Japon katae-zome sanatçısı Aya Marray’ın kişisel sergisi Antalya Büyükşehir Belediyesi Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde açıldı. Ekim ayında açılan ‘101 Sanatçı 101 Eser’ isimli Cumhuriyet Sergisi’ne de bir eseriyle katılan sanatçı Türkiye’de Antalya’da olmaktan memnun ve iki ülke arasında sanatçıların gelip gidebilmeleri ve karşılıklı sergi açabilmeleri için destek arayışında. Aya Marray sergi açılış konuşmasında sergsini ve Antalya’daki yaşamını şöyle aktardı.’’ Yaklaşık dört yıl Türkiye'de yaşadım. İki yıldır Antalya'da yaşıyorum, bu sergi Türkiye'de ilk sergim. Çok mutluyum. Türkiye'ye geldim ve Japonya'dan farklı bir kültür, doğa ve hayvanları gördüm ve eskisinden farklı bir düşünce şekline sahip oldum. Bu bir uyanıştı. Ve yeni bir enerjiyle bunu resimlerde ifade ettim.
Savaş, felaket, doğanın tahribatı, hayvanların soyu tükenmesi vs. dâhil tüm dünyada her türlü sorun var. Hiçbir halk bunu istemiyor. Birçok insan belli bir kişi tarafından kontrol edilir. Şu anda tek yapabildiğimiz başkaları tarafından kontrol edilmeden kendimizi özgür bırakmak. Ve inanıyorum ki sanat şu anda bunda çok önemli bir rol oynuyor. Sanatın gücüyle birçok insanın uyandırılmasını, temizlenmesini ve gerçek benliklerine dönmesini istiyorum. Umarım resimlerim bir nebze de olsa dünyayı barış ve sevgi ile doldurur.
Japonya, Türkiye ve dünya sevgi ile birbirine bağlanacak inanıyorum. Çok teşekkür ederim. Sergi açılışına katılanlar Aya ve tercümanından bilgiler aldılar. Japonya’daki sanat ortamını sordular. Aya Marray; Japonya'nın Shimane Bölgesi'nde doğdu. Uluslararası sanatçı. 2016'da katae-zome sanatına başladı. Japonya'daki Shimane Bölgesi Sanat Sergisi'nde üst üste üç ödül kazandı. Daha sonra Japonya'da birçok kişisel sergi açtı. 2020'da Türkiye'ye taşındı. Akrilik resim üzerine yoğunlaştı ve uluslararası bir sanatçı olarak yaratıcı faaliyetlere başladı.
2021'de New York'ta "AYA-MARC" sanat birimini kurdu ve Japonya'da kişisel sergi açtı. 2024'te Türkiye'de ilk kişisel sergisini açtı. Aynı yıl genel anonim bir dernek olan Japonya Kadın Sanatçılar Derneği'ne katıldı ve kendisini Türkiye ile Japonya arasındaki sanat alışverişine adadı. Geleneksel bir Japon şablon boyama tekniği olan katae-zome daha önce kimono boyama tekniği olarak biliniyordu. Japon sanatçılar artık bu şablonla boyama tekniğini kağıt ve tuval üzerine taşıdılar.
