Kış mevsiminin gelmesiyle beraber kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmeye başlandı. Bu nedenle, kapalı ortamların havalandırılmasındaki önem de bir kez daha gündeme gelmiş oldu. Makine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, hastalıkların kol gezdiği bu aylarda, kapalı ve kalabalık ortamlarda uzun süre vakit geçirenler için önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Atmaca, kış mevsiminde hastalıkların arttığını ve hastalıklardan kurtulmanın en önemli yolunun doğru bir havalandırma stratejisi olduğunu ifade etti.
HAVALANDIRILMAYAN KAPALI ORTAMLAR HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR
“Kaliteli iç ortam havasını yakalamanın ön şartı doğru bir havalandırma stratejisidir” diyen MMO Antalya Şubesi Başkanı Atmaca, şu ifadelere yer verdi:
“Yaşamımızın büyük bir çoğunluğunu kapalı ortamlarda geçiriyoruz ve bu kapalı ortamların birçoğu da kalabalıklar halinde yaşanan ortamlardan oluşuyor. Burada çok çeşitli kirleticiler söz konusu olabiliyor. İç kaynaklı ve dış kaynaklı kirleticiler olabiliyor. En çok bildiğimiz de tozdur. Toz aslında dış kaynaklı bir kirleticidir ve filtrelerle tutulabilen bir kirletici türüdür. Ancak bir de iç kaynaklı kirleticiler var. Çeşitli kokulardan, çeşitli yapıştırıcılardan salınan uçucu organikler dediğimiz kirleticilerdir. Bunlar özellikle üst solunum yollarında alerji yönünden rahatsızlık verebilen kirleticilerdir. Bir de bakteriler, virüsler gibi biyolojik kirleticiler var. Bu nedenle özellikle kış mevsiminde hastalıkların arttığını görebiliyoruz. Burada bunlardan kurtulmanın en önemli yolu, doğru bir havalandırma stratejisi olacaktır. Çoğunlukla klima sistemleri kapalı ortamlarda aynı havayı döndürecek şekilde yapılıyor.
Böylece solunum kaynaklı karbondioksit artışı hasıl olmaya başlıyor. Özellikle çalışma alanlarında çalışma verimini, düşünmeyi etkileyen bir faktör oluyor. Yine uyku hali nedeni olabiliyor. Karbondioksit bizim için bir gösterge kirleticidir. Karbondioksit seviyesi bir ortamda ne kadar düşükse o ortamın taze havayla ne kadar beslendiğini görebiliyoruz. Havalandırılan ortamlarda karbondioksit seviyesi düşük olduğu için diğer kirleticiler de azalacaktır. Hastalıkların artış gösterdiği bugünlerde, sadece iç ortam havasını döndüren sistemler değil, enerji maliyetlerini artırsa bile sağlık açısından muhakkak taze havayla ikame edilmiş. Her seferinde belli bir kirli havayı dışarıya atan, bunun yerine temiz havayı içeriye alan sistemlerin çalıştırılır hale gelmesi önemli. Özellikle kalabalık ve kapalı ortamlarda karbondioksit ölçümlerinin yapılmasını ve görünür bir şekilde insanlara beyan edilmesini öneriyorum. Vatandaşlar bulundukları ortamlardaki soludukları havanın kaliteli olduğunu görebilsin ve içleri rahat olsun.”