18 Ocak 1927’de Fatih’te doğan İsmet Sıral, ilköğrenimini yine bu semtte, Fatih Akşemseddin İlkokulu’nda tamamladı. Ankara’da sürdürdüğü ortaöğrenimini 1944 yılında yarım bırakarak Riyaset-i Cumhur Bandosu’nun saksofoncularından İlhami Hayri Bey’den dersler almaya başladı. 1946-49 yılları arasında yaptığı askerliği süresince Harbiye Orduevi Orkestrası’nda saksofon ve flüt çaldı. Bu yıllardan başlayarak dönemin değerli pek çok genç müzisyeniyle tanıştı ve onlarla birlikte amatör ve profesyonel orkestra çalışmalarına katıldı. 1953 yılında Cüneyt Sermet’le birlikte kurduğu ve şefliğini yaptığı sextet, Türkiye’nin gerçek anlamdaki ilk yerli caz orkestrasıydı. Radyo konserleri de veren ve eleştirmenler tarafından hayli beğeni toplayan bu tarihi orkestra ne yazık ki bir yıldan kısa bir sürede dağılacak, ancak İsmet Sıral zaman yitirmeden bu kez dönemin en kalabalık ve yankı uyandıran caz orkestrasını 1954’te kuracaktı.  Taksim Belediye Gazinosu gibi dönemin gözde mekanlarında sahne alan ve İstanbul Radyosu’nun gediklisi haline gelen bu orkestra, Türk caz tarihine damgasını vuran kilometre taşlarından biriydi kuşkusuz. 1956 yılında bu orkestranın dağılmasının ardından bir yıl kadar Fransa ve Almanya’da çalan, yurda döndükten sonra yeni gruplar kuran İsmet Sıral, 1961 yılında farklı bir ekiple Hilton’da çalışmaya başladı. İsmet Sıral 18 Ocak 1962’de Oya Nayman’la evlendi.  1962 yazında orkestrasıyla İsveç’e gitti. İsveç’teyken 7 aylık evliliğini bitirdi. Türkiye’den gelen ilk dans müziği ve caz orkestrası olarak İsveç’te büyük sükse yapan İsmet Sıral ve arkadaşları, 1962-64 ve 1965-66 yılları arasında kuzey ülkesinde başarılarla dolu iki uzun serüven yaşadılar. 1968’de yedi yıllık birlikteliği sona eren bu orkestranın ardından, 1969-73 yılları arasında güçlü gruplar kurarak çeşitli mekanlarda çalmayı sürdürdü. 1973 yazında Marmaris Altınışık Otel’de Ali Kayral’ın solistliğinde sahne alan ekip, İsmet Sıral’ın kurduğu ve şefliğini yaptığı son orkestra olacaktı. Sıral, 1970’lerin başında Marmaris, Turunç’tan bakir bir arazi satın alarak uzun süredir hayalini kurduğu uluslararası müzik okulu projesi için ilk somut adımı atmıştı. Ömrünün geri kalanında bir yandan bu projeyi gerçekleştirmek için çabalayacak, diğer yandan da müzik ufkunu genişleten deneysel arayışlara yönelecekti. Türkiye’nin ilk profesyonel caz orkestrası kurucularından olan saksafon, flüt ve ney ustası İsmet Sıral (1927-1987), orkestrasıyla Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. 1960’ların sonunda dostu neyzen Aka Gündüz’den ney çalmayı öğrenen Sıral, Mevlevi felsefesine ve Anadolu’nun müzikal zenginliğine yönelerek, Türk müziği ile caz arasında köprüler kurduğu çalışmalarına başladı. 1978-80 yıllarında New York’taki Creative Music Studio’da (CMS) (Yaratacı Müzik Stüdyosu) dünya müziğinin dev isimleriyle birlikte dersler ve konserler veren Sıral, caz ustalarını Türk müziğiyle tanıştırarak, onlara Anadolu ezgilerinin, aksak ritmlerin, makamların inceliklerini öğretti ve derin izler bıraktı. Türkiye’nin ilk profesyonel caz orkestrası kurucularından olan saksafon, flüt ve ney ustası İsmet Sıral (1927-1987), orkestrasıyla Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. 1960’ların sonunda dostu neyzen Aka Gündüz’den ney çalmayı öğrenen Sıral, Mevlevi felsefesine ve Anadolu’nun müzikal zenginliğine yönelerek, Türk müziği ile caz arasında köprüler kurduğu çalışmalarına başladı. 1978-80 yıllarında New York’taki Creative Music Studio’da (CMS) (Yaratacı Müzik Stüdyosu) dünya müziğinin dev isimleriyle birlikte dersler ve konserler veren Sıral, caz ustalarını Türk müziğiyle tanıştırarak, onlara Anadolu ezgilerinin, aksak ritmlerin, makamların inceliklerini öğretti ve derin izler bıraktı. Kendi gibi müzik “erenleriyle” geçirdiği 2 harika yılın ardından 1980’de yeniden Türkiye’ye dönen İsmet Sıral, CMS’teki arkadaşlarının da yoğun desteğini almış olarak müzik okulu projesine yeniden dört elle sarıldı. Ancak ne yazık ki aksilikler birbirini kovalayacak, anlaştığı müteahhit firmanın işi ağırdan alması ve sağlığının giderek bozulmasıyla kendini hızlı bir çöküşün içinde bulacaktı. Sonunda Turunç’taki arazisini elden çıkarmak zorunda kalan İsmet Sıral, 20 yılı aşkın süredir peşinde koştuğu hayali yitirince iyiden iyiye bunalıma sürüklendi ve 8 Ekim 1987 günü İçmeler’deki evinde yaşamına kendi eliyle son vererek aramızdan ayrıldı.