Her kadının belli bir yaştan sonra menopoza girmesiyle birlikte vücuttaki östrojen hormonunun azaldığını belirten Aile Hekimi Ozan Uzkut, bu dönemde oluşabilecek kanser riski ve kemik zayıflaması gibi birçok sağlık sorununa dikkat edilmesi gerektiğini söyledi

Yumurtlamanın sona ermesi ve adet kanamasının kesilmesi anlamına gelen menopoz, birçok kadın tarafından endişe yaratan bir durum olarak görülüyor. Fizyolojik olarak belli bir yaştan sonra her kadının yaşadığı menopozun beraberinde getirdiği sıkıntıları en aza indirmek ise doğru beslenme ve spor ile mümkün. Menopoz döneminde kadınların vücudundaki östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte oluşabilecek kanser, kemik zayıflaması ve kilo alma gibi birçok soruna karşı dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Aile Hekimi Ozan Uzkut, bu dönemde yoga ve plates gibi esnek sporların yapılması gerektiğini vurguladı. Dr. Uzkut, “Vücudumuzun bizi koruduğu dönemden çıkmış kendi kendimizi koruma dönemimize girmiş oluyoruz. Yoga ve plates gibi esneme hareketi olan sporlar, kadınların bu dönemlerdeki en önemli iyileştirici faktörü. Çünkü hareket sadece vücudun esnemesi için değil aynı zamanda hormonlarımızı da harekete geçirerek psikolojimizi iyi etmeye yarar. Yürüme ve yüzme de faydalı olabilecek sporlar içerisinde. Daha önce kadının kilo almasını engelleyen hormonlar eskisi gibi çalışmadığı için kilo almaya çok elverişli olunabiliyor” ifadelerini kullandı.

DÖNEMSEL GEÇİŞ

Menopozun üç aşaması olduğunu ve ilk aşamanın genellikle 45 yaşlarında görüldüğünü söyleyen Dr. Uzkut, “Menopoz öncesi, menopoz ve menopoz sonrası dönem olarak 3’e ayırdığımız bu dönemin ilk aşaması genelde 45 yaşlarında görülüyor. Kadından kadına değişiklik göstermekte olan sürecin menopoz öncesi dönemi 2-3 yıl aralığında sürmekte. Hatta 5 yıla kadar uzayanlar olabiliyor. Fakat bu uzamaların hastalıklara yol açma tehlikesi oldukça yüksek olduğundan kesinlikle kadın doğumcuya gidilerek araştırılmalı. Çünkü kist oluşma ihtimali yüksek. Menopoz döneminde ise kadın vücudundaki östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte gelen hormonsal değişikliklere uyum sağlanması ortalama 5 yıl sürebiliyor. Bu dönemde kış günü aşırı terleme, uyku düzensizliği, iştahta artma veya azalma, sinirlilik hali ve vücutta çökmeler başlar. Bu süreci kişinin kolay atlatabilmesi için bazı kadınlara antidepresan verirken, durumun normal bir olay olduğunu anlatarak rahatlamasını sağlıyoruz. Son olarak menopoz sonrası dönemde ise vücut büyük anlamda duruma alışmış oluyor. Bu evrede en büyük tehlike kemik erimesi olarak karşımıza çıkıyor. Bunlarla ilgili önlem almak adına mutlaka gereken ölçümlerin yapılarak, kalsiyum ve mineral takviyeleriyle sorunu en aza indirgememiz gerek” şeklinde konuştu.

GECİKTİRMEDE KANSER ETKİSİ

Menopozun geciktirilmesinin hormon takviyesiyle mümkün olduğunu dile getiren Dr. Uzkut, bu durumun sağlıksız olduğunu ve doğal olan hiçbir duruma müdahale edilmemesi gerektiğini belirtti. Dr. Uzkut, “Menopoz da genetik bir etkenin varlığından söz edebiliriz. Anneden geçen hormonların etkisi var. Fakat genetiği bozan hastalıklı durumlar hariç. Onun dışında her kadının tolerans durumu da değişiyor. Bazı kadınlar bu dönemi çok yoğun yaşarken diğerleri daha normal geçirebiliyor. Buna da kişisel faktörler etki ediyor. Beslenme şekli, spor geçmişi, metabolizma ve kişinin kan oranı gibi. Menopozun gelmesi geciktirilebilen bir durum olmakla beraber çok sağlıklı değildir. Çünkü fizyolojik bir olaydır. Hormon haplarıyla gecikmesi mümkün olsa da bununla gelen bazı kanser türlerinin artmasına neden olunabilir. Kadınlık hormonundaki azalmayı tekrar dışarıdan müdahale ile vermek çok doğru bir davranış olmaz. Vücut bu hormonun azalmasına kendini ayarlarken siz farklı mekanizmaları uyararak kansere yol açabilirsiniz. O nedenle çok sağlıklı bulmuyoruz” dedi. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER