Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi Beslenme ve Diyetisyen Uzm. Tuğçe Çevik, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte beslenme düzenine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Ramazan ayının, manevi arınmanın yanı sıra bedensel sağlık üzerinde de etkili olan bir ay olduğunu belirten Çevik, "Uzun süre aç ve susuz kalınan bu süreçte, sahur ve iftar arasında yeterli besin alımı ve su tüketimini gerçekleştirmek önemlidir. Sahur, oruç tutarken gün boyunca enerjik kalabilmek için önemli bir öğündür. Doğru beslenme ile güne güçlü bir başlangıç yapmak daha doğru olacaktır. Sahurda kan şekerinin uzun süre stabil kalmasına yardımcı olabilecek besinleri tüketmek gerekir" dedi.
Sahurda yeterli protein almanın, sindirimi yavaşlatarak gün boyu tok kalmayı sağladığını vurgulayan Çevik, "Kas kaybını önler, enerji seviyesini dengeler. Kişiyi dengede tutarak ani açlık krizini engeller. Bu gıdalara bakacak olursak. Tam buğday ekmeği, bulgur, yumurta, az tuzlu peynir, yoğurt, ayran, kefir, tavuk veya hindi eti, söğüş ve sağlıklı yağlar tüketilebilir" diye konuştu.
İftarı açarken hurma, su ile başlayıp çorba ile devam edildiğinde kan şekerinin dengeleneceğini ve sıvı ihtiyacının da hızlıca karşılanacağını kaydeden Çevik, şu ifadeleri kullandı; "Mümkünse çorba sonrası 5-10 dakika beklemek gerekir. Bununla birlikte, sindirimi kolaylaştırmış olurlar. Ana menüde ise mutlak protein kaynağı hayvansal veya bitkisel, yanında mutlaka zeytinyağlılar ya da taze sebzeler ve tam tahıllı gıdalar yer almalı. Tatlı her gün olmasa da haftada 1-2 kez tercih edilmelidir."
İftar yemeği sonrası sıvı ve kaybedilen elektrolitlerin yerine gelebilmesi için maden suyu, soda ve su tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Çevik, "2,5 litre su geceye yayılarak mutlaka içilmelidir. Bu dönemde kilo yönetimine bakacak olursak; olabildiğince yemeklerimizi yavaş tüketelim, iyice çiğneyelim" dedi.