Günlük yaşamda pek çoğumuzun farkında bile olmadığı bir sessizlik, işitme ve konuşma engelli bireylerin dünyasında büyük bir mücadeleye dönüşüyor. Dil engeli, sadece iletişimde değil, topluma katılımda ve iş hayatında da zorluklar yaratıyor. Ne yazık ki, bu bireylerin karşılaştığı zorluklar, toplumsal bilinçsizlik ve yetersiz altyapı yüzünden daha da derinleşiyor.

Işaretdili (5)

 İŞİTME VE KONUŞMA ENGELLİ BİREYLERİN İLETİŞİMDE YAŞADIĞI ENGELLER

İşitme ve konuşma engelli bireyler, toplumun büyük bir kesimiyle etkili iletişim kurmakta zorlanıyor. Çoğu insan işaret dilini bilmiyor ve bu eksiklik, engelli bireyleri sosyal hayatta izole hale getiriyor. Basit bir alışveriş yapmaktan resmi bir işlemi tamamlamaya kadar birçok durumda, işitme engelli bireyler zorlanıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bazı çözümler ortaya çıksa da, örneğin akıllı telefonlarda işaret dili çeviri uygulamaları ya da yazılı iletişim yöntemleri, bunlar toplumun tamamı tarafından benimsenmiş değil.

Işaretdili (4)

İŞ HAYATINDA SESSİZ KALMAK

En büyük sorun işitme ve konuşma engelli bireylerin iş hayatında yeteri kadar fırsatlara sahip olmamaları. Çoğu işveren, bu bireylerin potansiyelini göz ardı ediyor ya da onlara uygun çalışma koşulları yaratmaktan kaçınıyor. Oysa ki birçok işitme engelli birey, farklı alanlarda yeteneklerini kanıtlamış durumda. Özellikle el becerisi gerektiren işlerde, yoğun dikkat ve sabır gerektiren görevlerde başarılı olabilecekleri çok açık. Ancak iletişim sorunları ve önyargılar, bu bireylerin iş hayatına tam olarak katılmalarını engelliyor.

Işaretdili (2)

HAYATI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?

İşitme ve konuşma engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmak toplum olarak bizim elimizde. Öncelikle, işaret dili eğitiminin yaygınlaştırılması, okullarda ve kamu kurumlarında bu dilin öğretilmesi, toplumun genelinde bir farkındalık yaratabilir. Engelli bireylerimiz için çalışma ortamlarının uygunluğu sağlanmalı ve diğer çalışanlara sunulan şartlarla aynı şartlar sunulmalı.

Bunun yanı sıra, günlük hayatta küçük adımlar atabiliriz. Örneğin, restoran menülerinin ya da kamu binalarındaki yönlendirme levhalarının işaret diliyle de sunulması, işitme engelli bireylerin hayatını bir nebze de olsa kolaylaştırabilir. Kamusal alanda yazılı veya görsel bilgilendirmelerin artırılması da önemli bir çözüm olabilir.

Işaretdili (3)

SESSİZLİĞİN İÇİNDE VAR OLMAYA ÇALIŞMA ÇABASI

Unutmamamız gereken en önemli konu işitme ve konuşma engelli bireylerin, yaşadığımız toplumda eşit haklara sahip oldukları. Onlara yönelik anlayış ve empatiyi geliştirmek, engelleri ortadan kaldırmak için ilk adımdır. Sessizliğin içinde mücadele eden bu bireyler, toplumsal dayanışma ve bilinçle daha eşit ve erişilebilir bir hayata kavuşabilirler. Bu süreçte atılan her adım, değişimin başlangıcı olacaktır.

Muhabir: DEMET GÖKÇE