Ülke olarak çok garip günlerden geçiyoruz. Hepimiz işimizi, aile sorunlarımızı bir yana bırakarak siyaset peşinde koşmaya başladık. O kadar kendimizi kaptırdık ki, aslına bakarsanız kendimiz bile ne yaptığımızın farkında değiliz. Yaptıklarımızın neleri ve kimleri ne kadar etkileyeceğini değerlendirme düşüncesini unuttuk. Hatta kendimizi o kadar kaptırdık ki, yaptığımız bir olayın kimlere nasıl ve neye mal olacağını bilemeden bu sorumluluğun altından nasıl kalkarız, ülkeye ne kadar zarar veririz diye düşünmeden bir şeyler yaparken birçok sorunları da insanlara yaşatır hale geldik.

İşte size ırkçılık kokan tüyler ürperici bir olay Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Liman Mahallesi Hurma Parkı’nda yaşanıyor. Ben olayı Rus sitesi olan ve tıpkı Facebook gibi kullanılan bir site olan ODNOKLASİNKİ’den öğrendim. Aslında bu site yıllar önce sınıf arkadaşları sitesi olarak birkaç üniversiteli genç tarafından kurulmuş. Daha sonra tüm Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan derken dünya çapında bir site oluvermiş. Antalya da yaşayan yaklaşık 40-50 bini aşkın insan bu site aracılığı ile tanışır, konuşur, haberleşir, sorunlarını anlatır veya sorununa çözüm bulmaya çalışır. Geçtiğimiz gün bu siteye düşen bir haber yabancılar arasında adeta bir infial yaratıyor. Yazışmalar endişe verici. Sözüm ona ‘’Türk faşistleri bizi öldürecek, kesecek, kendinizi koruyun’’ şeklinde iddialar bir anda kentin ve dünyanın dört bir yayına yayılıyor. Bir arkadaşım da bu konuyu bana anlattı. İddiayı kopyalayıp bana gönderdi. İddia gerçekten hiç de güzel değildi. İşte konunun özeti: Önceki gün Konyaaltı Liman mahallesinde park içinde 14 yaşındaki bir Rus uyruklu çocuk ve anneannesi park içinde bulunurken yoldan geçen motosikletli 35- 40 yaşlarında bir şahıs motosikletini park ederek çocuğa saldırıyor. Ağzına burnuna yumrukla vuruyor.  Yardıma gelen anneannesine de tehditler savurarak, ‘Hepinizi öldüreceğim defolun ülkemizden’ şeklinde bağırıp slogan atması park içinde bulunan Rus ve Türk uyruklu herkesi dehşete düşürmüş. Polis çağrılıyor, çocuk şubesine gidiliyor ama şahıs veya şahıslar yakalanmıyor. Olayla ilgili yeteri özen gösterilmeyince de korku ve endişe artıyor ve sanki polis bu şahısları koruyor ve sanki bu devletin desteklediği bir eylemmiş gibi algılanıyor. İşte burada devreye girdim. Evet bazı kendini bilmez kişi veya kişiler niyetleri neyse, amaçları neyse işte bunun hesabı sorulmalı. Bu insan ve insanlardan hesap sorulmalıdır bilinciyle Emniyet Asayiş Şube Müdürü’nü konu hakkında bilgi almak adına aradım. Anlaşılan konu hakkında Müdür beyin de bilgisi yokmuş. Emniyet Müdürlüğü Basın Şubesi’nden Musa beyle görüştüm. Konuyu öğrenip bildireceğini söyledi. Daha sonra İlçe Emniyet Müdürü beni arayarak şahısları en kısa zamanda yakalayacaklarını söyledi. Saat 19.30 – 20.00 sıralarında arayarak sanıkların yakalandıklarını ama suçlarını inkar ettiklerini belirtti. ‘Sorgulama devam ediyor’ dedi ama bence ifadelileri alınıp savcılığa sevk edilecek ve savcılık da serbest bırakarak infiale neden olan bu şahısları serbest bırakacak. Belki bir cinayet, belki bir toplu katliama kadar herkes konuyu unutacak ve acı bir şekilde bu kişi karşımıza yeniden çıkacak. İşte endişem burada.  İşte endişem konunun taraflarınca polisin konuya yeterince önem göstermemesi ile suçlanması. Aslında farklı birtakım şeyler de yaşanmış ama yazamıyorsun. Yazdığında konu mahkemelik, davalar, suçlamalar, sonunda kabak belki de benim başıma patlar.  Benden sadece hatırlatması umarım münferit bir olay yaşanmıştır ve unutulur, zamanın tozları arasında yok olur. Dileğim bu.  

Haydi hayırlısı….