Dünya kuruldu kurulalı, ülke yaratıp kuranlar kendine tabi ya da devlet kurmuş ulusal güçleri yöneten başkanlar, liderler kurdukları devletleri iyi yönetmek, insanlarını rahat ve mutlu yaşatmak için çalıştılar. Fakat her başkan aynı güçte, yetenekte değildir. Yöneticiler de insan olduğundan kaprisli, egoları bulunan, yeterliliği, yetersizliği olanlardır.

Liderler başkan oluncaya kadar, kendisine yön veren okullara, kurslara, örgütlere tabii olduğu, bu örgüt fikirlerine göre yaşamını idame etmek, o örgüt gibi düşünüp eylem gösterir. Yönetici terimini başkan olarak kullandığımızı da anımsatıyorum.

Ülke yöneticileri:

1-Ya kaba güçleri ile, (Tahakküm)

2-Demokrasi ile (Yani kamunun isteği ile) Çağdaşlarımızdan Lenin, Musolini, Hitler, gibi liderler amme tarafından istenilip iktidara gelenlerdir.

3-Bunların dışında kalan tek dünya lideri Atatürk’tür. Baştan daha kamuoyu oluşmadan Anadolu’ya çıkan hâkim millet yaratan, Türk olduğumuzu bize anlatan her zaman Türk olduğundan büyük bir zevk alan atamız ATATÜRK.

Gelelim günümüze:

Kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde zaman zaman demokrasi kesintileri oldu. Ama hala şükürler ki kurduğu meclis her şeye rağmen ayakta. Cumhurbaşkanı sıfatı ile Cumhurbaşkanlığı rejimi kuruldu. Aslında Cumhurbaşkanı tek insan olmak istememiştir. Sayın cumhurbaşkanı ülkemizi kötü yönetmek ister mi? Hemen derim ve demelisiniz. Benim inancım odur ki hayat felsefesine, yaşantı tarzına göre ülkeyi şekillendirmeye çalışmıştır. Köklü yasa ve gelenekler ve Atatürk sevgisi önceki geçmişi değiştiremedi.

Kıssadan hisse hiçbir Cumhurbaşkanı ülkesini iyi yönetmek istemiştir.