Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler
WhatsApp
Sosyal Medya

ÖLDÜRÜLEN MESLEKTAŞLARINI UNUTMADILAR

19 Kasım 2015 yılında Samsun’da sekreterini şiddetten korumaya çalışan, Dr. Aynur Dağdemir’in vefatını meslektaşlarını unutmadı. Antalya Tabipler Odası Kadın Sağlığı ve Kadın Hekimlik Kolu tarafından basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasını yapan Deri ve Zührevi hastalıkları uzmanı Dr. Çiler Akın Akdeniz, “Kadınlar güpegündüz kamu kurumlarında, yaşatmak için gittikleri işyerlerinde katlediliyorlar” dedi.

19 Kasım 2015 yılında

Samsun’da 19 Kasım 2015 yılında sekreterini şiddetten korumaya çalışan, Dr. Aynur Dağdemir’in vefatı üzerine her yıl olduğu gibi dünde Antalya Tabipler Odası Kadın Sağlığı ve Kadın Hekimlik Kolu tarafından basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasını yapan Deri ve Zührevi hastalıkları uzmanı Dr. Çiler Akın Akdeniz, “Kadınlar güpegündüz kamu kurumlarında, yaşatmak için gittikleri işyerlerinde katlediliyorlar. Sağlığın ve yaşamın korunması için hizmet üretilen ve güvenli olması gereken sağlık kurumları, günümüzde eli silahlı erkek faillerin kolayca girip çıktığı, özellikle kadın sağlık çalışanlarına yönelik tacizden cinayete her tür şiddet eylemini gerçekleştirebildiği ortamlara dönüşmüştür” dedi. Antalya’da Dr. Aynur Dağdemir adına Kadın Sağlığı ve Kadın Hekimlik Kolu tarafından düzenlediği basın açıklamasında Dr. Çiler Akın Akdeniz, dünyanın her yerinde kadına yönelik şiddetin arttığını belirten Akdeniz, her doğal afette gözden çıkarılanların önce kadınlar olduğunu ifade etti.

mucadeleye devam edecegiz resim ÖLDÜRÜLEN MESLEKTAŞLARINI UNUTMADILAR
ÖLDÜRÜLEN MESLEKTAŞLARINI UNUTMADILAR 1

ÖFKEMİZ HALA TAZE

Dünyanın birçok yerinde zorlu mücadelelerle kadınlara yönelik elde edilen kazanımların sömürüldüğünü ifade eden Akdeniz, “Sekiz sene önce 19 Kasım’da meslektaşımız, Dr. Aynur Dağdemir eşi tarafından şiddete uğrayan sekreterini korumaya çalışırken; Mirabal kardeşler ise 25 Kasım 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nde Trujilo diktatörlüğüne karşı mücadele verirken katledildi. Bu nedenle kolumuz 25 Kasım Kadına yönelik şiddete karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü Dr. Aynur Dağdemir’e adamıştır. Acımız ve öfkemiz hala taze, mücadelemiz ise sonsuz.

SINIF AYRIMI DEVAM EDİYOR

Onların hikayesi mücadeleleri ve cesaretleri bizlere umut kaynağı olmaya devam ediyor. Kadına karşı şiddet kadın ihlalleri farklılıklar gösterse de dünyanın tüm bölgelerinde sınır ve sınıf ayrımı olmaksızın devam ediyor. Dünyanın birçok ülkesinde çok zor ve uzun mücadeleler sonucu elde edinilmiş kazanımlar elimizden alınmaya çalışılıyor. Polonya’da kürtaj yasağının çıkışı, ülkemizde İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alınışı kazanımlara saldırıların örneklerinden. Patriyarkal kapitalizmin yarattığı krizlerin ortaya çıkardığı savaş, afet, pandemi, kıtlık, deprem ve diğer krizlerin faturaları dünyanın her coğrafyasında farklı biçimlerde en acımasız haliyle yaşamaya devam ederken; ilk önce kadınları ve çocukları hedef alıp, en ağır bedelleri onlara ödetirken, ilk onların yaşam hakkını elinden alıyor. Ülkemizde yaşanan deprem felaketi öncesinde pandemi, Suriye ve Ukrayna-Rusya savaşları, İsrail’in Filistin işgali kadınların ve çocukların yaşamları elinden alındığı, göç etmek zorunda bırakıldığı, patriyarkarların güçlendiği krizler oldu. Savaş sırasında en başta kadına yönelik suçların arttığını, kadın bedeni üzerinden savaş politikası sürdürüldüğünü biliyoruz bu nedenle barış talebimizden vazgeçmiyoruz” şeklinde konuştu.

