YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER Pandemi döneminin başında alkışlanan sağlık çalışanları şimdilerde devlet kıskacında. Sağlık Bakanlığı, aile hekimlerine konuşma yasağı getirdikten sonra şimdi de laboratuvar ve radyoloji teknikerlerinden ‘Acil farkı’ adı altında verilen parayı faizi ile birlikte geri alıyor. Geri ödemeleri yapmayan sağlıkçılara ise haciz uygulanacak. TÜMRAD-DER Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu, “Pandeminin yükünü taşıyan sağlık çalışanlarına yapılanlar vicdansızlık. Destek sadece alkışta kaldı” dedi

Pandemi döneminin başında alkışlanan sağlık çalışanları şimdilerde devlet kıskacında. Sağlık Bakanlığı, aile hekimlerine konuşma yasağı getirdikten sonra şimdi de laboratuvar ve radyoloji teknikerlerinden ‘Acil farkı’ adı altında verilen parayı faizi ile birlikte geri alıyor. Geri ödemeleri yapmayan sağlıkçılara ise haciz uygulanacak. Bazı sağlık çalışanlarına 15, 20 hatta 40 bin lira borç çıkartılırken, sağlık çalışanları bir hafta içinde bu parayı nasıl ödeyeceklerini düşünüyor. Mesailerinden sonra acilde çalışan laboratuvar ve radyoloji teknikerlerinin birçoğu koronaya yakalandığını 400’ün üstünde sağlık çalışanın ise hayatını kaybettiğini söyleyen Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu, “Hastanelerde radyoloji teknisyenlerinin sayısı az. Bunun için arkadaşlarımız fazla mesai yapmak zorunda kaldılar. Bu fazla mesaileri de acil serviste nöbet tutukları için maaşlarını yüzde 50 artırımlı alıyorlardı. Bakanlık bunların hepsini geriye istiyor. Bazı arkadaşlarımıza 5 bin, bazılarına 15 bin hatta 40 bine varan geriye yönelik borçlandırma yapıldı. Bu hafta içerisinde ödemeleri isteniyor. Aksi taktirde haciz ve icra yoluyla bu tahsil edilecek. Özellikle pandemi sürecinde de sağlık çalışanlarının gösterdiği performans, özveri fedakarlık sadece bir alkışla geçiştirildi. Biz hükümetten çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini beklerken, bugün hacizlerle karşı karşıyayız. Bakanlık tarafından meslektaşlarımız mağdur ediliyor. Bu sağlık çalışanları kredi bile çekmek istediklerinde 40 bin liralık kredi bile çekemiyorlar. Çünkü aldıkları maaşlar belli yoksulluk sınırının altındalar. Bankalar bile arkadaşlarımıza 40 bin lira vermezken, bakanlık bu parayı tek kalem de istiyorlar. Biz bunu vicdana sığdırmıyoruz. Danıştay’da geriye dönük alım davası sonuçlanmazken bakanlığın böyle bir uygulamaya gitmesi hukuksuzluk. Bu vicdansızlık. Pandemi de en çok çalışan meslek grubuna bunu yapmak vicdansızlık. Koronadan ölen 400’ün üzerinde sağlık çalışanı var. Bunun yanı sıra çalışırken hasta olan çok sağlık çalışanı var. Bunlar gezerken, tatildeyken koronaya yakalanmadı. Çalışırken korona oldular. Bu kadar özveri ile çalışmalarına rağmen ölenlerin hakkı verilmediği gibi bu meslek hastalığı bile sayılmadı. İzinleri iptal edildi, istifa edemediler çok zor günler geçirdiler ve geçiriyorlar. Atama yapılmıyor devlet az personelle bu dönemi geçirmeye çalışıyor” diye konuştu.

BİR GECE DE ALINDI ELLERİNDEN

Laboratuvar ve radyoloji teknikerleri ile ilgili mevzuatın bir gecede yok sayıldığını ve şu anda iş gruplarının bir mevzuatının olmadığını söyleyen Başkan Aslanoğlu, “Özellikle ilçe ve entegre hastanelerinde bu problem yaşandı. Buda yaklaşık 8 bin civarında radyoloji teknisyeni 15 bin civarında laboratuvar teknisyen yani 20-25 bin sağlık çalışanına haciz gidebilir. Şuanda geriye yönelik hesaplamalar yapılıyor. Haklarımız elimizden alınıyor. Birkaç gün önce Cumhurbaşkanlığı tarafından önemli bir mevzuatımız vardı. Cumhurbaşkanı bir gece yarısı bir kararname ile bunu kaldırdı. Şu anda radyoloji alanında düzenleyici mevzuat yok. Bakanlık şimdi bir çalışma yürütülüyor. Hazırlanacak olan taslakta birçok hakkımızın elimizden alınacağı yönünde duyumlarımız var. Şu anda elimizde bir taslak yok. Her türlü hakkımızı koruyacağız” dedi

Hekimlere gelen yasağın kabul edilemeyeceğini söyleyen Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, “Bu süreçte başta alkışlanıyorduk. Ancak pandeminin yanı sıra da sorunlarımız oluşmaya başladı. Haklarımızın ödeneceği söylendi fakat ödenmedi. Hekimler ve meslek örgütleri hakikatlerin peşinde koşarken konuşmaları gerekiyor. Bu konuşma iktidarda rahatsızlık yarattı. Çünkü bunlar hakikatlerin gizlenmesini konusunda konuştular. Gerçekleri konuştukları için bu yasak geldi. Ancak bizim görevimiz salgının boyutunu ciddiyetini olduğu gibi vatandaşa aktarmak. Bakanlık bir iki aya aşılama tamam diyor ancak bizde bunu bu hızla giderse olmayacağını söylüyoruz. Türkiye’nin belirli yerlerinde ciddi eşitsizliğin olduğunu söylüyoruz. İki aşısı yapılmış vatandaşların sayısı yüzde 20’yi bile bulmadı. Hep birinci aşı konuşuluyor. Hekimlerin çok fazla sorunları var. Onlar dile getirilecek ancak bakan bunların konuşulmasını istemiyor. Bu kabul edilemez. Biz var olan koşulları halkın sağlığı için konuşuyoruz. Buna da devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.