Serik’te eşiyle barıştırmasını istediği kayınvalidesi Makbule Can’ı (64) kendisine hakaret ettiği iddiasıyla tabanca ile 8 el ateş ederek öldüren Mahir İncedayı’nın (43) yargılandığı davada mütalaa veren savcı, ‘haksız tahrik’ indirimi istedi

Serik’te 8 ile 10 yaşlarında olan kız çocuklarının babası Mahir İncedayı ve eşi Songül İncedayı arasında tartışma çıktı. Tartışma sonrası çocuklarını bırakıp, evi terk eden Songül İncedayı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Antalya’daki kadın sığınma evine yerleşti. Olayın ardından Mahir İncedayı da geçen yıl Ekim ayında arkadaşları Ömer Bal ve Musa Kaplan ile Haskızılören Mahallesi’nde yaşayan kayınpederi Süleyman Can’ın evine gitti. Mahir İncedayı, kayınpederi ve kayınvalidesi ile konuşup, eşiyle barışmak isteğini belirtmek için gittiğini öne sürdüğü evin önünde arkadaşı Ömer Bal ile otomobilde bekledi. Diğer arkadaşı Musa Kaplan ise Süleyman Can ve eşi Makbule Can ile durumu evin bahçesinde konuşmaya başladı. Bu sırada araçtan inen Mahir İncedayı, iddiaya göre, kayınvalidesinin kendisi hakkında hakaret içeren sözlerini duyunca öfkelendi. İncedayı, yanındaki tabancayla kayınvalidesini 8 el ateş edip, öldürerek kaçtı. Jandarma tarafından saklandığı evde yakalanan Mahir İncedayı, işlemlerinin ardından sevk edildiği sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın cinayetle ilgili hazırladığı iddianame, Manavgat 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, olayın gelişimi ve cinayetin nasıl işlendiği ayrıntılı anlatıldı.

“PLANLAYARAK İŞLEMEDİ”

Davanın 2’nci duruşması dün görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Mahir İncedayı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bulunduğu cezaevinden katıldı. Salonda İncedayı’nın avukatı, kardeşleri ve 2 kızı da hazır bulundu. Duruşmada esas hakkında görüşünü açıklayan savcı, İncedayı çifti arasında yaşanan tartışma üzerine Songül İncedayı’nın evi terk ederek, sığınma evine yerleştiğini, sanık İncedayı’nın da eşinin anne ve babasıyla hem konuşmak hem de kendilerinin barıştırılmasını istemek için 2 arkadaşıyla Can’ın evine gittiğini belirtti. Cumhuriyet savcısı, İncedayı’nın olayı tasarlayarak ve planlayarak değil anlık öfke ile ‘haksız tahrik’ altında gerçekleştirdiğini aktardı. Savcı, esas hakkındaki görüşünde, Makbule Can’a yönelik suç nedeniyle sanığa verilecek cezada ‘haksız tahrik’ indirimi yapılmasını, Süleyman Can’a yönelik ‘yakın akrabayı öldürmeye teşebbüs’ suçundan beraat verilmesini istedi. Şikayetçilerin avukatı da savcının esas hakkındaki görüşlerine katılmasının mümkün olmadığını belirterek, “Cezada ‘haksız tahrik’ indirimi uygulanmasını istemiyoruz. Sanık sulh ceza hakimine verdiği ifadede, arabaya bindiklerinde torpido gözünde bulunan silahı alıp, beline taktığını itiraf etmiştir. Burada öldürme kastı olduğu çok açık” diye konuştu.

SANIK AVUKATI, TAHLİYE İSTEDİ

Sanık avukatı ise müvekkilinin tahliyesini talep ederek, “Müvekkilimin 8 ve 10 yaşlarında 2 kız çocuğu bulunmaktadır. Bu çocuklar, şu an duruşma salonundadır ve yaklaşık 1 yıldır babalarını görmemişlerdir. Bu çocuklar, akrabalarının yanında kalmaktadır. Karar verilinceye kadar müvekkilimin en katı adli kontrol uygulamasıyla gerekirse ev hapsi dahil tahliye edilmesini talep ediyorum” dedi. Sanık Mahir İncekara da “Benim 8 ve 10 yaşlarında kızlarım var. Tahliye talep ediyorum. Yüce adaletinize ve vicdanınıza sığınıyorum” dedi. Mahkeme heyeti, sanığın tahliye talebini reddederek, taraf avukatların esas hakkındaki görüşe karşı savunmalarını hazırlamaları için duruşmayı erteledi. Mithat ABAKAN/ DHA