6 Ekim 1923′ de İstanbul, Beşiktaş’ta doğdu. Babası İbrahim İçli, Annesi Zekiye İçli’dir. Nimet ve Ümran adında iki kız Kardeşi vardır. 1927 yılında Babasının Susurluk Borasit Madeni’nde görev almasıyla, ilkokulu Susurluk’ta, Ortaokulu ve Liseyi Balıkesir’de yatılı olarak okudu. 1949 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitiren İçli, askerliğini Çankırı Piyade Atış Okulu tabibi olarak yaptıktan sonra (1950), 1953 yılına kadar İstanbul’da özel bir hastanede ve bir şirkette çalıştı. Daha sonra Susurluk Belediye Tabibi, Susurluk Şeker Fabrikası Tabibi ve Borasit Madeni Tabibi olarak 1961 yılına kadar Balıkesir’de bulundu. 1961 yılında tekrar İstanbul’a yerleşerek bir müddet özel sektörde çalıştıktan sonra, 1967 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Hastanesi’nde görev aldı. 1981 yılında bu hastanede Başhekim Yardımcılığı vazifesinden ayrılarak İstanbul Devlet Türk Mûsikîsi Konservatuarı’nda sanatçı öğretim görevlisi ve başkan yardımcısı oldu. Konservatuarın İstanbul Teknik Üniversitesine bağlanması üzerine 1986 yılında Profesör unvanı alan İçli, Kompozisyon Bölümü Başkanlığına tayin edildi. Selahattin İçli’nin müzik ile yakınlığı çocukluk yıllarında Babası İbrahim İçli’nin etkisi ile başlamıştır. Hem anne, hem baba tarafından kardeş çocukları olan Udi bestekar Şerif İçli ve İbrahim İçli, 1914 yılında Beşiktaş Mûsikî Kulübü’ne devam etmeye başlarlar. Neyzen İhsan Bey’in hoca olduğu bu ocaktan yetişenler arasında Hakkı Derman da vardır. Babasının müziğe olan alâkası ve zengin repertuarı sebebiyle, oğlu Selahattin’in kulağı daha çocukluk yaşlarından itibaren Türk Musikisi’nin klâsik ve güncel eserleriyle doldu. Böylece ilk gençlik yıllarında kendisini bestekârlığa götürecek önemli temel unsur sayılabilecek oldukça geniş bir repertuara sahip olmuştur. Lise öğrenimi sırasında müziğin birçok bilgilerine henüz yeteri kadar sâhip olmamakla birlikte, bazı beste denemeleri yapan İçli, ilk şarkısını 17 yaşında besteledi. Güftesi, Fâruk Nafiz Çamlıbel’in “Hıyaban” isimli şiirinden alınan Hüseynî makamındaki bu şarkının Şerif İçli tarafından beğenilmesi, Selahattin’i yeni besteler yapma alanında daha büyük bir şevkle çalışmaya sevk etti. 1942 yılında büyük hayranlık duyduğu ve babasının da yakın arkadaşı olan Selahattin Pınar‘la tanıştı. Kendisini hem seven, hem de teşvik eden Selahattin Pınar’ı yıllarca hemen her hafta evinde ziyaret ederek O’nun bestekarlık konusundaki bilgi ve görüşlerinden feyz almaya çalıştı. Üniversite öğrenimi, Tıp Fakültesindeki derslerinin yanı sıra, Selahattin İçli’nin mûsikî üzerinde yoğun olarak çalıştığı bir eğitim devresi oldu. Kuruluşundan itibaren (1943) on yıl kadar İstanbul Üniversitesi Korosu’nda bulundu ve Kanuni Ekrem Karadeniz’in özel derslerine devam etti. Bu dönemde, birçok müzik çalışmalarına ve konserlere sesi ve sazı (ud) ile de katıldı. 17 yaşından itibaren müzikte bestecilik alanını seçen ve faaliyetini yoğun olarak hep o yönde sürdüren Selahattin İçli’nin çeşitli ansiklopedi, gazete ve mecmualarda makale, fıkra, araştırma ve eleştiri türünden 400’ün üzerinde yazısı yayınlanmıştır. 1998 yılında “Devlet Sanatçısı” olan İçli, 14 Ekim 2006 günü İstanbul’da vefat etti.