Belediye İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Mehmet Mercan, “İşçiyi çalıştırmak, ürettirmek serbest. Örgütlenmek, toplu sözleşme yapmak yasak. Biz sizden lütuf değil, alın terimizin karşılığını İstiyoruz” dedi

Belediye İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Mehmet Mercan, işten çıkarılmama yasasının yanlış olduğunu belirterek, “İşçiyi çalıştırmak, ürettirmek serbest. Örgütlenmek, toplu sözleşme yapmak yasak. Biz sizden lütuf değil, alın terimizin karşılığını İstiyoruz. İktidarın “işten atmalar yasaklanıyor” iddiasıyla gündeme getirdiği Torba Yasa Meclis’ten geçti. Sendikamız başta olmak üzere tüm emek yanlıları bu yanlıştan dönülmesi çağrısı yaptı. Ancak iktidar, bir kez daha “ben bilirim, dediğim dedik” dedi ve Torba Tasarı yasalaştı. Torba Yasa ile iktidar bir kez daha, emekçilere “ölümü, gösterip sıtmaya razı etme” yolunu seçti. Neden mi? Çünkü Torba Yasa ile yapılan düzenleme, işten çıkarmaları yasaklamıyor, üç ay erteliyor. İşveren ise, Torba Yasada yapılan düzenlemeyle işçisini tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkarma hakkına sahip oluyor. Bu düzenlemeyle işveren, her an işçileri ücretsiz izne çıkartabilecek. Oysa Torba Yasa yasalaşmadan önce İş Kanunu’nda, ücretsiz izin, ancak işçi ve işverenin karşılıklı yazılı anlaşması halinde mümkün olan bir düzenlemeydi. Üstelik işveren işçiye tek taraflı ücretsiz izin dayatması yaptığında, işçi haksız işlem sebebiyle sözleşmesini fesh edip, kıdem tazminatını alabiliyordu. Oysa Torba Yasayla işçi bu hakkını da kaybediyor. İşçi ücretsiz izne itiraz edip işten ayrılırsa, kıdem tazminatı bile alamayacak. Bu düzenlemeye onay veren zihniyet, işçiyi köle olarak gören bir zihniyettir. 45 günlük ücretli izin hakkını kendilerine hak gören vekiller, sıra asıllara emekçilere gelince, gözleri kör kulakları sağır oluyor” ifadelerine yer verdi.

https://antalyaningundemi.com/wp-content/uploads/2020/04/5602.jpg “LÜTUF DEĞİL ALIN TERİ İSTİYORUZ” 1

RANT PROJELER

Salgın dolayısıyla rant projelerinden vazgeçmeyenler, milyarlık ihaleleri yandaş müteahhitlere verenler, sıra emekçinin sözleşmesine gelince akıllarına gelen ilk şey yasaklamak oluyor diyen Başkan Mercan, “Siz kendinizi akıllı, dünyayı aptal mı sanıyorsunuz? Tüm sendika üye kayıtlarının e-devlet üzerinden yapıldığını, yani tespitin de, yetkinin de kolayca verilebileceğini toplu sözleşme süreçlerinin tamamlanacağı dünya alem biliyor da, Bakanlık bilmiyor mu? O zaman bu yasak niye? İşçiyi çalıştırmak, ürettirmek serbest. Örgütlenmek, toplu sözleşme yapmak yasak. Bu düzenleme, bir anlayışın itirafıdır. Bu mu sizin adaletiniz? Bu mu sizin hakkaniyetiniz? Bunun adı vicdansızlıktır, hal bilmemezliktir. Binlerce işçinin ekmeğiyle oynamak bu kadar kolay mı? Bu hayat pahalılığında bu insanlar taş mı yesin? Bir örnek de 696 sayılı KHK mağduru taşeron işçilerdir. Belediye şirketlerine ve kamuya geçen taşeron işçileri 696 sayılı KHK’daki yasaklar nedeniyle yaklaşık 2 yıldır Anayasal toplu sözleşme hakları ellerinden alındığı için %4‘lük sefalet ücret artışıyla açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmişti. Şimdi Torba Yasa ile yüzbinlerce taşeron işçisine “Anayasal sözleşme hakkınızı 2 yıl yasakladık, şimdi de üç ay, olmadı 6 ay” daha bekle diyorsunuz. Bu mu sizin adalet anlayışınız. Bu mu sizin destek anlayışınız. Şimdiden söyleyelim yarın bilmiyordum, yanıltıldım demeyin. “Evde kal” diyerek, emek örgütlerinin uyarılarını dikkate almadan, Millet can derdindeyken ücretsiz izin uygulamasıyla, toplu sözleşme, grev yasakları getiren düzenlemeler bugün olmazsa yarın çalışma barışını bozar. Emekçiler 1999 depreminde insanlar enkaz altında can derdindeyken bir gece yarısı sosyal güvenlik yasasını emekçiler aleyhine değiştiren siyasileri nasıl unutmadılarsa, korona virüs salgınında da “işten atılma yasaklanıyor” diyerek, yapılan hak gasplarına onay verenleri unutmayacaktır” şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