Şöyle bir Türkiye’ye göz atalım…

Merak etmeyin siyasetten söz etmeyeceğim. Zaten o kadar bilgimin olduğunu da düşünmüyorum. Size geçtiğimiz günlerde hazırladığım bir haberden söz edeceğim. Kadın cinayetleri ile ilgili bir araştırma haberi hazırladım. Bir kadın olarak hazırladığım haberden utandım. Tabi, her ülkede kadın cinayetleri vardır. Ancak ülkemize, bu tarz olayların yakışmadığını düşünüyorum. Hazırladığım haberde kadın cinayetlerinin nedenlerine şaşıp kaldım. En çok dikkatimi çeken cinayet ise kocası ile barışmak isteyen kadının bile öldürülmesiydi. Haberde şunu fark ettim ki her yıl onlarca çocuk annesiz kalırken, onlarca anne de çocuksuz kalıyor. İnsan hayatı bu kadar basit sebeplerden dolayı harcanmamalı.

Bu konu ile ilgili birçok haber yaptım. Hepsinde şunu gördüm, kadın tam bir günah keçisi. Erkek ekonomik sıkıntı çeker, kadın dayak yer. Erkek eğitimsiz veya kıskançtır kadına saldırır. Hemen hemen her haberde buna benzer birçok şey yazdım. Kadın güçsüz değildir aslında. Kadını bu hale getiren yine bir kadındır. Tabi ki niyetim kimseyi suçlamak değil. Ancak bu konunun derinine indiğinde de, illaki bir suçlu var. Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz, bununda etkisi çok büyük. Ancak erkekleri dayakçı yetiştiren bir kadındır, kadınları pasif yetiştirende bir kadındır.

Yani şunu demek istiyorum. Bütün annelere burada büyük görev düşüyor. Bir insan yaratmakta, bir canavar yaratmada annelerin elinde. Eğer kızınızı güçlü, oğlunuzu da vicdan sahibi bir insan olarak yetiştirirseniz, sizin çocuklarınızda iyi insan yetiştirecektir. Belki küçük bir adım olarak göreceksiniz, ancak belli bir süre sonra toplumun ne kadar değiştiğini fark edeceksiniz. Siz çocuklarınızı öyle yetiştirdiğinizde göreceksiniz ki kimse kızınıza şiddet uygulayamayacak ve oğlunuzda kimseye şiddet uygulamayacaktır. Tabi iş bir tek annelerde bitmiyor. Babalar da dikkatli olacak. Küfür etmeyecek, çocuklara haklıyı ve haksızı öğretecekler. Belki de dünya böyle değişecek. Sağlıkla kalın.