Sonuç fiyasko… Çok sayıda CHP’li sandığa bile gitmedi. Seçmen böyle bir adaya oy vermem diyerek ‘İnat’ yaptı.
Bir sonraki seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı bu kez partinin içinden gelmiş bir isim olan ise Muharrem İnce’ydi. Muharrem İnce o dönem her ne kadar Kılıçdaroğlu’nun “Gel bakalım Muharrem” diye adaylığa biraz sıkıntılı başlasa da inanılmaz bir kampanya yürüttü. İstanbul, İzmir, Ankara mitingleri rekor üzerine rekor kırdı. Antalya mitingine ben de gitmiştim. Meslek hayatımda canlı olarak böyle kalabalık görmemiştim. Kepez Arena’da binlerce insan Türk bayraklarını kapıp gelmişti. Kalabalık alana sığmadı ve izleyicilerin bir kısmı programı dışarıdan boardlardan izlemek zorunda kaldı.
İnsanlar bu mitingde inanılmaz heyecanlıydılar. Zaferden kimsenin şüphesi yoktu. Seçim gecesi 50 bin avukat ile YSK’ya gitmesi beklenen İnce, o gece yok oldu. İnce amiyane tabirle keleğe gelmişti. Partisinden yeteri desteği alamamıştı. Halk İnce’yi çok sevmişti. Ancak parti yönetimi halkla aynı fikirde değildi ve İnce’ye yeterli desteği vermemek konusunda “İnat” yapmıştı. Sandıklara bile sahip çıkılamaması ile alınan yenilgi seçmende büyük travma yarattı.
Geçtiğimiz seçimlerde 3 Cumhurbaşkanı adayı vardı. Kemal Kılıçdaroğlu 6’lı masadan aday olarak çıkmak istiyor, Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş ise plase olarak bekliyordu. Oysa anketlerde İmamoğlu’da, Yavaş’da Kılıçdaroğlu’ndan fazla oy alıyordu. Dönemin İYİ Parti lideri “Kılıçdaroğlu olmayacak” diye ‘İnat’ ederken, Kılıçdaroğlu ise kendi adaylığı konusunda ‘inat’ ediyordu. Aynı seçimlerde adaylıktan çekilen Muharrem İnce’de, “Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum” demekte ‘inat’ ediyordu. Her ne kadar seçimler ikinci tura kalsa da sonuç fiyasko.
Geldik yeni seçimlere. Bu inat ve travmalardan bıkmış olsa gerek ki CHP yönetimi bu kez işi sıkı tutuyor. Yerel seçimlerin rüzgarını arkasına alan Özgür Özel, “İki cumhurbaşkanı adayımız var” sözleri ile adeta partiyi ikiye bölmüştü. Parti içinde İmamoğlu güçlü olsa da halk bazında Yavaş anketlerde çok daha üstte çıkıyor. Daha seçimlere çok var. Şu anda parti İmamoğlu’nu bağrına basmış gibi görünüyor. Hatta Antalya ziyaretinden İmamoğlu’nun Antalyalının da gönlüne taht kurduğu anlaşılıyor.
Ancak dikkat! Şu anda gelinen noktada İmamoğlu’nun tek başına girdiği ön seçimi kazandığı 23 Mart’ta resmileşecek ve İmamoğlu’nun CHP’nin ilk seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olduğu deklare edilecek.
Artık CHP’nin bu saçma sapan ‘İnat’ meselesinden kurtulması lazım. İmamoğlu aday olsun da Mansur Yavaş ne yaparsa yapsın düşüncesi doğru değildir. CHP Genel Merkezinin tüm ince hesapları yapması kaçınılmazdır. Bugün sokağın görüntüsüne bakarsanız CHP’den beni aday çıkarsanız ben cumhurbaşkanı olurum. İşte bu pembe tablo kimseyi yanıltmamalı. Ön seçim çok doğru. Ancak seçime kadar ki seçimleri iyi yönetemezsiniz, bir yanlış tüm doğruları götürür. Unutmayın şimdiye kadar ki tüm seçimlerde ‘biyat’ kültürü ‘inat’ kültürünü hep yendi.
Esen kalın…
