Antalya’da annesi ve kardeşine şiddet uygulayan babasını öldüren S.B.’nin (16) yargılandığı duruşmada mütalaasını açıklayan Savcı Süleyman Sarı, “Çocuk eylemini bilinçsizce gerçekleştirmiştir. Yargıtay’ın ilgili kararlarında belirtildiği üzere, bu olayda da taksirle öldürmeden söz edilebilir” dedi

Olay, geçen yıl 15 Eylül günü saat 15.00 sıralarında, Muratpaşa ilçesi Yenigün Mahallesi 1071 Sokak’ta iki katlı gecekonduda meydana geldi. Turizm sektöründe çalışan Halil İbrahim B., bir yakını için bankadan kredi çekti. Kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle Hatice B., eşi Halil İbrahim B. ile tartışmaya başladı. Halil İbrahim B., ‘Ödenmediyse ödenmesin, ben öderim’ diyerek eşine tepki gösterdi. Bu sırada ikilinin tartıştığını gören oğulları S.B., babasına annesine kızmamasını söyledi. Bu kez S.B. ile Halil İbrahim B. arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine S.B., mutfaktan aldığı bıçakla babasına saldırdı. Sol koltuk altından 3 kez bıçaklanan Halil İbrahim B., hastanede yaşamını yitirdi. Gözaltına alınan S.B. ise tutuklandı. Antalya Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan S.B., üçüncü kez hakim karşısına çıktı. 18 yaşından küçük olması nedeniyle kapalı yargılamanın yapıldığı duruşmaya tutuklu sanık S.B., annesi Hatice B., yakınları ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Süleyman Sarı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada savcı, son yıllarda kadın ve çocuğun maruz kaldığı şiddete dikkat çekti. Olay anında maktulün kızı G.B.’nin ifadesinin hatırlatıldığı mütalaada, savcı şu tespitlerde bulundu:

“G. babasına engel olmak istediğinde, babası kendisini ittirmiş, bacağını masaya çarpmıştır. Maktulün ‘Sizi öldüreceğim’ demesi üzerine korkup odasına kaçmıştır. S.B., önceleri maktule engel olmaya çalışmış, ancak başarılı olamamıştır. Maktulün gerek annesini, gerekse kendisi ve kız kardeşini öldüreceğini söylemesi üzerine S.B., mutfaktan aldığı bıçağı 3 kez göğüs bölgesine sokmuştur. Eylemin aniden gelişmesi sonucu, tasarlamadan söz edilemez. Ayrıca, toplumumuzda uzunca bir süredir kadına ve çocuklara karşı gerek kasten yaralama, gerekse de kasten öldürme eylemleri vuku bulsa da, bilhassa yazılı ve görsel basının yanı sıra sosyal medyanın etkisiyle sorunun daha çok gündeme getirilmesiyle toplumsal farkındalık artmıştır. Yasa koyucunun da bu hususta çeşitli kanuni düzenlemelerle sorunun önüne geçmeye çalıştığı görülmüştür. Gerek annesinin, gerekse kız kardeşinin beyanlarında belirtildiği üzere, maktul küçük kızını odasına kaçırtacak kadar kendilerine ölüm tehdidinde bulunması ve kasten yaralama fiilen başlamasının, toplumun bir bireyi olan suça sürüklenen çocuğun bilinçaltında babasının kendilerine zarar verebileceğini düşünmüştür. Nitekim yanına gelen teyzesi olan tanık B.B.’ye, ‘Çok korktum, babam annemi öldürecekti’ demesi, ardından annesine de ‘Anne seni öldürecekti, bizi de öldürecekti’ demesi ile korku ve telaş yaşadığı anlaşılmıştır. Çocuk eylemini bilinçsizce gerçekleştirmiştir. Yargıtay’ın ilgili kararlarında belirtildiği üzere, bu olayda da taksirle öldürmeden söz edilebilir. Anlık gelişen olayda sanık tehdit altında mutfaktan bıçak almıştır. Çocukta bıçağı taşıma iradesi bulunmamaktadır.” Savcı, sanığın bıçak taşıma suçlamasından ise beraatını talep etti.

BABA CİNAYETİNİ HATIRLATTI

Sanık avukatlarından Tufan Helvacılar, iki hafta önce Antalya’da eşini, yardım isteyen 12 yaşındaki kızını öldürüp, intihar eden Birol Köse’yi hatırlatarak, “Bu olayda da baba figürünün anneye saldırısı devam ederken, kızı dışarı çıkarak yardım istemiştir. Ancak fail eşini, çocuğunu ve kendisini öldürmüştür. Savcının mütalaası teknik açıdan savunmalarımızı doğrular niteliktedir. Fakat burada failin de çocuk olduğu dikkate alınmalıdır” dedi. Avukatlar Umut Solmaz, Oğuz Dilek ve Mustafa Alper Oral ise hüküm kurulması halinde haksız tahrik hükümlerinin kurulması gerektiğini belirterek, “Müvekkilimizin tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesini talep ediyoruz” dedi. Mahkeme sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)