Kobe, 23 Ağustos 1978’de, Philadelphia’da, Pam ve Joe Bryant çiftinin üç çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya geldiğinde ailesi, ona “Kobe Bean” adını verdi. Bu ismin ilginç bir hikâyesi vardı. Kobe’nin doğumuna birkaç ay vardı, ailesi Philadelphia’daki “Kobe” adlı Japon restoranına gitmişti. Menüde Kobe bifteği ilgilerini çekti ve babası sipariş verdi. Çok lezzetliydi. Üstelik burada o kadar güzel vakit geçirmişlerdi ki, oğullarına Kobe adını koymaya karar verdiler. İkinci adı olan Bean de yine babasından geldi. Joe, Pensilvanya’da eski Philadelphia 76ers oyuncusuydu ve hızından dolayı ona, ‘Jellybean’ lakabını takmışlardı. Kobe, 1991’de, Lower Merion Lisesi’ne başladı. Aynı zamanda lisenin basketbol takımına da seçilmişti. Basketbol hayatının merkezine yerleşmeye kararlı gibiydi. Babası ile de sahada karşılaştı. Onu ilk kez yendiğinde, 16 yaşındaydı. Kobe, Lakers’teki kariyerine 8 numara ile başladı. Çünkü Adidas ABCD kampında Kobe’nin numarası 143 idi ve bu rakamların toplamı da 8 ediyordu. Lisedeki basketbol kariyeri boyunca 33 numara giyen Kobe, 2006’da 24 numaraya geçene kadar, 8 numaralı forma ile attı sayılarını. Kobe, belki bir Rap albümü yapamadı ama Rap müzik, ona hayatının aşkını getirdi. Kasım 1999’daki Rap kayıtları sırasında aynı binadalardı dansçı Vanessa (Laine) ile. Vanessa 17 yaşındaydı. 6 ay sonra Mayıs 2000’de nişanlandılar. Yaklaşık bir yıl sonra 18 Nisan 2001’de de, Dana Point, Kaliforniya’da 12 kişilik sade bir davet ile evlendiler. Düğünde bu kadar az kişi vardı, çünkü Vanessa, Afrika asıllı değildi. Evlenmek için yaşları da çok gençti. Bunun için ailesi orada değildi. Takım arkadaşları da katılmamıştı. Ailesi ile araları düzelmedi. 19 Ocak 2003’te, Natalie Diamonte adını verdikleri kızları dünyaya geldiğinde ilişkileri biraz ısındı. Vanessa, 2005 ilkbaharında ikinci bebeklerini düşürdü. 1 Mayıs 2006’da ikinci kızları Gianna Maria-Onore’yi aldılar kucaklarına. Aynı gün aralarında soğuk savaşlar estirdikleri eski takım arkadaşı Shaq’ın da bir kızı oldu. Daha sonra Bianka Bella ve Capri adını verdikleri 2 kızları daha oldu. Kobe, 24 yaşına geldiğinde, 3 kez NBA şampiyonluğunu tatmıştı. Shaq ile kazandığı üç şampiyonluğun üzerinden 7 yıl geçtikten sonra 2008-2009 sezonunda, 4. şampiyonluğuna ulaştı. Ancak oldukça meşakkatli bir yoldan geçilmişti ve yol hala devam ediyordu. Kobe, 2007’de, All-Star maçında 31 sayı, 6 ribaund, 6 asist ile kariyerindeki pek çok başarıya rağmen daha önce kazanamadığı NBA Finalleri En Değerli Oyuncusu (MVP) ödülünü de almıştı. Şöyle bir diğer başarılarına da bakarsak 16 Mart’ta, Los Angeles’te Portland Trail Blazers’e karşı 65 sayı attı ve bu sayı, 11 yıllık kariyerinin ikinci en yüksek performansıydı. 2009-2010 sezonunda Lakers, 6 maçı Kobe’nin son saniye sayıları ile aldı. Her şey 4 Aralık 2009’da, Miami Heat maçı ile başlamıştı. Yıl içinde sık sık sağ el işaret parmağı sakatlandı. Buna rağmen bir hafta sonra, Minnesota Timberwolves karşısında da son basket performansı alkışı hak ediyordu. Sakatlığı sebebiyle ara ara dinlendirilen Kobe, Milwaukee Bucks ile karşılaştıklarında da, uzatmalardaki basketi ile galibiyet getirdi. Yine Sacramento Kings karşısında da son saniye üçlüğü ile olağanüstü bir maç izletmişti. Kobe, 1998-2013 yılları arasında NBA All Star organizasyonunda üst üste 15 kez seçilerek rekor kırdı. NBA tarihinde 30.000 barajını aşmayı başaran en genç oyuncu olduğunda da, 34 yaş 100 günlüktü. 12 Nisan 2013’te, Golden State Warriors ile Playoff maçında aşil tendonunun yırtılması ile uzun bir sakatlık süreci yaşadı. Sakatlık sonrası ilk NBA maçına 8 Aralık 2013’te çıktı. Son maçı 13 Nisan 2016’aydı. Sonra emekli oldu. Kobe’nin 26 Ocak’ta, Kaliforniya’da bindiği helikopter, Calabasas şehri yakınlarında düştü. Kaza sonucu 13 yaşındaki kızı Gianna Maria Onore ve başka 7 kişi ile birlikte Kobe de hayatını kaybetti. 41 yaşındaydı. Onun ölümünün ardından basketbol dünyası adeta yasa boğuldu. Tüm dünyada basketbol severler, spor, sanat, siyaset dünyasından herkes sosyal medyada hep ondan bahsetti. Sahada bir oyuncudan çok daha fazlasına dönüşüp ilham olan, basketbolu sevdiren, NBA’nın efsaneleri arasına adını altın harflerle yazdırmış bir Kobe Bryant geçti bu dünyadan…