İhanet, hain, teröristlerle ortaklık yapan CHP. Bunlar iktidar yanlıların sık sık CHP’ye yaptığı yakıştırmalar. Oysaki benim bahsettiğim CHP yöneticileri kendi partilerine yaptığı ihanet. Belki bu kelime bazılarına sert gelebilir ancak, yazının sonunda da aynı düşüncede olursanız özür dilemeyi de bilirim. Geçtiğimiz günlerde bu kentte bir seçim yapıldı. Bu seçimde ATSO Başkanı belirlendi. Herhalde Antalya tarihinin en tartışmalı seçimi olma unvanını elde eden bu seçimlerin sonunda CHP’li Ali Bahar Başkan oldu. Yardımcılarının birisi MÜSİAD Başkanı, diğeri ise Ak Parti yöneticisi. Alkışlar CHP’ye. Antalya merkezdeki Halil Şahin hariç (varsa da ben bilmiyorum) hepsinin taraf olduğu seçimler, birbirine girdi. Oysaki parti iki ismi uzlaştırsa, Ali Bahar veya Davut Çetin’e destek verilse bu kadar tantana olmadan bu seçim biter miydi, biterdi.

Bu seçimi geçtik. Geçtiğimiz günlerde 6’lı masanın 5’inin genel başkan yardımcılarının katıldığı Antalya Kanaat Önderlerinin toplantısı yapıldı. CHP temsilcisi Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek. Salonda CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen var. Diğerleri yok. (Sonradan gelen olduysa bilmiyorum)

Geçtiğimiz hafta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in “İkinci yaşam. Siyaset ve ihanet” kitabının tanıtımı vardı. Kitabın adına bakın ihanet yazıyor. İhanet eden kim kendi partilileri. Neyse uzatmayalım muhteşem bir kalabalık. Birçok eski dostu gördüm. Gelenler eski belediye başkanları Bekir Kumbul, Mustafa Akaydın, Süleyman Evcilmen. Mevcut belediye başkanlarından kim var. Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç ve Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu. Diğerleri nerede, yok. (Çok kalabalıktı gelen vardı da görmediysem özür dilerim.)

BÖCEK’İN HAİNLERİ

Başkan Böcek’in, “İkinci yaşam. Siyaset ve ihanet” kitabından. Böcek kitabının bir bölümünde Kılıçdaroğlu’nun kendisi yoğun bakımdayken belediye ziyaretinde yaşananları anlatmış: “Kendisini, belediyeye gelişinde milletvekillerinden, siyasilerden, teşkilattan, ilçe başkanlarından ve çeşitli yerlerden çok kalabalık bir topluluk karşılıyor. Konuşmaların bazılarında, özellikle de Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Bey ve Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Bey gibi arkadaşlar “Bu durumda nasıl destek sağlarız, sağlığı için neler yapabiliriz, Muhittin Başkan’ın yokluğunu nasıl hissettirmeden devam ederiz?” diye düşüncelerini dile getirirken, bazıları ise gündem dışında siyasi beklentilerini ve taleplerini ifade edip başkanının yokluğunu fırsat görme şekline dönüştürünce keyifler kaçıyor. Genel Başkanım, “Artık ayrılalım” sözüyle bu beklenti birlikteliğini bitiriyor.”

Peki bu siyasi beklentilerini ve taleplerini iletenler kim? Yine CHP’li belediye başkanları. Şimdi önümüzde genel seçimler var. Antalya merkezde CHP’li dört belediye başkanı var. Neredeyse hepsinin arası birbirleriyle bozuk. Milletvekilleri bazı başkanlara yakın, bazılarına uzak. İl Başkanı belediye başkanlarına söz geçirmekten uzak. İlçe başkanlarının yine yakın olduğu belediye başkanları, uzak olduğu belediye başkanları var. Her belediye başkanının milletvekili adayları var. Meclise kim vekil sokarsa, bu durum o başkanın siyasi geleceğine de yön verecek. (İtiraz ederlerse isim isim de yazarım)

ZARAR VERENLER İÇERİDE Mİ, DIŞARIDA MI

İşte bu kadar karmaşadan seçimde bir başarı çıkar mı? Bence çıkmaz. Yarın seçim zamanı milletvekili adayları ile belediye başkanları bir araya gelerek seçim çalışması yaparlar mı, yapmazlar. İlçe gezilerine hep birlikte katılırlar mı, katılmazlar. Antalya’nın bir yarası, bir derdi için bir araya gelerek açıklama yaparlar mı, yapmazlar. Parlamenter sisteme dönme anlamındaki bu hayati seçimde ülke için omuz omuza verirler mi, vermezler. O zaman CHP’ye zarar verenler dışarıda mı, içeride mi…

Tabi bunlar olurken CHP Genel merkezinde durum nedir? Orası da evlere şenlik. Çünkü onların da Antalya’da destek verdiği isimler var. Biri bir başkanı seviyor, bir başkası diğeriyle görüşüyor. Antalya’da da bir sürü simsar “Başkanım merak etme benim şu genel başkan yardımcısı ile aram iyi. Bu benim akrabam” diye geziyor, nemalanıyor.  Bu olanları ben duyuyorum da, CHP genel merkezi duymuyor mu? Bu partide bir tane aklı selim yönetici yok mu? Halbuki Antalya’ya gelseler tüm belediye başkanlarını toplasalar, bir yemek yeseler, önümüzdeki seçimlerin önemini anlatsalar ve biraz da gözdağı verseler. Ama olmaz. Bazen gerçekten bu partinin iktidar fobisi olduğunu düşünüyorum. Ha bu arada sevgili başkanlarım genel seçimlerde cumhur ittifakı seçimi kazanır da belediyeleri kapatarak valiliklere bağlarsa sakın hayıflanmayın ha. Birbirinizi yerken, emekli belediye başkanları kahvesinde bulursunuz kendinizi. Ne demişler, perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir. Esen kalın…