Her birimizin genel bir bilgi, “ Söz uçar, yazı kalır.” Evet geçenlerde neredeyse ciddi bir kaza geçiriyordum. Sebebi havada uçuşan verilmiş sözlerdi. Sonra ufak bir hayal dünyama çekildim ve düşünmeye başladım. Aynen sizler gibi…

Düşünceler bir oradan bir buradan havalarda gezerken bazen de dediğim gibi istenmeyen kazalar da oldu tabiki…

Zaman duvara asılı bir saat değil ki. İhtiyacın olduğunda eline alıp istediğin gibi durdurabilesin. Sen ona eşlik edersin. Ya da zamanın sana eşlik etmesini istiyorsan eğer, ondan daha hızlı düşünmelisin. Düşüncelerin berrak ve parlak olmuş hiç sorun değil. Bazen bulanık akan nehir gibi de olabilir. Sonuçta her nehir bir yerde denize dökülür ya işte orada bile bulanık olsa düşüncelerin denize karıştığından bir vakit sonra durulur ve denizin belli sanılan ama belli olmayan rengine belki gök mavi, belki de turkuaz mavi ne fark eder deme, her ikisi de güzel deme ikisinin de derinlikleri farklıdır. Hangi suda nasıl yüzeceğini bilmen gerekir.

Şimdi bu satırları yazarken hani başıma gelen bazı kazalar oldu demiştim. Hava da uçuşan rastgele verilmiş yüksek perdeden sözler… İşte onlar gibi değil, bak ben bu satırları yazarken eğer sende şu an okuyorsan bilmelisin ki ikimizde zamanı durduramadık ama zaman sana eşlik etti. Geride bıraktığın zaman geçmişin oldu. Hala planların var gibi gelecek ile ilgili farkında mısın bilmem, zamanın içindeki “ An “ anlıktı geçti. Her anında başladığın hedefle varacağın hedef aynı olmayabilir. Bazen çok berrak duygular bulanık çözümsüz anlardan geçer, sonra denize karışır.

Çözümler çokludur. Çözümü düşünen bizler onu tek olmakla tehdit ederiz. Pozitif çözümler iyi sonuçlar iyi düşünmekten geçer. Odak noktandan vazgeçme, zihnini dinlendir. Sakin bir zaman al yanına, hayal kur ve gerçekçi olsun. O kadar gerçekçi olsun ki önce senin bilinçaltın inansın. İşte o zaman duvardaki saat in içindeki akrep ve yelkovan olursun.

Zaman durur…

Aslında hiç durmayacak zaman, senin hayallerin ile birlikte gerçekleri yaşarsın ve bir zaman sonra hayaller gerçek olur.

Yaşamın içinde olmasını istediğin ne varsa önce odaklan ve hayal kur. Git-geller yaşama, mantık dediğin senin zihninin sana muhteşem bir oyunudur. Bilim dediğin kurulmuş hayallerin son evresi ispatıdır. Gerçektir fakat bazen olur ki o gerçeklerin yeri ve sıralaması değişir…

Zaman kaldığı yerden devam eder…

Bu yazıyı hazırlarken düşüncelerimi söz olarak sürekli tekrarlıyordum. Unutmadan yazıya dökmek için bazıları uçtu. Size çarparsa şimdiden özür dilerim.