidelerinin tanesi 3,5 lira ile 5,5 lira arasında değişiyor. Tarım ilaçlarının, gübrelerin ve mazotun fiyatları arttı. Buna elektrik ve tarım işçilerimizin emeklerini de dahil edince maliyet ortaya çıkıyor. Domates çok yüksek gibi görünüyor ki öyle değil, girdiler çok yüksek ve içinden çıkılmaz hale geldi. Bu girdilere devletimiz ile birlikte çare bulmamız lazım. Bulmazsak ileriki tarihlerde çiftçilerimiz serasına domatesini de ekemeyecek, sebzesini de ekemeyecek” dedi. Bu durumun düzelmesini isteyen Başkan Alp, “Domates fidesi için kullanılan ipin bile doların yükselmesiyle pahalandı. Domatesin pahalı satılmasını istemiyoruz, Tüketicinin de domatesi rahatlıkla almasını istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

ANTALYA TÜRKİYE’Yİ BESLER

Yetkililerin üreticiye destek vermesi gerektiğini söyleyen Başkan Nazif Alp, “Antalya olarak devlet büyüklerimiz bize destek olduğu taktirde Türkiye’deki 90 Milyon insanı yılın 12 ayı her şeyiyle besleriz. Bizim topraklarımız girdiler yüksek olduğu için boş ve istediğimiz verimi alamıyoruz. Antalya’mız seneler önce 100 bin ton kadar pamuk üretirken şimdi bu sayı 20 bin tonlara kadar geriledi. Ülkemizin pamuğa ihtiyacı var. Bunun için topraklarımızı ekmemiz ve boş kalmasını engellememiz gerek. Topraklarımızı ekerken girdileri de göğüslemek ve çiftçimize destek vermemiz gerek.  Biz Ziraat Odası olarak Ankara’ya yazımızı yazdık. Görüşlerimizi ilettik” şeklinde konuştu.

RUSYA’YA KOTA SERBEST OLSUN

Rusya’ya kotanın serbest bırakılmasını istiyoruz diyen Başkan Alp sözlerine şöyle devam etti:

“Çünkü biz rüya görmek istemiyoruz. Kalan kota da 10 güne kadar dolar. Yeni anlaşma ne zaman olacak nasıl olacak derken en az bir ay geçiyor. Bu süre zarfında da domates 1-2 lira oluyor. Çiftçimizin mağdur olmaması için bu kotanın düzeltilmesi gerekiyor. Aksi halde bu girdiler yüzünden çiftçilerimizi tarladan, seradan uzaklaştırırız geriye de döndüremeyiz.”

TARIMDA EĞİTİM ŞART

Tarım her gün kendini yenileyerek ilerliyor diyen Alp, “Bizler kendimizi yenileyemezsek tarım yapamayız ve diğer ülkeler ile rekabet edemeyiz. Bunun için kendimizi yenileyip Ar-Ge çalışmalarına destek vermemiz gerek. Bunlar için de Tarım Bakanlığı son 15 yılda tarıma bir ivme kazandırdı. Kendi malını üreten çiftçilerimiz artık bu işin eğitimini alan kişiler. Tarımdaki sistemler çok gelişti. Artık Çiftçilerimiz Ar-Ge Çalışmasını Yapabiliyor. Damlama, gübreleme, ilaç kullanımında karne ve reçete sistemi geldi. Antalya’daki kentlerde ve mahallelerde talep eden çiftçilerimize eğitim veriyoruz” dedi.

“KIŞIN DOMATES YENMEZ DEMEYİN”

Bazı doktorların ‘Kışın domates yemeyin’ sözüne tepki gösteren Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, “Ziraat mühendislerimize ve hocalarımıza teşekkür ediyorum. Çünkü onlar sayesinde kendimizi yeniliyoruz. Devletimizin gücü ile çalışmalarımızı devam ettirebiliriz ancak üniversitelerde yıllarca görev alıp emekli olmuş hocalarımızın kışın domates, patlıcan yenmez demelerini ben kabul etmiyorum. Büyüklerimize, hocalarımıza buradan çağrı yapıyorum biz onlara karşı değiliz. Hocalarımı Antalya’ya davet ediyorum. Gelin Antalya’ya nasıl yetiştiriyoruz, nasıl yapıyoruz görün ondan sonra konuşun. Tarımda sorun bitmez ancak bakanlık ve çiftçiler bu sorunları en aza indirmek için çalışıyor. Son zamanlarda alınan kararlar ile Tarım İl Müdürlüğü’nde çalışan memur ve mühendislerimiz seralardan sebze örnekleri alıyor ve incelemeye yollarlar. Bu incelemeleri özgürce bizden bağımsız yaparlar. Uygun olmayan bir durum tespit edilirse hemen müdahale edilir ve tekrar edilirse ceza yazılır. Hocalarımızın bunu da dikkate almalarını istiyorum. Hocalarımızın el birliği ile tarımı ilerletmeleri ve dünya ile boy ölçülebilmemi gerek. Tarımı bir adım daha ileri götürmek için tartışalım çünkü bu ülke bizim” ifadelerine yer verdi. YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER