Türkiye’de her geçen gün derinleşen ekonomik kriz, eğitim sistemini de etkiliyor. Ülke genelinde ÇEDES ve benzeri projeler, okullarda laik eğitim sistemi ve bilime aykırı müfredat düzenlenmesi ve Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) yönlendirmelerin eğitim sisteminde krizi derinleştiriyor. Bunun yanı sıra devlet okullarında temizlik ve personel sorunları ve maddi sorunlar da eğitim sistemini olumsuz etkilenmesine neden oluyor. Hal böyle olunca bütün yük velilerin ve öğrencilerin omuzlarında kaldı. Türkiye’de son 5 yıl içinde hazinden ayrılan bütçeye bakılınca akıllara ‘Bu kadar nereye harcanıyor?’ sorusu geldi. Milli Eğitim Bakanlığı 2019 yılı eğitim bütçesi bir önceki yıla göre, yüzde 23 artarak 113 milyar TL’ye yükselmişti.
2021 yılı için 125 milyar TL, 2020 yılı için 146 milyar TL, 2022 yılı için 274 milyar 384 milyon 474 bin TL oldu. 2023 yılında ise 435,3 milyar TL olan milli eğitim bütçesi 2024 yılında yüzde 150,4 artışla,1 trilyon 90,2 milyar TL’ye çıkartılmıştı. Son 5 yıla bakıldığında MEB bütçesi yüzde bin 333,45 oranında arttı. Enflasyon dikkate alınarak 14,33 kat artış olduğu anlamına geliyor. Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, eğitme ayrılan bütçenin yüzde 80’i personele gittiğini ifade etti. Öztürk, devlet okullarda temizlik sıkıntısı yaşandığını ve okulların veliler tarafından temizlendiğini dile getirdi. Ayrıca Başkan Öztürk, “Milli Eğitim Bakanlığı aileleri ve öğrencileri sömürüyor” iddiasında bulundu.
"EĞİTME BÜTÇE AYRILMADI”
Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, eğitme bütçe ayılmadığını, ayrılan bütçenin tarikat ve cemaatlere gittiğini savundu. Başkan Öztürk, eğitme ayrılan bütçenin sadece yüzde 20 olduğunu ifade ederek, “Eğitime ayrılan bütçenin yüzde 80'i personel gideridir. Aslında çok bütçe ayrılmıyor. Öğretmen ve memurlara gidiyor. Geriye kalan yüze 20'si yüzde 30'u okullara harcanıyor. Eğitime hiç bütçe ayrılmıyor. Bu bütçelerin çoğu tarikatlara, cemaatlere, vakıflara ayrılıyor” şeklinde konuştu.
OKULLARDA TEMİZLİK SORUNU YAŞANIYOR
Başkan Öztürk, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesiyle kıyaslandığında, eğitime ayrılan bütçe daha düşük seviyede kalıyor. Bu, harcama kalemleri arasında oldukça dikkat çekici bir durum. Birincisi, bunu vurgulamak gerekiyor. İkincisi, bugün okullarda gezdiğimizde temizlik sorunlarının ciddi boyutlara ulaşıyor. Birçok okulda bu sorun mevcut.”
“BAKANLIK SUÇ İŞLİYOR”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın suç işlediğini ileri süren Başkan Öztürk, “Milli eğitim bakanlığı bu konuda suç işliyor. "Haftanın üç günü gelip çalışacaksın, karşılığında 8.477 TL ödeyeceğim," diyor ama sağlık sigortası yapmayacağını söylüyor. Yani bu işçiler sigortasız çalıştırılacak. Devlet, sigortasız işçi çalıştırılmasına karşı yaptırımlar uygularken, kendisi sigortasız işçi çalıştırıyor. Bu da part-time çalışma yoluyla sözde tasarruf etme çabası. Ancak, eğitimde böyle tasarruf yapılmaz1” şeklinde konuştu.
