Ellerinde Kuran-ı Kerim ile seçime girdiler. Halkı din ile uyutarak saray ve saray gibi evlerde yaşadılar. Servetlerine servet kattılar.  Tecavüzü, hırsızlığı, adaletsizliği meşru kıldılar. Boşalan hazineyi doldurmak için imar affı çıkararak binlerce insanın ölümüne neden oldular. Sağ kalanlara yardım etmek isteyenlerden çadır ve yiyecek parası aldılar. Pudra şekercilerle dost ahbap olarak adeta uyuşturucu baronları ile dost oldular. Ülkeyi Ortadoğu bataklığına soktular. Gencecik askerlerimizin hayata doymadan kirli siyasetlerine adeta kurban ettiler. Ülkede adaletin üzerine karabasan gibi çöktüler.

Din dediler iman dediler…

Şimdi yine sahnedeler…

Oysa bu yaşananlar komşumuz İran’da da cereyan etmişti. Bizim halkımız bunu görmedi, göremedi. Basın bunu yazmadı yazamadı. Oysa Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk bakın İran mollaları ve İran halkını nasıl anlatıyor….

ŞEKER, İRAN, İNGİLİZLER ve “MOLLALAR”

Eskiden İran’da çaya tatlandırıcı olarak hurma ve üzüm katılıyordu. İngilizler, İran’a şeker satmaya kalktıklarında bunu başaramadılar. Sonra İranlı mollalarla irtibat kurdular İngilizler Mollaların vereceği FETVA karşılığında, kazancın yüzde 10 ‘nu teklif ettiler…

Mollalar bu teklifi kabul ettiler…

İran’da Cuma namazları o bölgenin en büyük camisinde ve çok kalabalık olarak kılınıyor olup, bir Cuma hutbesinde Mollalar şu VAAZI verdiler, “Siz Allah’ın nimeti olan HURMA ve ÜZÜMÜ nasıl olur da çaya katarsınız? Bundan böyle çaya şeker katacaksınız…

Bu VAAZDAN sonra İranlılar çaya şeker katmaya başladılar…

İşler yoluna girince, İngiliz’ler, Mollalara verdikleri yüzde 10 payı satışların iyi gitmediği gerekçesiyle vermemeye başladılar, Bunun üzerine Mollalar ilk Cuma hutbesinde ikinci bir FETVA daha verdiler “Gâvur icadı şekeri çaya katmak caiz değildir.” dediler…

Bu FETVA üzerine İranlılar, evlerindeki şekerleri sokaklara döktüler…

Bu durum üzerine İngiliz firmaları, mecburen Mollalarla yeniden masaya oturmak zorunda kaldı, Fakat Mollalar bu sefer, İngiliz firmalarından yüzde 20 pay istediler, Eee… Dinsizin hakkından sahte ve uydurma Muaviye İslam inançlı sahtekar imanlı (!) gelir(miş)…

İngiliz’ler çaresiz kabul ettiler…

Bunun üzerine Mollalar, ilk Cuma hutbesinde bu seferde şu FETVAYI verdiler, “Biz size çaya şeker katmayın dedik ama sokaklara dökün de demedik. Şekerleri sokaklara dökmeyeceksiniz, şekeri çaya batıracak ve böylece gâvur icadı şekere boy abdesti aldırarak içeceksiniz” dediler…

Tabii ki bu FETVA İran halkı tarafından hemen yaşama geçirildi…

Dinin cahil insanları aldatmak, yönlendirmek, onları sömürmek açısından ne kadar etkili olduğunu gösteren bir örnektir. Bu İran’da gerçekleşen yaşanmışlık…

Evet bunlar hangi dindendir, ben anlayamadım anlayan varsa lütfen anlatsın….

Esen kalın…