antalya tabip odasi resim ÖLDÜRÜLEN MESLEKTAŞLARINI UNUTMADILAR
ÖLDÜRÜLEN MESLEKTAŞLARINI UNUTMADILAR 2

“İLK GÖZDEN ÇIKARILAN KADINLAR OLUYOR”

Her olayda en kolay kadınların gözden çıkarıldığını belirten Akdeniz, “Pandemiyle kadınların ev içi bakım yükü, ayrıca kadına yönelik ev içi şiddet arttı. Deprem sonrası ise aynı sorunları bir de evsiz kalarak barınma sorunun eklenmesi ile katlanarak yaşadılar. Cinsel şiddete uğrama oranları, hastalıklar ve depresyonlar tırmandı. Pandemide ekonomik kriz işten çıkarmaları artırdı ve çalışma hayatında ilk önce gözden çıkarılanlar ev bakım yükü veya işveren tercihi nedeniyle kadınlar oldu, eşitsizlikler derinleşti. Deprem sonrası felaketler yine bakım yükü kadınlara kaldı. Sağlıkta dönüşümün yarattığı krizlerin faturasını öderken de pek çok kadın meslektaşımızı görev başındayken yitirmeye devam ediyoruz. Son bir yılda erkek şiddeti nedeniyle kaybettiğimiz sağlık çalışanı kadınlar; Ömür, Melek, Emine ve Ayfer… Kadınlar güpegündüz kamu kurumlarında, yaşatmak için gittikleri işyerlerinde katlediliyorlar. Sağlığın ve yaşamın korunması için hizmet üretilen ve güvenli olması gereken sağlık kurumları, günümüzde eli silahlı erkek faillerin kolayca girip çıktığı, özellikle kadın sağlık çalışanlarına yönelik tacizden cinayete her tür şiddet eylemini gerçekleştirebildiği ortamlara dönüşmüştür. Kadını ve kazanılmış haklarını yok sayan, sahiplenilmesi gereken bir mal gibi gören, kadın düşmanı erkek egemen politikalar, alınmayan koruyucu önlemler, işitilmeyen düzenleyici mekanizmalar ve cezasızlık politikaları hayatımızın her alanını kuşatılmaya devam ediyor. Güvenli çalışma alanları ve sağlıkta şiddete karşı göstermelik adımlar adımlar dışında önlemler alınmıyor. Sağlıkta şiddetin son bulacağı politikalar üretilsin ve uygulansın istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

Kadına yönelik şiddetin son bulması için savaşacaklarını belirten Akdeniz, “Ülkemizde her gün ortalama üç kadın kocası, birlikte yaşadığı erkek veya aile bireylerinden başka bir erkek tarafından baskı, işkence ve zulme boyun eğmemeye karar verdiği için katlediliyor. Toplumumuzda, her alanda yükselen iktidar politikaları ile tırmandırılan şiddet sarmalı maalesef ki günlük hayatta temel dil olmuş durumda. Bu şiddet ortamı hem özel alanda hem de kamuda kadınlara yönelik. Şiddet körüklemeye devam ediyor. Patriyarka, kapitalist, faşist, muhafazakâr yönetimler ile devamlılığını kadınların tahakküm altında tutarak sağlayacağına inandığı sürece kadın hareketi güçlenerek, kendini sürekli yenileyerek yükselerek en güçlü cevabı verecektir. Cinsiyet eşitliğinin inşa edilmediği, erkek şiddetinin çözülemediği bir dünyada eşitlikten, özgürlükten bahsedilemez. Mahsa Amini’den, Dr. Aynur Dağdemir’den aldığımız cesaretle kadınlara yönelik şiddete karşı mücadeleye devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor, 6284 sayılı kanunun etkin uygulamasını istiyoruz” dedi. BERFİN ÇAĞDAŞ ANTALYA GÜNDEM GAZETE GÜNDEM HABER