Göksel’le biz bir elmanın ayrılmayan iki yarısıydık. Sanki birbirimiz için yaratılmıştık. Onunla üniversitede tanışmıştık. Onu daha ilk gördüğümde çok beğenmiş. Çok geçmeden de tanışmıştık. Okul biter bitmez evlenmiş.  Şirin bir Anadolu kasabasına yerleşmiş. Gül gibi geçinip gidiyorduk. Bir oğlumuz ve bir de kızımız olmuştu. Bir gün eve geldiğinde hafif ateşi vardı ve burnu akıyordu. Hemen bir bardak süt kaynattım.  İçine üç diş sarımsak, biraz zencefil, biraz da zerdeçal koydum, ayakta duracak hali yoktu, içti yattı. Çok geçmeden hapşırarak kalktı, ateşi fazlalaşmıştı. Aç olmasına rağmen canı bir şey yemek istemiyordu. Limon kabuğu ve naneyi kaynattım, içine de biraz bal kattım, içti yattı.  Çok geçmeden kalktı. İyi değildi. Birlikte doktora gittik. Doktor, önemli bir şey olmadığını, istirahat ederse kısa sürede atlatacağını söyledi. Bir haftalık rapor ve bir reçete yazdı. Reçetede yazan ilaçları aldık, eve döndük. Biraz bir şeyler yedi, ilaçlarını içti, yattı.  Raporu çalıştığı okula götürdüm. Biraz alışveriş yaptım eve döndüm hala kalkmamıştı yatıyordu. Akşam yataktan çıktı. Bir çorba yapmıştım içti. Birlikte bir film seyrettik. Önceleri kafasını omzuma dayıyordu, sonra kucağıma yattı. Bir çocuk kadar masumdu. Bir ara gözlerinin yaşardığını hissettim, duygulanmış sandım, ellerimle sildim. Başını tutacak hali yoktu, yatırdım. Hala gözlerinden yaşlar akıyordu. Burnu ve gözleri gece boyu aktı mendil yetiştiremiyorduk. Bir ara yediklerini de çıkardı. Durumu hiç iyi değildi, her tarafı ağrıyor ateşi düşmüyor, nefes almakta zorluk çekiyordu. Kadınlar anneleri ölünce ölürmüş derler, bense sen ölünce öldüm. Sen gittin sıkı bir yumru saplandı boğazıma, ne sesimi çıkarabiliyorum, ne derince nefes alabiliyorum. Ne yapacağımı bilemez halde oturuyorum, senin evinde, senin çocuklarınla, yapayalnız. Dışarı çıkmıyorum. Biliyorum ki sen, şu anda buradasın, benimle birliktesin. 18 yıllık birlikteliğimizde en acı kaybı bugün yaşadım. “O giderse ağlamayacağım, söz verdim” diyordum kendi kendime, ancak anlam veremediğim bir bir şey patladı içimde. Bilmiyorum bir damar mı çatladı ne? Yaşlar akıyor gözümden, kendime hakim olamıyor, artık düşünemiyorum. Hiç siyah giymedim canım. Cenazende bile. En siyah günümde bile bir kırmızı parladı içimde. Senin için. Bugün yine kırmızı giydim. Arkadaşlarını görüyorum okulda. Bugün de gördüm. Hepsinde sana dair bir iz arıyorum sevgilim. Merak ediyorlar yüzlerine neden bu kadar dikkatli bakıyorum diye. İçlerinde sana benzeyen bir kişi bile yok. Sen bir taneydin canım. Sen benim birtanemdin. Onlar da özlüyorlar mıdır seni benim kadar? Mümkün mü ki bu acaba? Çok özledim canım. Azalmıyor artıyor özlemim seni görmedikçe. Azalır demişlerdi ama. İyileşir de demişlerdi… İnanmamak lazımmış. Nasıl büyük bir boşluk bıraktın. Nasıl da acı bir iç yanması. Bir daha göremeyecek olmak mı, yoksa bir daha bu kadar sevildiğimi hissedemeyecek olmak mı acıtıyor içimi seçemiyorum? Senin kokun, senin sevgin tek eksiğim. Canımın içi derdin. Tadın çok başka, çok tatlısın derdin. Asıl senin tadın başkaydı canım. Bari rüyalarıma gir ara sıra. Orada öpeyim seni, dizlerine yatayım. Hiç kıyamazdın, hep yanında olayım isterdin. Şimdi ben hep yanımda olasın istiyorum. Çok özledim seni. Okuldan sonra yemeğimizi yer, deniz kenarına giderdik. Deniz sendin benim için. Kağıt helvalar alır, el ele tutuşur, sahil boyu yürürdük o çocuk sesleriyle kalabalıklaşmış ne mutlu günlerdi onlar. Hep bir gün benden çok uzaklara gitmenden korkardım. Sahil boyunca yorsam da seni, dinlene dinlene yürümeye devam ederdin sevgili karım üzülmesin diye. Hiç şikayet etmedin. Bir kere bile ah demedin bir eyvah dedirtmemek için. Hayatında bir kere bile herhangi birine kızdığın, kalbini kırdığın görülmemiş. Kimseden duyamadım buna dair bir şey. Gidişine  alışamadım. Bana ayırdığın vaktinle, çocukla çocuk, büyükle büyük olmanı severdim. Sana doyabilmek imkansız olsa da, eğer gideceğini bilseydim Tanrıdan isteyeceğim şey belki de bundan fazlası olamazdı. Canım sevgilim, rahat uyu olmaz mı? Çocukların önce Allah’a sonra bana emanet. Senin gibi bir babayı kaybettikleri için çok şanssızlar. Umarım seninle kaybettiklerini seni bende bulurlar. Bunun için uğraşacağım sevgilim. Sık sık ziyaretine de geleceğiz. Rahat uyu canım. Rahat uyu.