Azem rüyasında kızı Nehir'i gördüğünde, Nehir babasıyla konuşurken kardeşi Özgür'ü (Cihan) sordu. Azem, oğlunun kendisiyle konuşmak istemediğini söyleyince Nehir, babasına şansını tekrar denemesini ve kardeşinin söylediklerine aldırmamasını önerdi. Ardından Dilber, sürekli çalan telefon sesini duyarak endişelendi ve Azem'in odasına gitti. Telefonun çalmasıyla uyanan Azem, kendine geldi ve Dilber oğluna kavuştu. Hastaneden çıktıktan sonra, hep birlikte otele gittiler. Yıldız'ın "Alişan sende mi kalacak?" sorusuna Dilber, "Evet, hep beraber kalacağız" cevabını verdi. Odadan herkes çıktıktan sonra telefon çaldı. Zahir, "Benim çocuğumu almışsın. Onu derhal evine geri götüreceksin. Anladın mı karıcığım?" dedi.
Azem, rüyasından sonra Cihan'ın yanına giderek tekrar konuşmak istedi. Güngör, iftar için otoparka poğaça gönderdi. Hatice, poğaçaları getirirken Azem'i görünce şaşırdı. Azem, Hatice'nin "Adem hocam" demesi üzerine Cihan'ın da şaşırdığını fark etti ancak gerçeği açıklamadı. Azem, oğlundan önce annesinin mezarını ziyaret etmek istediğini ve sonra ablası Nehir'i bulmak için çaba göstereceklerini belirtti. Cihan annesinin ölümüyle ilgili sorular sorduğunda, Azem, her şeyi anlatacağı bir günü belirleyerek önce onu bulmalarını istedi. Azem, oğluna sarılmak istediğini söyleyerek duygusal bir an yaşadı. Ancak Cihan cevap vermedi. Azem, "Çok uzun zaman sonra sana sarılmama izin verir misin?" diyerek oğlunun yanına geldi ve uzun bir aradan sonra babasıyla sarılarak duygusal bir an yaşadı.
Azem ile Hatice, Piraye'nin villasına doğru yola çıktıklarında, Adem diye tanıdığı hocasının yanlış isimle seslendiğini fark etti. Azem, gerçeği öğrenmenin zamanının geldiğini belirterek Cihan'ın gerçek kimliğini ve ilişkilerini açıkladı. Hatice, villada bulunanların Azem'in geçmişi hakkında bilgi sahibi olmadığını ifade ederek, bazı gerçeklerin söylenmediğini kabul etti.