İşlerin yoğunluğu nedeniyle bir süredir yazı yazamadım. Hal böyle olunca da konular birikti. Bol parçalı bu yazıdaki ilk konumda, hayli gecikmeli. 1990’lı yılların başında tanışmıştım Hacı Şükrü Aydın ile. O zamanlar Antalya’nın en büyük karakolu Şarampol Karakolu’ydu. Şükrü Aydın’da karakolun genç komiser yardımcısı. O zamanlar Şükrü Aydın ile başlayan dostluğum sonraki dönemde de sürdü. Komiser olduğunda şimdilerin cinayet o zamanki adı ile Ağır Suçlar Büro Amiri oldu. Boyu 1.90’a yakın, atletik vücutlu olan Aydın, gecesini gündüzüne katıyordu. Her ne kadar siyasi yapısının fanatikliği biraz rahatsız etse de gerçekten muhteşem bir polisti. Biri denize düştü Şükrü komiser atlar, biri intihar mı edecek o kurtarır. Çatışma mı çıktı o ateş eder. Döneminde işlenen çok sayıda cinayetin biri dışında tamamını o ve ekibi çözdü. Onun da katlini biliyordu, ama mahkum ettirmeye gücü yetmedi. Sesinin ilginçliği ise dikkat çekiciydi. Şükrü Aydın demek bir polis muhabiri için haber demekti. O değişik çatallı sesi ile 4520 (ağır suçlar büro amirinin telsiz kodu) dediğinde telsiz dinleyen tüm polis muhabirleri kulaklarını kabartır, bulunduğu yerden hareket etmek için hazırlık yapardı. O hayatım boyunca tanıdığım en iyi polislerden birisiydi. Emekli olmuştu. Birkaç kez bir araya gelip, eski günleri anmıştık. Yine bir araya gelecektik. Olmadı. Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitirdi. Araya deprem girince de kendisiyle bu köşeden bir türlü vedalaşamamıştım. Bazı insanlar anılarıyla, bazı insanlar analarıyla anılırlarmış. Şükrü Müdürü hep anılarla anacağım. Güle güle 4520. Yattığın yer incitmesin…

PROJELİ ADAY

Seçimler yaklaştıkça bizler de aday adaylarını daha yakından tanımaya başladık. Şu ana kadar aday adayı olanların ortak özelliği ortaya proje çıkarmamaları. Herkes beni iyi yerden milletvekili adayı yapın diyor ancak ben seçilirsem şunu yapacağım diyen de yok. Biri dışında. CHP Milletvekili aday adayı Kemal Bilal Öner, projeleri ile dikkat çekiyor. Son 3 yıldır Antalya için hazırladığı tarım ve turizm konusunda özgün projeleriyle ilgili adından söz ettiriyor. Türkiye’nin, bölgemizin ekonomik sorunlarına yönelik çalışmalar yapan Öner, “Bir Çiftçinin Gözünden Antalya Tarım Sorunları ve Çözüm Önerileri” “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Antalya’da Uluslararası Tarım Üniversitesi Projesi” , “Devlet Güvencesinde Sözleşmeli Üretici Modeli ile Tarımda Kendine Yeten Türkiye” ve “Kırsal Kalkınmada Karavan Turizminin rolü ve Antalya Örneği” projelerine akademik isimlerle birlikte imza atmış. Ne diyelim aday adayıyken böyleyse vekil olursa ne olur hep beraber göreceğiz…

EMEKÇİNİN HAKKI EMEKÇİYE

Bir başka tanıdığım aday da Abdullah Durmaz. Durmaz’ı çok eski yıllardan o zamanki adıyla TEDAŞ’tan tanırım. O yıllarda TEDAŞ denildiğinde aklıma hemen Abdullah Durmaz gelirdi. Kimin sorunu var, kimin işi çözülmemiş, kim sıkıntıda Durmaz orada olurdu. On binlerce kişiye dokunmuş ve yüzünü güldürmüştür. Sayın Durmaz aynı zamanda iyi bir sendikacıdır. TEDAŞ’ın peşkeş denilen özelleştirilmesinde direniş komitesinde başı çekmiş hatta konuyla ilgili olarak dosya hazırlamış ve bunu TBMM de dile getirilmesini sağlamıştır. Bunun neticesinde 10 yıl özelleştirilmeyi belgelere dayanarak ötelemiştir. Antalya Kepez Belediyesi’nde CHP’den Meclis Üyeliği ve Grup sözcülüğü yapmış olan Durmaz dik duruşu ile de dikkat çekmiştir. Uzun yıllar Konyalılar Derneği Başkanlığı da yapan Durmaz, 200 bine yakın Konyalının yaşadığı Antalya için bence önemli bir adaydır. Sağ eğilimli kişilerden oluşan Konyalılar kendi hemşerileri olan Durmaz’ı listede gördüklerinde destek olurlar mı, neden olmasın… Ama daha önemlisi Durmaz parti emekçisi. O zaman emekçinin hakkı emekçiye…

ESEN KALIN…