Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Eğitim reformu çerçevesinde alındığı öne sürülen okullardaki İngilizce derslerinin kaldırılması kararı, eğitim camiasının yanı sıra veliler arasında da büyük bir tartışma ve tepkiyle karşılandı. Gündeme gelen iddialar sonrasında Bakanlık tarafından yapılan açıklamaların 2024-2025 eğitim öğretim yılında ortaokul ve liselerde yabancı dil derslerinin müfredattan kaldırıldığını desteklediği öne sürüldü.

Yusuftekin

18 SAATLİK ARAPÇA DERSLERİ GELİYOR

Eğitim hayatını ciddi anlamda etkileyecek iddialar kapsamında müfredat değişikliklerinin sadece İngilizce dersi ile kısıtlı kalmadığı, din derslerinin sürelerinde de ciddi bir artış yapıldığı öne sürüldü. Elde edilen bilgiye göre Ortaokullarda din derslerinin süresi 16 saate yükseltilirken, liselerde zorunlu 4 saat ve tercihe bağlı 4 saat olmak üzere toplamda 8 saatlik bir din dersi programı uygulamaya konuldu. Diğer yandan ortaokul birinci sınıf öğrencileri için 18 saatlik Arapça dersi getirilmesi de dikkat çeken bilgiler arasında yer alıyor.

Sinif

"YAPILMAYA ÇALIŞILAN TAMAMEN BİATÇI BİR TOPLUM YETİŞTİRMEKTİR"

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, "Bu iddialar doğruysa yapılmaya çalışılan tamamen biatçı bir toplum yetiştirmektir. Zaten ingilizce derslerinde bir azalmaya gidilmişti. Hükümet, mevcut sistemi laik eğitim sisteminden uzaklaştırıyor. Eğitimin kalitesi bozuldu. Arapça ya da Farsça dersler getirerek neyi değiştirecekler?" dedi.

Egitim Sen Antalya Kadir Ozturk

"MİLLİ EĞİTİM BAKANI'NIN EĞİTİME BİR FAYDASI YOK"

Öztürk, “Bu kararlar ile gerici bir toplum yaratılmaya çalışıldığını belirterek, "Özgürlükleri kısıtlayan, özgürlük düşüncelerini kafalardan silen en başta kim varsa onun sözüne inanılan biatçı bir toplum yaratılmaya çalışılıyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in eğitime bir faydası yok, tersine cemaatlere ve tarikatlara faydası var. Hem hükümet olarak hem Milli Eğitim Bakanlığı olarak bütün olanakları onlara sağlıyorlar. Bilimden uzak insanlar yetiştiriyoruz maalesef. Arapça dersini koyarak bilimi mi savunacağız? Bugün evrensel diller varken bu yapılan tamamen biatçı bir toplum yaratmak içindir" diye konuştu. Son dönemlerde İngilizce derslerinin sürelerinin azaltıldığını vurgulayan Öztürk, "Zorunlu seçmeli derslerde özellikle Din derslerini seçtiriyorlar.

Meb

Yani seçmeli diyorlar ama zorunlu tutuyorlar. Bu durumlardan başta Cumhurbaşkanı ve Milli Eğitim Bakanı sorumludur. Açıkçası Milli Eğitim Bakanı'nın istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuya ilişkin velilerden de tepki gelir diye düşünüyorum. Çünkü, bugün dünyada o kadar evrensel dil varken Arapça dersleri ile ne yapılabilir? Bu anlamda bağımsız bir Bakan atanmalı ve bilimsel, laik, kamusal eğitime geri dönülmelidir. Daha önce de yoktu aslında fakat az bir oranda vardı. Sonuç olarak kamusal eğitim oluşturulmalı ve bunu hep birlikte yapmalıyız" diyerek sözlerine son verdi.

Kaynak: ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ / GÜNAY SARI