Antalya siyasetinin durağan geçtiği bu günlerde adeta bomba patladı. Tüzük Kurultayı öncesi Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal bir açıklama yaparak “Parti Meclisi (PM) 100 kişiye çıkarılmalı. PM’de Gençlik ve Kadın kolları başkanlarının da oy hakkı olmalı. Parti içinde herhangi bir grupla ortak hareket değil. Parti Meclisi (PM) 100 kişiye çıkarılmalı. MYK üyelerinin 3’te 2’si uzmanlık alanına göre PM’de oylamayla seçilmeli. Adayların belirlenmesinde genel merkez kontenjanı yüzde 3 olmalı ve temel prensip adayların ön seçimle belirlenmesi tüzükte yer almalı. Bir karşı çıkış değil. CHP’den yanayız, Türkiye’den yanayız” sözleri ile gündeme gelmişti.
MESAJ ATILMAYA BAŞLANDI
Kongre sonrası ise CHP delegelerine atılan mesaj bomba etkisi yarattı. Ankara’dan başlayan mesaj hareketinde, “CHP'li yürekli, büyük ailem; gözümüz aydın! CHP Türkiye’nin umudu olmaya devam edecek. Gerçek CHP'liler yönetime geliyor. Değişimin şimdi tam zamanı. CHP'nin yürekli delegeleri; olağanüstü seçimli kurultayın yapılması CHP'nin Türkiye’nin ve çocuklarınızın yarınları için imza veriniz. Ümitli yarınlar için, devrimci tüzük için, parti içi demokrasiyi sağlamak için, güzel günler için CHP Genel Başkan Adayımız Ümit Uysal. Güçlü örgüt örgütlü toplumları var eder. Birlikte güçlüyüz. Birlikte başaracağız” dendi.
“BİLGİM VAR ONAYIM YOK”
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, “Bilgim oldu tabii ama onayım olmadı. Kendiliğinden işleyen bir süreç. Genel olarak parti tabanındaki istenilen ivmeyi görememekten kaynaklanan bir huzursuzluk sonucu ortaya çıkan arayışlar. Ankara'dan Kazım Bey diye bir partili 3 kere, 3 gün üst üste beni aradı. Biz böyle şeyler düşünüyoruz dedi. Şu an bu konuda ben bir şey söyleyemiyorum, Kurultay da yeni bitti zaten dedim. Ama Kazım Bey geçen cumartesi günü kendiliğinden öyle bir yayına girişti. Mesaj yazdım, ben yaydım zannediyorlar bunu yapmayın diye. Ben yayıyorum, benim kendi iradem dedi. Yayınları bana gönderdiler bilgim öyle oldu” dedi.
“ÖMRÜMDE KARŞILAŞMADIM”
Uysal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilgim var ama yayını yapan Kazım Bey ile ömrümde hiç karşılaşmadım. Tanımıyorum. Bilgim var ama teşvikim yok. Hiç bilmiyorum. Ben de işime gücüme bakıyorum. İşim de yoğun. Eğitim çalıştayımız var. Türkiye genelindeki durumları ben de böyle bir telefon eden olursa ondan duyuyorum.”