“DEVLET OKULLARINA YATIRIM YAPILMIYOR”
Başkan Öztürk, eğitme ayrılan bütçenin özel okullara ayrıldığını dile getirerek, “Eğitime yeterli bütçe ayrılmıyor ve ayrılan bütçe farklı yerlere yönlendiriliyor. Örneğin, özel okullara kişi başı 4 bin TL destek sağlanıyor. Fakat devlet okullarında eğitim gören çocuklara yönelik herhangi bir yatırım yapılmıyor, bu konuda bir bütçe ayrılmıyor” dedi.
OKULLARI VELİLER TEMİZLİYOR
Okullarda velilerin belli günlerde temizlik yaptığını vurgulayan Başkan Öztürk, “Devlet okullarında veliler gerçekten gittiğimiz bir okulda velilerin tuvaletleri temizlediği, okulları süpürdüğü, sildiğini duyduk. Birçok okulumuz böyle ve bunun tek sorumlusu bakanlığın ve hükümetin izlediği politikadır. Bu politikalar yanlış politikadır. Yani bundan bir an evvel vazgeçilmelidir, bakanlık suç işliyor. Okullara bir an evvel gerçekten kadrolu temizlik görevlileri atanmalıdır, hizmetli atanmalıdır” diye konuştu.
“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI AİLELERİ VE ÖĞRENCİLERİ SÖMÜRÜYOR”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın velileri sömürdüğünü belirten Başkan Öztürk, “Milli Eğitim Bakanlığı, aileleri ve öğrencileri sömürüyor. Katkı payı ve kayıt parası adı altında para toplanıyor. Bir okulda, her öğrenci başına belli bir miktar para toplanarak temizlik görevlisi tutulmaya çalışılıyor. Bu, "paran kadar eğitim" anlayışına dönüştü. Hükümet çökmüş durumda; personelin maaşını ödeyemeyen, okulları temizleyemeyen bir yönetim olur mu? Gezdiğimiz okullarda istisnasız her devlet okulunda bu sorunlar mevcut” diye ifade etti.
“30 BİN PERSONEL ALIMI YETERLİ DEĞİL”
Bakanlık tarafından alınacak olan 30 bin personelin yetersiz olduğunu ifade eden Başkan Kadir Öztürk, “30 bin personel alımı yeterli değil. Bunun yanı sıra alınacak personelin statüsü de önemli. Kadrolu mu olacaklar, sözleşmeli mi? Bu kişilerin temizlik işine uygun olması gerekiyor. "Mülakat yapıp, kendi adamımı işe alayım" anlayışıyla bu iş çözülmez. Temizlik bilgisi olmayan kişiler alınırsa, güvenlik sorunları da çıkabilir. Alım süreçlerinde bir standart olmalı” dedi.
“AİLELER ORTAK HAREKET ETMELİ”
Eğitimde yaşana sorunlar karşısında ailelerin birlik olup, bakanlığın açıkça suç işlediğini dair şikayet edilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Öztürk, “Görünüşe göre okulları aileler temizliyor ve bu duruma acilen bir çözüm getirilmeli. Aileler bu konuda birlik olup, şikayet dilekçeleri sunmalı. Bakanlığa okulların temizlenmediğini ve bu yükün ailelerin üzerine yıkıldığını belirtmeliler. Toplu olarak dilekçeler verilmeli ve bakanlığın bu suçu işlediği açıkça ifade edilmeli. Ayrıca bu konuda ortak hareket edip, eylemler düzenlemeliyiz” şeklinde aktardı.
“LAİK, BİLİMSEL VE KAMUSAL EĞİTİM”
Son olarak laik ve bilimsel eğitim, parasız kamusal eğitim olması gerektiğine vurgu yapan Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, “Eğitim parasız, layık, bilimsel bir eğitim olmalı. Kamusal bir eğitim olmalı. Kamusal dediğimiz eğitimde ne öğrenciden para alınır ne okullar öğrenciye temizletilir. Tam tersi bakanlık bunun hizmetini, hükümet, devlet bunun hizmetini vermek zorundadır” diyerek sözlerine son verdi.