Yıllar geçiyor. Her yıl bir önceki yıla benzemesin diye bir önceki yıl yaptığımız hatayı yapmamak için çaba sarf ederiz. Teknoloji, insan, doğa yani kısacası her şey değişiyor. Ülkeler gelişiyor. Türkiye dışında diğer ülkeler gelişiyor. Biz ileri gideceğimize geri gidiyoruz. Yakından takip edenler bilir ülkede çok ciddi bir enerji sıkıntısı yaşanıyor. Ülkede şu anda üretim durmuş. Sanayici, üretici günlerdir bas bas bağırıyor ‘Elektrik alamıyoruz’ diye. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşıyoruz. İran doğalgazı kesti ve 320 Organize Sanayi Bölgesinde 50 bine yakın fabrika üretime ara verdi. Uzmanlara göre bu binlerce milyarlık zarar demek. Kısacası şu Türkiye durdu. Bu sorunun faturası ağır olacak. Çok büyük bir sorun ancak keşke Türkiye’nin sorunu bir tek bu olsaydı.

Ülke bataklığa girdi ve çırpındıkça batıyor. Ekonomik kriz derinleşiyor, insanlar borçlu ve bıkmış durumda. Elektrik, doğalgaz, gıda zam gelmeyen hiçbir şey kalmadı. Gazeteye kimin derdini yazacağımızı şaşırdık. Eğitimi mi, sanayiyi mi, çiftçiyi mi, emekliyi mi, emekleri sömürenleri mi? Kimi yazacağımızı şaşırdık. Her gün haber yapıyorum. Beni arayıp, ağlamaklı bir şekilde derdini anlatıp, ne olur haber yapın diyenler var. Çeşitli meslek guruplarından yetkililer ile görüşüyorum. Haber yaptığım sanayici, çiftçi, bakkal, iş insanı, fırıncı, emekli, asgari ücretli, öğretmen, polis, avukat, gazeteci ve halk hepsinde tek bir şey var. Umutsuzluk. İstediğiniz her şeyi çaldınız da insanların umutlarından ne istediniz? Bari umuttan uzak dursaydınız.

‘Saçmalamayın tabi ki yetkililer bu sıkıntılar ile ilgili çözüm bulmak için canla başla çalışıyor’ demeyi çok isterdim ancak öyle bir şey yok. Geçtiğimiz gün Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin’in bir sözleri dikkatimi çekti. Başkan Çetin, “Bu kadar sorun varken halen ülkede bu kadar siyasi kavga olması kabul edilebilir bir şey değil. Artık siyasetin bir kenara bırakılması kesinlikle şarttır. Bütün sistemi, kurumları siyasetin dışına çıkarmak zorundayız, aksi halde hangi parti olursa olsun, her gün bir başka sıkıntı yaşamaya devam ederiz” dedi. Evet bende Başkan Çetin’e katılıyorum. Ülkede siyaset olmasa her şey yoluna girecek.

FATURA MUHALEFETTE KESİLDİ

2023 seçimleri yaklaştıkça bütün bakanlar işlerini yapmak yerine muhalefete saldırıyor. Çıldırmamak elde değil. İnsanın, “Ya muhalefetin kendisine hayrı yok ne uğraşıyorsun onlarla işine bak” diyesi geliyor. Bakanlarımız kusura bakmasın ancak halkla dalga geçtiklerini düşünüyorum. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “İran’a herhangi bir borcumuz yok. İran’ın kendi istasyonunda bir kaçak yaşanıyor. Kışa depolar dolu girdik ancak olağanüstü kış şartlarından dolayı çok fazla tüketim söz konusu. Türkiye genelinde hanelerde üretilen toplam elektrik miktarı ve konut sayısını karşılaştırdık. 140-150 kilowat saat çıktı. Biz de bunun üzerine 150 kilowat saatı belirledik. Çoğunlukla olumlu tepkiler var. Hali vakti yerinde olan vatandaşlarımız burada ekstra bir desteğe ihtiyaç duyan vatandaşlarımız değil. Bizim dar gelirli ailelere ne yapabiliriz konusu var. Düzensiz geliri olan, asgari ücretin altında olan hanelere verdiğimiz başka destekler de var” derken, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise yaşanan enerji krizinin faturasını 20 yıldır ülkeyi yöneten, ay pardon iktidar yüzü görmeyen muhalefete kesti. Varank, “Ana muhalefet liderine bir çift söz söylemek istiyorum. Ülkemizin enerji çeşitliliği için attığımız her adımda kendisi ve partisi bizim karşımıza dikildi. Enerji alanında bağımsızlığımızı güçlendirmenin peşindeyken, bazıları sadece köstek olmanın derdinde” dedi.

Tamam içinizi kararttım şimdi size güzel bir haber vereyim. İnanmayacaksınız ancak bu kadar olumsuzluğun içinde çok mutlu yaşayan insanlarda var. Kim biliyor musunuz? Elektrik dağıtım şirketleri, 5’li şirket, uçak alanlar, cebini dolduranlar, asgari ücreti belirleyen ancak asgari ücretle geçinmeyi bilmeyenler, villalarda oturanlar, halkın vekili olan ancak halkın ne durumda olduğunu bilmeyenler, ay sonunda çocukların yüzüne bakamayanların durumunu anlamayanlar, hiç aç kalmayanlar, sokakta yatan insanları görmeyenler, ülkede herkes mutlu diyenler bu ülkenin tadını çıkarıyor. Siz var olun.

Bizi, siz değil, biz bu hale getirdik. Size güvenenleri yüz üstü bırakıp, bu dünyada kral gibi yaşadığınız için teşekkür ederiz. Devran döner mi bilmiyorum ancak neler geldi neler geçti….