Antalya Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya, ramazan ayında koronavirüs olması nedeniyle oruç tutamayan kişilerin, tutmadığı gün kadar orucunu bayramdan sonra da tutabileceğini söyledi

Antalya Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya, ramazan ayının oruç, Kuran tilaveti, teravih, iftar, sahuruyla ve fitresiyle salgın hastalıktan bunalan ruha ve bedene şifa olacağını dile getirdi. Ramazan ayının ruh ve beden sağlığına faydalarına dikkat çekerek toplumun bütün kesimlerine farkındalık oluşturmaya çalışacaklarını anlatan Yalçınkaya, Antalya Müftülüğü görevine 3 gün önce başladığını dile getirdi. Yalçınkaya, “Hedefimiz, din konusunda insanları doğru şekilde aydınlatmak, din istismarının önüne geçmek, 4-6 yaş çocuklarımızı, gençlerimizi, ailelerimizin üzerinde eğitim faaliyetlerini hızlandırmak” dedi. Ramazan ayının önemine değinen Yalçınkaya, müftülük olarak ‘Şifa ayı Ramazan’ temasıyla gerçekleştirilecek çalışmalar hakkında bilgi verdi. Koronavirüs ile ilgili cami ve mescitler başta olmak üzere temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet edileceğini dile getiren Yalçınkaya, oruç tutmanın faydalarını anlattı. Yalçınkaya, “Ramazan eğitim yardımlaşma ayıdır. Oruç tutarak hem bedenin hem ruhumuz sıhhat bulur. Çok yemekten fazla kilolardan şikayet ediyoruz. Bir nevi vücudumuzun da revizyonu olacak. Vücudumuz dinlenecek. Ruhumuz eğitimini alacak. En güçlü dürtü açlık dürtüsüdür. Biz 17 saat oruç tutarak ramazan ayında irademizi eğitiyoruz” diye konuştu. Ramazan ayında oruç tutmayı düşünen kronik ve koronavirüs hastaları hakkında tavsiyede bulunan Yalçınkaya, şöyle konuştu: “Kronik denilen şeker, tansiyon, kalp gibi sürekli hastalık taşıyanlar oruç tutamayacak ve fidyesini verecektir. Bu sene fitre miktarı 28 lira. 30 gün düşünülürse 840 lira fidyesini verir. Bu sürekli hastalığı olanlar için. Geçici hastalığı olanlar ramazan orucu tutamaz ise iyileştiğinde ramazan orucunu tutar. Sürekli kronik hastalığı olanlar fidye vererek. Ramazan ayında hasta olanlar iyileştiğinde ise o orucu tutmakla yükümlüdür. Koronavirüsle ilgili doktorlarımızın tavsiyeleri var. Doktorlar oruç tutmakta engel görmezse kişiler orucunu tutabilir. Doktor bünyeye zarar vereceğini belirtirse tutmamalıdır. Pandemi döneminde beslenmeye dikkat etmemiz lazım.” Ramazan ayında cadde ve sokaklarda dilencilerin artabileceği ve mezarlıkta sahte imamların dua okuduğu yönünde şikayetlerin artması hakkında gazetecilerin sorusuna Yalçınkaya, şu cevabı verdi: “Dilencilere para vermemek lazım. Dinimiz dilenciliği yasaklıyor. Vermediğimiz zaman yanlış mı yaparız anlayışıyla zaman zaman para veriliyor. Dua parayla okunmaz. Duanın en iyisi insanın kendisinin okuması, iyisi içten yapılanıdır. Anne ve babasının kabrine gidenlere en çok kabul olan dua evladınındır. Evladın yapacağı dua, sadakalar onun amel defterine yazılır.” Tolga YILDIRIM/DHA