Meryem Matur, hamileliğinin 24’üncü haftasında prematüre bebek dünyaya getirdi. 32 santim, 660 gram doğan kızı Asya’nın 106 gün boyunca yoğun bakım mücadelesine şahit olan Matur, “Prematüre, Allah’ın bir mucizesinin yaratılışını dışarıda izlemekmiş. Kızımın kirpiklerinin çıkışını izledim” dedi

Antalya’da yaşayan Meryem ve Ender Matur (41) çifti, 2013 yılında evlendi. Çocuk sahibi olmak isteyen çift, tüp bebek tedavisi gördü. İkiz bebeklere hamile kalan Meryem Matur, yüksek tansiyon nedeniyle 24’üncü haftada doğum yaptı. İkiz bebeklerinden birini anne karnında kaybeden Matur’un diğer bebeği ise sadece 3 gün hayata tutunabildi. Ardından birkaç deneme de olumsuz sonuçlanan çift, tüm tedavileri reddetti. Covid-19 pandemisinin başladığı sıralarda kendiliğinden hamile kalan Meryem Matur, bu durumu 2.5 ay sonra fark etti. 2 hafta sonrasında düşük tehlikesi yaşayan Matur, ameliyat olmak zorunda kaldı. Ameliyattan 3 gün sonra tekrar ameliyata giren Meryem Matur, 2 ay boyunca evde yatarak bu süreci geçirdi. 22 haftalık hamileyken suyu gelen Matur, 2 hafta boyunca hastanede tedavi gördü. 24 haftalık hamileyken doğum yapan Meryem Matur, 32 santim boyunda, 660 gram ağırlığında prematüre dünyaya gelen bebeğine, Asya adını verdi. Anne karnında bacağının kırıldığının anlaşılması ve solunum cihazı ihtiyacı nedeniyle uzun süre yoğun bakımda kalan Asya bebek için yaşama umudunun az olduğu söylendi. Hayata sımsıkı tutunan Asya bebek, 106 gün sonra yoğun bakımdan taburcu olarak evine çıktı. Meryem Matur, “Kızımın kirpiklerinin çıkışını izledim. Prematüre; Allah’ın mucizesinin yaratılışını dışarıda izlemekmiş. Asya’yla beraber bunu gördüm. Asya’nın var oluşu mucizeydi, mucize olarak da devam ediyor çok şükür. Asya herkese umut olsun. Prematüre anneleri umudunu asla yitirmesin. Prematüre bebekler her zaman çok güçlü” dedi.

“ÇOK ZORLU BİR SÜREÇ YAŞADIK”

Baba Ender Matur ise kızı Asya’nın komplikasyonlarla doğduğunu anlattı. Doğumdan sonra küvöze alınıp yoğun bakıma götürüldüğünde bebeğini gördüğünü aktaran Matur, “Kızımın bacağında komplikasyonlar vardı. Organlardan baskı oluşmuştu. Plasenta uzun süre susuz kaldığından dolayı çocuk çok etkilenmişti. Bu süre zarfında çok zorlu bir süreç yaşadık. Tek kişinin içeriye girmesi gerekiyordu. Hep eşim gördü. Ben de çeşitli video ve fotoğraflarla görebildim. Yoğun bakımdan çıkarken kucağıma alabildim” dedi. Aslı DURAN/DHA