Antalya’da özel bir klinikte estetik ameliyat sonrası dudağı çürüyen Songül Uzunoğlu (42), Prof. Dr. Ömer Özkan’ın bir dizi ameliyatı sayesinde yemek yiyip su içebilir hale geldi. Uzunoğlu, “2 yıldır verdiğim hukuk mücadelesinde bir adım ilerleme olmadı” dedi

Antalya’da aşçılık yapan 3 çocuk annesi Songül Uzunoğlu, gözaltı torbalarından kurtulmak için arkadaşlarının tavsiyesi üzerine 2019 yılının şubat ayında Muratpaşa ilçesi Lara turizm bölgesindeki güzellik ve estetik merkezine gitti. Uzunoğlu’na, göbek bölgesinden alınan yağın, yüz bölgesinin dolgusunda kullanılacağı, operasyonun çok kalıcı, ekonomik ve 2 yıl garantili olduğu söylendi. Estetik merkezindeki yetkililerle görüşen ve mart ayı başında ameliyatının yapılmasını isteyen Uzunoğlu, operasyon için 5 bin 500 lirayı nakit ödedi.

OPERASYON BAŞARISIZ OLDU

Mart ayında, Uzunoğlu’nun yanaklarına yapılan ve kalıcı olacağı söylenen dolgu, kısa süre sonra yok oldu. Operasyonun başarısız olması nedeniyle Uzunoğlu, nisan ayında ikinci kez aynı operasyonu geçirdi. Yüzündeki dolgu işlemi tamamlanmadan, ameliyatı yapan doktorlar, “Alt dudağınıza da dolgu yapalım, çok daha iyi görünür” dedi. Alt dudağına yapılacak işlem için gün sayan Songül Uzunoğlu’na, nisan ayında yapılan ikinci operasyon da sonuç vermedi. Doktorlar, geçen yıl mayıs ayında Uzunoğlu’nu üçüncü kez estetik operasyon için merkeze çağırdı. Uzunoğlu’nun göbek bölgesinden alınan yağ dokusu yanaklarına uygulanırken, alt dudağına da dolgu yapıldı. Yapılan tüm işlemler için estetik merkezine 7 bin 500 lira ödeyen Uzunoğlu’nun yüzüne ve dudağına yapılan dolgu kısa sürede kayboldu. Bunun üzerine 18 Kasım’da Uzunoğlu’nun göbek bölgesinden alınan yağ dokusu, 4’üncü kez yüzüne, ikinci kez de alt dudağına dolgu olarak kullanıldı.

HUKUK MÜCADELEM SÜRECEK

Hukuk mücadelesinin devam edeceğini ifade eden Songül Uzunoğlu, şöyle konuştu: “Yaşadığım o zor günler nedeniyle bir kadın olarak çok yıprandım, görüntüm değişti. Kadınlar bu operasyonu 15 günde bir yaptırabiliyor. Bu çok büyük operasyonların yapıldığı bir uygulama değil. Ben bu sürece göz altlarımdaki torbalanma ile başladım. Çalışmak zorundayım, tek başına ayakta durmaya çalışan bir kadınım. Daha güçlü durmam gerekiyor. İçinde bulunduğumuz toplumun da baskısı oluyordu, göz altlarıma operasyon yaptırmam yönünde. Bir yıl biriktirdiğim parayı o merkeze verdim. Sonucun böyle olması beni çok fazla üzüyor. Benim yaşadığım mağduriyeti başkaları yaşamasın. Hukuki sürecin tamamlanması içimi rahatlatacak. Çektiğim acıların kimsenin yanına kalmasını istemiyorum. Ben aylarca beslenemedim, su içemedim. Gıdasızlıktan bayılıyordum. İnsanların elini kolunu sallayarak benim gibi birçok insanı mağdur edip hayatlarını sürdürmelerini istemiyorum. Adaletin yerine gelmesini istiyorum. Ben yine hayatıma devam edeceğim, güçlü olmaya çalışacağım. Sonuna kadar hukuk mücadeleme devam edeceğim. İnanıyorum ki adalet yerini bulacaktır. Hayatımda mutlaka bir şeyler ilerlemek zorunda, ben bir kadın olarak, bir anne olarak dik durmam gerektiğini biliyorum. Sureci sonun kadar takip edeceğim.” Erol AKKIR/DHA