Ağustos Ayının 18-19-20-21’inde “CHP NE YAPMALI?” diye bu gazetenin 4. Sayfasında 4 gün yazmış ve sorgulamıştım.  Eteğimizdeki taşı döküp ironi yapmıştım. Diğer partiler de bu  bilgileri kullansınlar istiyorum. Neden, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ve kurtuluşunu düşünüyorum da ondan. Şeyhler, hocalar, hacılar TC’nin kuruluşu sırasında omuz omuza vererek canları pahasına Mustafa Kemalle birlik olmuş ve bu ülkeyi bize armağan ettiler. Ülke o günkü durumdan daha kötü durumda.

                Montaj sanayimiz haricinde Sanayimiz yok.  Tarım ürünleri karnımızı doyurmuyor. Enerjimiz, doğal gazımız, petrolümüz dışa bağımlı. Birbirimizi yemden, başa ülkelere şikayetçi olmadan birlik olmanın vaktidir. Diyorum. Yeni kanunla Cumhur Başkanlığı sisteminden vaz geçilebilir. Kıymetli Cumhur reisi inat etmez.  Sadece biraz nazlanır. Ülke çıkarlarını düşünür. E tamam. Şimdi aynı duyguları taşıyorsanız bu konularla ilgili kimseye madik atılma duyuşsallığına katılmalıdır.

Ülkenin geçtiği fırtınalı dibe vuruluşu canlandırmalıyız. Yani düşünün, Osmanlı İmpatorluğu’nun yıkılışını.  Ülkemiz yeni maceralara sürüklenmesin. Osmanlı padişahlarının hiçbiri vatanı için mücadele etmişler, ama ekmeği ekmekçiye vermemişler. Bugün de aynı değil mi? “Bu gemi batarsa hepimiz batarız.” Diyoruz. Gemiye sahip çıkmak lazım. Kim gemiyi kurtarsa ona vermek akıllıca olmaz mı?  Ben kişi olarak bizi idare edenlerin aklı başında olduğuna inanıyorum. Lakin koltuklarda oturanların ehli ve cesur olmadığını hissediyor, görüyorum.

Din, din öğretimini çok önemsiyorum. Canım Türkiye’mde bu kadar çabalamamıza rağmen yapamadık. Yapmanız lazım. Gelin okullara Kuran-i Kerim dersini birinci sınıftan başlayarak koyalım. Hem Türkçesini, hem Arapçasını öğrenelim. Cenabi hak bakalım neyler?  Neylerse güzel eyler. Eğitimle oynamayınız.  Köylerimizde bir çocuk da olsa gelin iyi yetişmiş öğretmenler gönderelim.

Burada feryat figan ediyorum: Köyler elden gidiyor. Teknolojiyi yakalamamız lazım. Taşımalı eğitimden hemen vazgeçelim. Çocuklar anasını babasının yanında eğitilsinler. Çocukların eğitimi, toplumun gelecek nesillerin, eğitimidir. İlkokullarda ders sayısını kısaltınız. Boş ve dört duvar eğitini bir yana bırakalım. Okullarımız hazır. Sadece ABC öğretmeli, hayatı öğretmelidir. Diyorum ki okulları sosyal sosyal tesislerle donatalım. Örneğin portetif sahneler, müzik ve beden eğitimi uygulama araç gereçleri ve hatta sınıflarını açın. Belki de üç beş köyde bunlar gerçekleşir ve branş öğretmenleri olur da özel çocuklarımız, seçkin ve özel olarak yetiştirilir.

Kurtarın bizi sefaletten. Hele köylerdeki okulların ders saatleri azaltılmalıdır. Ve bugünkü Cuma tresi ve Pazar günlerine ilaveten bazı günler de öğleden sonra sosyal çalışma ve uygarlık dersleri  konulmalıdır.

Sürçi lisan etmedim.

İyi günler dilerim.