Ekonomik kriz, günden güne etkisini arttırırken, değim yerindeyse para pul oldu. Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın dillere pelesenk olan “orta direk” sözü, günümüzde yok oldu. Ülkede çok küçük bir zengin grubu mutlu mesut yaşarken, kalanı ise geçinmekte güçlük çekiyor. Cumhur ittifakı sempatizanları sık sık “Açlıktan ölen mi var?” diye soruyor. Belki yok. Ancak benim de bahsettiğim yoksulluk bu değil. Bugün kaçınız klimanızı rahat rahat açıp serinliyorsunuz, ya da kaçınız ayda birkaç kez eşiniz çocuğunuzla dışarıda yemek yiyorsunuz. Hepimiz tasarruf yapmaktan bir hale döndük. Aracım fazla yakıt yakmasın diye yavaş gitmekten, devriye gezen polislere döndük. Bu işin vatandaş kısmı. Birde kamunun yoksulluğu var. Oradaki yoksulluk da hepimizi etkiliyor.

Geçtiğimiz günlerde Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, benimde mensubu olduğum Antalya Basın Cemiyeti’ni ziyaret etti. Karşılıklı sohbet ettik. Bize gelmeden bir hafta önce Başkan Karadeniz’deydi. Döşemealtı Belediyesi’nin kardeş ilçesi olan Artvin’in Arhavi ilçesine gitmişti. Biraz oraları konuştuktan sonra laf mali duruma geldi. Büyükşehir yasasının sıkıntılarını anlatan Başkan Genç, “Arhavi harika bir ilçe. Gittikçe de gelişiyor. Ancak nüfusu 20 bin. İller Bankası’ndan 4,5 milyon lira alıyor. Bizim ilçe 80 bin nüfuslu ve elimize geçen para 4 milyon lira. Personel gideri bile 7 milyonun üzerinde. Antalya Büyükşehir olduğu için tüm gelirler Büyükşehir Belediyesi’ne gidiyor. Ancak arsa üretip, arsa satışlarından ayakta kalıyoruz” dedi.

Ne kadar acı değil mi? Ayakta kalmanın tek formülü bu. Büyükşehir belediyelerinde devasa bütçeler, ilçeler ise parasız bir şekilde vatandaşla karşı karşıya. Yani orta direk gibi, orta çaplı belediyeler de yok oluyor. Belediyelerdeki ekonomik sıkıntı, küçük esnafı da vuruyor. Onlarda ya belediyeler mal veremiyorlar, ya da verseler de parasını alamıyorlar. Kurtuluş mu? Belediyeleri de vatandaş garantisi ile versinler malum 5 kişiye, onlar sağ, biz selamet…

Esen kalın…